Open top menu
31 Temmuz 2013 Çarşamba

Çok merak edilmesine rağmen yasaklanan, çok konuşulmasına rağmen bilimsel gerçekleri konuşulmayan,çok bilindiği iddia edilmesine rağmen az şey bilinen, çok abartılmasına rağmen utanılan bir konu olan cinsellik, ülkemizde hala bir tabu olma özelliğini sürdürüyor.


Ancak tabu olmasına rağmen cinselliğin bir anayasası bulunuyor. Ve anayasamızın "değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez" maddeleri olduğu gibi, cinselliğin anayasasının da oluyor.


Monoton cinsel yaşamın egemenliği altına girmek istemeyen ve hazzın doruklarına ulaşmayı hedefleyen çiftlerin hayallerine doğru ilerleyebilmelerinin yolu cinselliğin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez 3 maddesini uygulamaktan geçiyor...


Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri cinselliğin değiştirilemez 3 maddesini açıkladı.


İşte çarpıcı başlıklar:


CİNSELLİK ANAYASASININ DEĞİŞTİRİLEMEYECEK MADDELERİ...


Cinsel hakların evrensel insan hakları kapsamında ele alınması gerektiğini söyleyen CİSED Onursal Başkanı Cinsel Terapist Cem Keçe; " Dünya Cinsel Sağlık Birliği'nin Cinsel Haklar Bildirgesi'nde cinsellik, her insanın kişiliğinin ayrılmaz bir parçası olarak görülüyor ve cinselliğin tam olarak gelişimi, temas, mahremiyet, duygusal ifade, zevk, şefkat, aşk gibi temel insan ihtiyaçlarının doyumuna bağlanıyor. Cinsel haklar, özgürlüğe, onura ve her bir insanoğlunun eşitliğine dayalı evrensel insan hakları kapsamında değerlendiriliyor .


Cinsel özgürlük hakkı, cinsel otonomi, cinsel bütünlük ve vücudunun güvenliği hakkı, cinsel mahremiyet hakkı, "cinsel eşitlik hakkı, cinsel zevk hakkı, duygusal cinsel ifade hakkı, özgürce cinsellik içeren ilişki kurma hakkı, özgür ve sağduyulu üreme seçimi yapma hakkı, bilimsel araştırmaya dayalı cinsel bilgi edinme hakkı, kapsamlı cinsellik eğitimi hakkı ve cinsel sağlık bakımı hakkı gibi haklara atıfta bulunuluyor. İşte cinselliğin değiştirilemeyecek maddeleri:




  • Madde 1. İsteme hakkı vazgeçilmezdir!

  • Madde 2. Herkesin reddetme hakkı vardır!

  • Madde 3. Gerektiğinde kabullenmek gerekiyor! Bu nedenle isteme ve reddetme eğitimi cinsel terapinin önemli bir unsurudur." dedi.


"Cinsellikte karşılıklı rıza varsa o çift için her şey mubahtır!" sözünün çok konuşulan bir genelleme olduğuna değinen CİSED Genel Başkanı Cinsel Terapist Cebrail Kısa; "Bu nedenle, mutlu birliktelikler yaşayabilmek için çiftlerin isteme haklarını kullanmaları, cinsellikle ilgili istek, arzu ve beklentilerini partnerlerinden açıkça talep etmeleri gerekiyor. Cinsel hayatta "istemek" her ne kadar kişinin kendi arzu, düşünce ve yapılmasını istediklerinin eyleme dökülmüş hali olarak görülse de, aslında hem aradaki tutkunun devamını sağlıyor hem de karşı cinsin cinselliğe bakış açısını keşfetmenin önünü açıyor. Partner ilişkisinde her bir partnerin cinsel isteklerini, arzularını, beklentilerini veya fantezilerini paylaşma ve bir şeylerin yapılmasını isteme hakkı olduğu biliniyor.


Bu hakkı kullanan çiftler birbirlerine tutkuyla bağlanabiliyorlar. Çünkü reddedilmeyi göze alarak ifade edilen istekler cinsel tutkuyu ateşliyor. İfade edilen her istek kişiyi özgürleştiriyor ve partnerine bağlıyor. Modern çağın aşmakta güçlük çektiği bir sorun olarak devam eden cinsel mitler (hurafeler) nedeniyle pek çok çift cinselliği içlerinde bastırıyor ve cinsel hayatın getirilerini yaşamakta zorlanıyor.


Hal böyle olunca, "istemek" birçok çift tarafından"sapıklık", "kötü kadın olma" veya "seks köleliği" şeklinde algılanabiliyor. Bu nedenle hem sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşama ulaşmak imkânsız oluyor hem de var olan cinsel sorunlar çözümsüz kalabiliyor." dedi.


Bu nedenle Nasrettin Hoca'nın kazan hikâyesinde olduğu gibi, kazanın doğurduğuna inanılıyorsa öldüğüne de inanılması gerekiyor, yani istemek bir haksa, reddetmenin de bir hak olduğunu kabullenmek önem taşıyor. Ancak reddetme hakkı kullanılırken, çok iyi düşünülmesi ve her isteğin reddedilmemesi kadar,reddeden kişinin partnerini suçlamaması, eleştirmemesi ve yargılamaması da gerekiyor.


Çünkü talep edilen şey samimiyetin son raddesi olan cinsellikle ilgili her hangi bir fikir, düşünce, istek, arzu ya da beklenti yani çiftin bir bütün olmasını sağlayan seks olduğu için 'reddetme' cümlelerinin telaffuz şekli de bir hayli önem teşkil ediyor. Bu nedenle reddetme hakkı kullanılırken, önce partnerin cinsel istek ya da talebi üzerine konuşulması, daha sonra reddetmenin nedenlerinin açıklanması ve bunu yaparken de direk 'Hayır!' ifadesinin kullanılmaması gerekiyor. Çünkü reddetme nedenleri bilinçdışının kişiye oynadığı bir oyun olabileceği gibi, reddedilen şey aslında çok istenilen bir şey de olabiliyor." dedi.


Bu nedenle ilk iki madde değiştirilemeyeceği için ortak bir yol bulma arayışına gidilmesi önem taşıyor.İstenilen şey yapıldığında bunun bir armağan olarak görülmesi, mutlu olunması ve bunun ifade edilmesi gerekiyor. İstenilen şey reddedildiğinde ise, reddetme hakkına saygı gösterilerek, küsmemek ve geri çekilmemek gerekiyor. Ancak reddedilse bile, uygun bir zamanda isteğin en az 3 kez daha ifade edilmesi mümkün olabiliyor. Çünkü bir isteğin reddedilmesi kişinin o anki iç ve dış koşullarına, istenme şekline veya ortamına göre değişebiliyor.


İşte tüm bu ortak yol bulma arayışlarına kabullenme adı veriliyor. Kabullenme cinsel sağlığın bozulmasını önlüyor. Cinsel sağlığın bozulması sadece fiziksel sağlığı etkilemiyor, ruhsal sağlığın, ardından aile sağlığının ve sosyal sağlığın da bozulmasına yol açabiliyor." dedi.// ivillage.com

Different Themes
Written by Lovely

Aenean quis feugiat elit. Quisque ultricies sollicitudin ante ut venenatis. Nulla dapibus placerat faucibus. Aenean quis leo non neque ultrices scelerisque. Nullam nec vulputate velit. Etiam fermentum turpis at magna tristique interdum.

0 yorum