Open top menu
30 Kasım 2013 Cumartesi
no image

Her erkeğin bazı sırları vardır ama ama biz ne kadarını biliyoruz onu düşünmek lazım.İşte ayrıntılar...


1- Kadın dergileri gibi çekici ve güzel modellerin bulunduğu dergileri incelemeye bayılırlar. Ancak her zaman hiç bakmıyormuş gibi davranırlar.


2- Facebook'ta zaman geçirmeyi severler. Ancak buradan hoşlandıkları kızlarla iletişim kurmakta acele etmezler. Bu konuda yavaş ilerlemeyi severler. Yani kaçan kovalanır mantığı facebook'ta da geçerli.


3- Arkadaşlarımızla onlarla ilgili konuşmamızı istemezler. Kız kıza sevgililer, eşler, alışveriş, Tv şovlar dışında ne konuştuğumuzu merak ederler. İlişkimizle ilgili detayların gizli kalmasını tercih ederler.


4- Genellikle dedikodu yapmadıklarını ve hoşlanmadıklarını söyleselerde aslında erkeklerde dedikodu yaparlar. İş yerlerinde dedikodu konusunda kadınları bile geçerler.


5- Erkekler söylediklerimiz ve duygusal davranışlarımız hakkında genellikle çoğu zaman dikkatlidirler. Ancak bunu her zaman göstermezler yani anlamamaya getirirler.


6- Erkekler konuşan bir kadının ilk 10 dakikasını iyice dinler. Bu süreden sonra dinliyormuş gibi yapar. Onlara göre önemli olan zaten ilk 10 dakikada söylenmiştir. Diğeri duygusal rahatlamadır. Elimizi tutar, gözlerimize bakar ve sürekli her şeyin istediğimiz gibi olacağını söylerler.


7- Erkekler sevgilileri veya eşleri yanlarında olsa bile mekanda olan kadınlara mutlaka göz atarlar. Hele ortamda seksi ve güzel bir kadın varsa "bakmadım" diyen erkek yalan söyler.


8- Kendilerine genellikle güvenirler ancak bazen de güvenemezler. Hoşlandıkları kişiye açılmakta güçlük çekebilirler.


9- Erkekler bazen yaptıklarını sevgililerine veya eşlerine detaylıca anlatmaktan hoşlanırlar.


10- Erkeklerde ağlar ve duygusal anlar yaşarlar. Sadece insanların önünde ağlamaktan hoşlanmazlar. Ancak anılar, duygusal anlar onlarında ağlatır.


11- Zaman çok önemlidir. Buluşma yerinden uzun süre beklemekten hoşlanmazlar. Bu alışkanlık haline gelirse yolları ayırmaktan çekinmezler.


12- Erkekler de kadınlar gibi bazen kapris yapar, hatta bazen korkarlar. Ancak bu duyguyu çok iyi kontrol edip bastırırlar ve çoğu zaman kadınların yanında göstermezler.


13- Eskiden erkeklerin kilolu olması çok önemli değildi ancak artık onlar da kilolarına ve görünümlerine en az kadınlar kadar dikkat ediyor.


14- Kadınlar kadar artık erkekler de yaşlanmaktan korkuyor ve estetkik operasyonlara baş vuruyor.


15- Telefon açma konusunda kesinlikle başarısızlar. Verdikleri sözleri genellikle düşünmeden verirler veya sık karar değiştirirler. Bu yüzden arayacaklarını söylediklerinde aramazlar, uyuyacaklarını söylediklerinde uyumazlar.

Read more
no image

Kadınlar ve erkekler... Peki bu ayrı dünyaların iç içe geçtiğini düşünürsek, ama sadece "arkadaşlık" çerçevesinden bunu yapmaya çalışırsak sonuç ne olurdu sizce? Çok sıkı dost bir kadın ve bir erkek yaratmak acaba mümkün mü?


Cevap biraz evet, biraz hayır...


Aslında çok az literatür kadınlar arası ilişkilere yer vermiştir. Kadın psikolojisi uzmanları kadınların daha çok erkeklerle kurdukları ilişkiler üzerine araştırmalar yapmıştır. Donovan ve Sanford, Kadınlar ve Benlik Saygısı (Women and Self-Esteem) isimli kitaplarında kadınlar arası ilişkilere ek olarak kadın ve erkeğin dost olup olamayacağına ve erkeklerin bu duruma bakışına değinmişlerdir.


Kadınlar arası ilişkilerin temelleri çocuklukta atılır. O dönemde genelde kızlar beğenilerini birbirlerine gösterirler. Ancak ergenlikteki birtakım fiziksel ve psikolojik değişimler "kadın" benliğinin ortaya çıkmasını sağlarken, genç kızların birbirlerine gösterdikleri beğeniyi, erkek beğenisine dönüştürür. Artık kadınlar arası sohbetlerin konusu "erkek arkadaşlar" olmaya başlamıştır.


Bir kadının yakın çevresini sadece kız arkadaşlar ve "seçilen bir erkek" olarak görmek elbette imkansızdır. Okul hayatı ve sonrasında iş çevresi, kadını birçok erkekle etkileşim kurmaya yöneltir. Kimi kadın birbirinden farklı erkeklerin oluşturduğu çevreden -"partner" olarak görmeksizin- erkek arkadaş seçme eğiliminde olabilir. Ancak "Kadınlar ve Benlik Saygısı"nda, bu eğilimde olan kadınların kadın-erkek arkadaşlığı kurma sürecinde birçok zorluğun ortaya çıkabileceğine dikkat çekilmiştir.


Neden kadın-erkek dostluğu kurmak zordur?


Kadınlarla erkekler arasında arkadaşlık kurulmasını zorlaştıran en önemli sebeplerden biri kadınların ve erkeklerin "arkadaşlık" kavramına yüklediği anlamların farklılığıdır. Kadına göre arkadaşlık duygu paylaşımını ifade ederken, erkekler için ortak bir aktivite yapabilmektir. Örneğin, bir erkek beraber futbol ya da bilardo oynayabildiği birini arkadaşı olarak görürken, kadın bir konu hakkında saatlerce fikir yürütüp, tartışabildiği birini arkadaşı olarak görür. Bu farklı anlamlandırmalar altında da doyurucu bir arkadaşlık kurabilmek zordur.


Bunun dışında toplumsal cinsiyet rollerinin de arkadaşlığın şekillenmesi üzerinde önemli bir etkisi vardır. Kadınlar arkadaş olarak gördükleri kişilerle yakın temasta olmak, sarılmak ve duygularını aktarmak isterler. Oysa erkekler, kadın arkadaşlarına dokunurken kendilerini rahat hissetmediklerini dile getirmişlerdir.


Erkeklerin daha çok cinsel ilişki kurmak istedikleri kadınlara karşı fiziksel ve sözlü temasta bulunmaya eğilimli oldukları da kitabın araştırma sonuçları arasında yer alır. Bunun dışında "arkadaşlık" çerçevesi içerisinde erkeklerin kadınlarla yaptıkları sözlü iletişimlerde kadınların konuşma tarzlarını kendilerine yakın bulmadıkları ve bu sebeple de kadınlarla arkadaşlık kurmaya gönülsüz oldukları da söylenebilir.


Arkadaşlık aslında günlük hayatta sıkça kullandığımız bir kelime olmasına rağmen kadın ve erkekler için farklı dinamikleri içinde barındırır. Cinsiyet etkilerini göz önünde bulundurmaksızın, ideal arkadaşlığın eşit seviye ve ortak yaşantıya bağlı olduğu söylenebilir. Ancak kadın ve erkek bu tabloya dahil olduğunda durum farklı bir hal alır. Kadın ve erkeklerin kendilerine ait dünyalarının iç içe geçmesi zor gözükse de, bu iki dünyanın kesişim alanı ilişkilerin sağlıklı iletişimle desteklenmesi halinde kadın-erkek arkadaşlıklarına ev sahipliği yapabilir.

Read more
no image

Dünyanın dört bir köşesinden sizlere özel güzellik sırları ile pratik öneriler...


Çin


Pek çok çay yüksek derece antioksidan kaynağıdır. Beyaz çay ve yeşil çay, kırışıklıklarla mücadele eden ve hücre kaybını önlemesiyle bilinen EGCG adlı önemli bir antioksidanı içerir. Çinli kadınlar, demlenmiş beyaz çay ile yeşil çay tozunu karıştırarak maske haline getiriyor ve yüzlerine sürüyorlar. Antioksidan yüklü bu maske, kırışıklık ve ince çizgi oluşumu engelliyor.


Hindistan


Güne Hindistanlı kadınlar gibi bir bardak zencefilli çay içerek başlayın! Zengin bir antioksidan kaynağı olan zencefil, kolajenlerin yok olmasını önlüyor. Bal ise doğal bir anti-bakteriyeldir ve iltihap oluşumun engeller.Rendelenmiş zencefili ve bir parça balı sıcak suyla karıştırın ve her sabah için.


Meksika


Cildimiz, yaşlandıkça elastikiyetini ve dolgunluğunu yitirir. Meksikalı kadınlar, limon suyu ve toz şekeri karıştırarak ellerine sürüyor. Şeker kristalleri, peeling görevi görüyor ve cildi ölü hücrelerden arındırıyor.Limon suyu ise yüksek bir antioksidan kaynağı oluşu ile yaşlanmayı geciktiriyor.


Fransa


Yapılan araştırmalar, üzüm çekirdeği ekstresinin kandaki antioksidan oranını artırdığını gösteriyor. Ayrıca üzüm çekirdekleri kolajenleri koruması ve cilde sıkılık kazandırması ile de biliniyor. Üzüm çekirdeği ekstresi Fransız kadınlar tarafından çok fazla tüketiliyor. Yalnızca 50 mg üzüm çekirdeği ekstresi tüketerek, 1 kilo üzümden alacağınız faydayı vücudunuza sağlayabilirsiniz.

Read more
no image

Kadınların birbirine karşı içten içe kin beslemesinin nedeni hala bir muamma. Sosyal ilişkilerimizde kadınlardan çok erkekleri daha güvenilir buluyoruz.


Kadın kadının hem en yakın dostu, hem de en ezeli rakibi. Bir kadına hemcinsleriyle uyum içerisinde olmak ve yok etmeden rekabet etmek güç kazandırır. Bunu yapabilmenin yolu ise hemcinslerimizle kurduğumuz ilişkinin boyutuna bağlı...


Kadınların birbirine karşı içten içe kin beslemesinin nedeni hala bir muamma. Sosyal ilişkilerimizde kadınlardan çok erkekleri daha güvenilir buluyoruz. Konsoluslukta, devlet dairesinde, sınavlarda hep “umarım karşıma erkek çıkar” diye dua ediyoruz. Kadınlarla karşı karşıya gelmeyi tıpkı bir boks maçı gibi algılıyoruz...


Kadınlarla iyi geçinmek gerekiyor


Kadın tabiatı aslında birbirine güvenmeye meyilli. Çünkü kadını hayata getiren, bakıp büyüten de bir kadın. Zaman içinde ne oluyorsa oluyor ve kadınlar arası rekabet başlıyor. Bu yüzden hemcinslerimizle araya mesafe koymak zorunda kalıyoruz. Oysa kadınların hem fiziksel hem de ruhsal sağlık bakımından birbirlerine ihtiyacı var. Uzmanlara göre, hemcinsleri tarafından kabul edilip, doğrulanan kadınların stresleri azalıyor ve kolestrolü de makul seviyelerde oluyor. Sağlıklı ve güvenilir sosyal ilişkiler kuran kadınların beyin fonksiyonları daha gelişmiş oluyor ve hafıza kaybı azalıyor.


Dostluk, en iyi ilaçtır


Kadınların birbirine karşı nedensiz kompleksleri zamanla teselliyi erkeklerde aramaya itiyor. Erkekler, daha az komplike ve daha az detaycı olduğundan gerçek arkadaşlığı karşı cinsle yaşayabiliyoruz. Biz kadınlar, sözsüz olarak kendi aramızda bir dil kullanıyoruz. Erkeklere bizler gibi detaycı ve planlı hareket etmedikleri için bizi anlamaları biraz zor olsada erkeklerle kadınlardan daha iyi anlaşıyoruz. Kadınlar birbir ile ya çok iyi anlaşıyor ya da birbirine düşman kesiliyor. Bunun bir ortası yok. Kadınların birbirlerine verdikleri zararın boyutunu ifade etmek gerekirse; aşk acısı bile kadınlara daha az çektiriyor diyebiliriz... Erkeklerden gelen darbeler, alışıldık ve kanıksanmış acılar. Bu yüzden paylaşınca ya da aradan zaman geçince yaşadığımız acıları unutuyoruz. Ancak hemcinslerimize güvenirken, hesaba katmamız gereken bir detay var: “Kadın kadının kurdudur.”

Read more
29 Kasım 2013 Cuma
no image

Günde 30 dakikalık sıkı bir egzersiz programıyla haftada 2 Kilo verme şansınız var... Şimdi bahsedeceğimiz hareketler yalnızca yağ yakmanıza değil, aynı zamanda daha fit bir vücuda sahip olmanıza ve gün içerisinde kalori kaybederek kas yapmanıza da yardımcı olacaktır.


Fitness uzmanı Keli Roberts tek bölgeye odaklı egzersizler yaparak vücudunuzun daha fazla kalori yakacağını ve düzgün bir şekil alabileceğini belirtiyor. Bu yüzden her hareketin, vücudunuzun daha estetik bir şekil alması için tasarlandığını söylüyor. Böylelikle günlük faaliyetleri yapmak da daha kolaylaşıyor.


Yeni anneler, egzersizlere başlamadan önce mutlaka doktora danışmalı...


Eğer evinizde dumbell bulunmuyorsa 1 litrelik su şişelerini de kullanabilirsiniz. Haftalık düzenli olarak bu egzersizleri gerçekleştirdiğiniz takdirde ve gerekli besinleri aldığınızda iki kiloya kadar kilo vermeniz mümkün.


Bacaklar, karın ve omuzlar için


Ayaklarınızı omuz genişliğinde açın ve iki elinize birer dumbell alın. Sırtınızı öne doğru uzatarak , kalçanızı dışarı doğru çekerek öne doğru eğilin. Böylelikle karnınızı germiş olacaksınız. Daha sonra bir elinizdeki dumbell’ı yukarı kaldırırken diğerini diğer elinizi göbeğiniz hizasında aşağı indirin. Aynı işlemi diğer eliniz için de yapın. 1 set 8-15 defa olmak üzere 2-3 set tekrar edin.


Karın ve omuz için


Sol eliniz ve sol diziniz yere gelecek şekilde yan pozisyonda durun ve sağ bacağınızı gergin bir şekilde uzatın. Sırt kaslarınızı sıkarak sağ elinizdeki dumbell’ı kulak hizanızdan yukarı doğru kaldırın ve aşağı doğru indirin. Aynı egzersizi diğer eliniz için de yapın. 1 set 8-12 defa olmak üzere 2-3 set tekrar edin.


Bacaklar, karın, sırt ve omuzlar için


Ayaklarınız üzerinde eğilin. Sağ elinizde tuttuğunuz ağırlığı dirseğinizi bükerek omuzunuzdan aşağı doğru sarkıtın. Sol bacağınızı bir adım ileri atın ve sol dizinizi göğüs hizanızda bükün. Sağ ayağınız da sol ayağınızdan bir adım geride olacak şekilde tutun. Sağ elinizdeki ağırlığı omuzunuzdan aşağı sarkıtarak dizlerinizi aşağı ve yukarı doğru esnetin. Aynı egzersizi diğer el ve bacağınız için de yapın. 1 set 8-12 defa olmak üzere 2-3 set yapın.


Sırt, pop ve karın için


Dizlerinizi ve ellerinizi yere koyun. Daha sonra sağ dizinizi ve sol elinizi açarak yere koyun, sol ayağınızı geriye doğru, sağ kolunuzu da ileriye doğru gerdirin. Bir süre bu şekilde bekleyin(göbeğinizin sarkmasına izin vermeyin); Başlangıç pozisyonunuza geri dönün ve aynı işlemi diğer kol ve bacak için yapın. Böylelikle 1 tekrar yapmış olacaksınız. 2-3 set olarak 8-9 tekrar yapın.


Göğüs ve kalça için


Ayaklarınızı havaya kaldırarak ve dizlerinizi 90 derece kırarak sırt üstü yatın. İki elinizle birer bumbbell tutacak şekilde ve dirseklerinizi hafif kırarak sırasıyla dumbbell’ları kaldırıp indirin( bir ağaca saılır gibi tutun). Her dumbbell kaldırdığınızda nefesinizi düzenleyin ve sırtınızı hareket ettirmemeye çalışın. 2-3 set olmak üzere, her sette 12 defa tekrarlayın.


30 dakikalık egzersizle 2 kilo vermek


Aşağıda yer alan akılda kalıcı ipuçlarını, haftada 2-3 kez(bir biri ardına günlerde değil) 20 dakikanızı ayırarak yapabilirsiniz.


Kollarınızı sallamak, omuzlarınızla daireler çizmek, çömelmek ve zıplamak(yeni doğum yapmışsanız bu hareketi yapmayın)vb. ısınma hareketlerini yapmak için 5-10 dakikanızı ayırın.


Dumbbell ile çalışırken, daha ağırlarını seçin (5-15 kilo).Bu ağırlıkla kaslarınızı yeterli miktarda yormanız için 8-15 tekrar yapmanız yeterli.


Ayaklarınızı, göğsünüzü ve belinizi germe hareketleri ile soğutun.


İyi bir vücut için bir kez şunu deneyin; 2-5 dakika arasında ip atlayın ya da kardiyo yapın ve bunu yaparken dinlenmek için ara vermeyin. Daha sonra ikinci hatta üçüncü seti tekrarlayın. Tekrarlarınız daha fazla kalori yakmanızı sağlayacak.

Read more
no image

Kış aylarında yaşadığımız problemlerden biri de cildin tazeliğini ve parlaklığını koruyamaması.Kadınların yeni yöntemler aradığı aşikar. Soğuk havalarda cildinizi korumak için gerekli hamleleri ve sizi yenileyecek teknikleri sıralıyoruz şimdi.


Peeling


Cildinizi dönem dönem yenilemeniz şart! Gözeneklerinizin açılması ve teninizin yenilenmesi için ölü deriden kurtulmanız önemli. Her zaman tüm cilt tiplerine uygun olmayan biu işlemi sık sık yapmamanız da önerimiz.


C vitamini alın


Bu gerçekten doğru. Kendimizi soğuktan korumak için aldığımız ekstra vitaminler, tükettiğimiz portakallar, mandilanalar ve diğer tüm C vitamini içeren meyve ve sebzeler cildi besler ve parlatır.


Limon suyu kullanın


Limon suyu cildi parlatan kürlerin başında gelir. Üstelik sadece kış aylarında da işe yaramaz, her zaman uygulanabilir. Zeytin yağ ve bir miktar limon suyunu karıştırıp bir kur haline getiriyoruz.Peki limon suyunun çillerin ve lekelerin rengini açtığını biliyor muydunuz?


Alkol tüketimini azaltın


Cildinizin sağlıklı olması ve parlaması niyetindeyseniz, her şeyi dozunda bırakmak gerek. Bu kanıtlanmış bir şey, alkol kullanımını biraz olsun azaltırsanız cildinizdeki değişimi kısa sürede hissedeceksiniz.


Maske yapın


Yüz maskeleri açısından zengin bir yelpazeye sahibiz. Bu maskeleri haftada bir, gece kremi gibi çok ince bir tabakayla uygulamanız önerimiz. Fakat öncesinde maskelerin özlerine çok dikkat etmeli. Cildinizdeki değişikliği hemen fark edeceksiniz.


Günlük temizlik önemli


Yüzünüzü günde iki kere yıkamanız şart. Makyajınızla işiniz biter bitmez temizlemeniz önemli. Bunu günlük rutin işlerinizden biri haline getirmelisiniz. İhmal etmeyin, cildiniz nefes almadığı takdirde sivilcelenmeler ortaya çıkabilir.


Nemlendirin


Son olarak her zaman önemsemeniz gereken bir nokta olan nemlendirmeye değiniyoruz. Mevsimin ne olduğu önemli değil, nemlendirilen ciltler her zaman daha yumuşak görünür.

Read more
no image

Rafinera, hazırladığı mini rehberle sağlıklı beslenme ve diyet yolculuğunda hedefe doğru emin adımlarla yürümenin püf noktalarını sunuyor.İşte ayrıntılar...


Tamamen sağlıklı bir birey ele alındığında, her ne kadar kişiye göre değişiklik gösterse de günlük kalori miktarları belirlenmiştir. Örneğin kadınlar için boy, kilo, yaş ve fiziksel aktivite durumuna göre 1000-1500kkal erkeklerde ise 1500-1900 kkal'lik beslenme planları benimsenebilir.


Ama tabii yine de başarılı bir diyet için sadece kalori miktarını bilmek yeterli değil, uygun besinlere ulaşma,fiziksel aktivite ve moral bu yolculukta çok önemli yer tutuyor.


Rafinera, başarılı bir diyetin yol ayrımlarında sizi hedefinize ulaştıracak küçük bir diyet rehberi hazırladı.İlham veren bu bilgileri kullanarak, diyetinizde başarıya ulaşabilirsiniz.


Kahvaltı gereğinden fazla azaltıldığında, öğün ve atıştırmalar günlük besin ihtiyacımızı karşılamaya yetmez.Kahvaltıda karbonhidrat, protein, lif, mineral ve vitamin bakımından zengin ve az yağlı besinlerin tercih edilmelidir. Tam tahıllı kahvaltılık gevrekler içerdikleri posayla enerjiyi vücuda yavaşça aktardıkları için kan şekeri regülasyonunu sağlayarak tokluk oluştururlar.


Reçete:1 bardak az yağlı sütle tam tahıl gevreklerinden oluşan kahvaltı gün boyu tokluğu sağlayacaktır. 1 adet yumurta ile yapılmış bol sebzeli bir omlet ile kepeği ayrılmamış tahıllardan hazırlanmış ekmek dilimleri de doyurucu bir kahvaltı olacaktır.


Yeşillikler, domates, salatalık, biber gibi çiğ olarak tüketilebilen sebzelerin enerji içerikleri düşük olduğundan, istediğiniz kadar tüketebilirsiniz. Çiğ sebzeler hem posa içerikleri sayesinde sizi tok tutacaktır,hem de barsak hareketlerinize yardımcı olacaktır.


Kuruyemiş tüketmek sizi sağlıksız atıştırmalıklardan uzaklaştırır ve diyete heyecan katacak en önemli kaçamaklardır. Kavrulmamış ve tuzlanmamış kuruyemiş tabağında yer alan yağlı tohumların içine kuru meyve ve leblebi katarak bir kâse kuruyemişin kalorisini yarı yarıya indirebilirsiniz.


Reçete:10-15 adet badem/fındık veya 3 tam ceviz ile beraber 2 yemek kaşığı yaban mersini veya 4-5 adet hurma, ikindi ara öğünü için hem doyurucu hem de besin içeriği yönünden zengin bir alternatif olabilir.


“O tabak bitecek” kültürü bizde yaygın olduğu için miktarlarına dikkat etmek gerekir. Fark etmeden bir saatte bir kase kuruyemişten ortalama 500-600 kalori almamız da ihtimaller arasında.Motivasyon başarılı bir diyetin en güçlü desteğidir. “Nasıl olsa diyeti bozdum” diyen siz değilsiniz, eski alışkanlıklarına geri dönmek için sabırsızlanan iştahınız! Hedefinize odaklanın.


Reçete: Kaçamak yaptığımız öğünün ardından gelecek öğünlerde düşük enerji değeri içeren sebze ağırlıklı gıdalar tercih edebiliriz. Yüksek enerjili tükettiğimiz besinlerin ardından yapacağımız spor da aldığımız fazla enerjinin yakılmasına yardımcı olacaktır.Aslında bu kaçamakların temelinde uzun süreli tek yönlü ve kısıtlı beslenme programları uygulamaya çalışmak vardır. Çeşitlilik ve düzenli öğün alımı diyet dışı tüketimleri azaltacaktır.


Rafinera paketlerinde Dünya Sağlık Örgütü’nün de önerdiği gibi günlük almamız gereken enerji değerinin %10'ununu ara öğünler oluşturur.


Reçete


2 adet kepekli galeta, 50 gr light labne. 1 su bardağı light süt, 1 porsiyon meyve gibi besinler ara öğünler için çok uygundur.


Kalsiyum, fosfor, protein besin öğelerinden zengin olan süt ve süt ürünleri zayıflama diyetlerinde yağı azaltılmış veya tamamen alınmış ürünlerden seçilmelidir. Çünkü tam yağlı süt ve süt ürünleri doymuş yağdan zengindir.


Süt, yoğurt, peynir gibi ürünlerin yağının azaltılması veya tamamen alınması sütün besin değerini azaltmaz sadece verdiği enerji değerinin azalmasına neden olmaktadır. Şunu da unutmamak gerekir, light ürün demek enerjisi yok demek değildir, Light süt ürünlerinin de belirli enerji değeri vardır ve diyetinize eklerken miktarlarına dikkat etmek gerekir.


Yapılan araştırmalar öğün atlayarak yaşanan uzun süreli açlıkların metabolizma hızımızda %60'lara kadar yavaşlamaya neden olduğunu göstermektedir. Sistemimizden faydalanan danışanların gün içerisindeki öğünlerini açlık durumlarına göre 2-3 saat aralıklarla tüketmelerini sağlayıp kan şekeri regülasyonunu oluşturarak açlık yaşamadan kilo vermelerini amaçlıyoruz.


Başarılı bir diyetin önündeki en büyük engel, diyete uygun gıdalara ulaşma problemi elbette. Bu açıdan Rafinera, diyetinize sadık kalabilmeniz açısından çok önemli bir hizmet sağlıyor. Sağlıklı beslenmeyi baz alarak günlük almanız gereken enerjiyi içeren, uygun protein, yağ ve karbonhidrat dengesinin sağlandığı,vitamin ve minerallerden zengin menüler paketler halinde hazırlanarak, bulunduğunuz yere ulaştırılıyor. Paketlenmiş menüler, sıkıcılığı ortadan kaldırmak için her gün çeşitlendirilerek hazırlanıyor.

Read more
no image

Yeni bir çalışmaya göre şirettlik ve arkadan iş çevirme kadınların doğasında var. Ottowa Üniversitesi Psikoloji Profesörü Tracy Vaillancourt'un teorisine göre kadınlar zalim olarak evriliyor.


Vaillancourt'a göre kadınların zalim davranışları ilk çağlara dayanıyor. Kadınlar, fiziksel güç yerine hem cinslerini alt etmek için bu stratejiyi kullanıyor.


Kadınlar karşısındakilere zarar vermek istediklerinde kendilerine zarar gelmemesini garanti altına almak istiyorlar. Bu nedenle erkekler bire bir kavga ederken, kadınlar genellikle hedefindekileri sırtından bıçaklama,aşağılama ya da dedikodusunu yapma yolunu seçiyor.


Ayrıca, Vaillantcourt'a göre kadınlar özellikle hedef aldıkları kadınların cinsel hayatlarını aşağılayarak onları 'kontrol altında' tutmaya çalışıyor çünkü sekse daha açık olan kadınların  seksin sosyal değerini düşürdüğünü düşünüyorlar.


Bu davranışla, kadınların kendine güvenlerine zarar vererek 'cinsel piyasa'daki rekabette bir adım öne geçmeye çalışıyorlar.


Tabii tüm meslektaşlarının Vaillancourt ile aynı görüşte olduğunu söyleyemeyiz. Emory Üniversitesi Psikoloji Profesörü Kim Wallen, Vaillancourt'un çalışmasında aynı fikirde olmadığı noktalar olduğunu belirtiyor.

Read more
28 Kasım 2013 Perşembe
no image

Anne-babalar çocukları ve aileleri için en iyiyi ister. Bu nedenle çok hassas ve titiz davranırlar.Siz değerli anne babaların çocuklarınızı daha iyi büyütmenize yardımcı olacak öneriler...


Sizi aşan iş programı yapmayın Yapacaklarınızı önceden planlayın ve buzdolabınızın üzerine asın.Yemek zamanı, oyun zamanı, kendinize ve eşinize ayıracağınız zamanı planlayın. Programa zaman zaman bağlı kalamadığınız olabilir ancak kendinizi fazla sıkmayın. Unutmayın, etrafta bağıran ve emirler yağdıran bir anneyi çocuklar sevmez.


Çocukların altın çağını takip edin Çoğu ailenin boyalarla sorunu vardır. Dağınıklık sinir bozucu olabilir.Çocuğunuz elleriyle boyamayı seviyorsa ve siz kirlenmesinden korkuyorsanız bunları boş verin. Ona nasıl temiz boya yapması gerektiğini ve ellerini temizlemesini gösterin.


Önceliklerinizi belirleyin Günü sonunda mutfak temiz, çocuklar mutlu ve tok ise anneler de huzurlu olur.Çocuğunuz büyükse babası onunla vakit geçirebilir. İşte bu an sizin için harika bir fırsat olabilir. Yapmak istediğiniz şeylere zaman ayırabilirsiniz.


Çocuklarınıza saygılı davranın Çocuğunuza ne kadar iyi davranırsanız o da size o şekilde iyi davranır.


Üzüntülü ve depresif olmak yerine eğlenceli olun Her zaman onlarla keyifli zaman geçirin. Şarkılar söyleyin, oyunlar oynayın. Yemekten sonra masa da oynanabilecek oyunlar oynayın. Böylece çocuğunuz yemeğe de seve seve gelecektir.


Az para harcayarak yaratıcı değişiklikler yapın Fast food restorana gitmek yerine evinizde onun ilgisini çekebilecek menüler ve ufak hediyeler hazırlayın. Her zaman yapmayın ancak haftada bir pahalı olmayan ancak manevi değeri olan şeylerle onu ödüllendirin.


Değişmez şeylerinizi iyi belirleyin ve çocuklarınıza doğru anlatın Bazı çocuklarda yemek yeme,konuşma, tuvalet ya da gece uyumama sorunu görülebilir. Böyle bir durumda sevgi, şefkat ve sabırla bunları öğrenmesi için çalışın. Onu sevdiğinizi, düşündüğünüzü anlaması için onu kucaklayın, sevin, öpün ve onunla oynayın.


Kardeşlerin birbirini korumasını, kollamasını öğretin Tüm çocuklarınıza aynı davranın. Büyük veya küçük onlar çocuk. Küçükler ona söylediklerinizi sadece büyüklerin yapması gerektiğini düşünmemeli.


Özel günleri atlamayın Ailelerin bir araya geldiği eğlenceler organize edin. Çocuğunuzun hayatta başarılı ve mutlu olmasına etkisi olacak insanlarla görüşün.


Eşinize zaman ayırın Çocuklarınızla gün boyu vakit geçirdikten sonra eşinizle TV izleyebilir, mesaj yazabilir ya da birlikte yemek yapabilirsiniz. Unutmayın çovuklar kadar yetişkin olarak ebevenylerin de eğlenmeye ihtiyacı var.

Read more
no image

Sağlıklı zayıflama ve form tutma konusunda verdiği hizmetlerin yanı sıra beslenme ve diyet konusunda önemli bilgiler de paylaşan Rafinera, özellikle diyet yapanlar için kısa bir egzersiz turu hazırladı.


Kol ve bacakların ısınması ile başlayan egzersizler, karın, bel, sırt ve kalça kaslarını çalıştıran egzersizlerle devam ediyor. Bu setler halinde yapılan 11 egzersizin sadece tamamen sağlıklı kişiler için uygun olduğunu hatırlatalım.


İleri Hamle: Kalça ve bacaklar için


Ayaklarınız arasında 1 ayak mesafesi boşluk bırakın. Sırtınızın dik ve ayaklarınız birbirine paralel. Başlangıç pozisyonunuzu aldıktan sonra, bir adımınızı ileri atın ve dizleriniz 90 derecelik açı yapana kadar, bedeninizi yavaşça aşağıya indirin. Tüm ağırlığınız topuklarınızda olsun; dengenizi kaybetmemeye özen göstererek birkaç saniye sonra harekette kalın. Yavaşça doğrularak, başlangıç pozisyonunuza dönün ve aynı hareketi bu kez diğer bacağınızla tekrarlayın. Ayaklarınızı farklı yönlere döndürerek farklı kas gruplarının da çalışmasını sağlayabilirsiniz.


Süre ve Tekrar: 2 dk. boyunca, her iki bacağınız için de sırayla tekrarlayın.


Omuzdan Kol Çevirme: Omuz çevrenizdeki kaslar için


Yağ yakıcı egzersiz programından önce kasları ısıtıcı özel bir egzersizdir. Ayaklarınızı omuz hizasında açın. Kollarınız ve vücudunuz T şeklinde olacak biçimde, kollarınızı açın. Ve kollarınızı aynı anda, önden arkaya çevirerek havada küçük daireler çizin. 20 sn. hareketi sürdürdükten sonra, havada çizdiğiniz daireleri büyüterek egzersize devam edin. Hareketten çıkarken, vücudunuzu başlangıçtaki "T" pozisyonuna döndürün. Nefes alıp verin ve kollarınızı indirin. Hareket, dar dairelerden, geniş dairelere geçerken; tekrar sayılarınızı değiştirin.


Süre ve Tekrar: 2 dk. boyunca her iki kolunuz ile dar daireden, geniş daireye geçecek şekilde tekrarlayın.


Bank Pozisyonunda Yukarı Tekme: Kalça eklemleri için


Avuç içleriniz ve diz kapaklarınız yerde, sırtınız yere paralel olacak şekilde pozisyon alın. Önce sağ bacağınızı yana doğru uzatarak iyice gerin, harekette bir süre bekledikten sonra dengenizi koruyarak, bacağınızı bu kez geriye doğru havaya kaldırın. 2 saniye harekette kalın ve sonra indirin. Aynı hareketi diğer bacağınızla da yapın.


Süre ve Tekrar: 2 set olacak şekilde her iki bacağınızda da 20 kez tekrarlayın.


Bank Pozisyonunda Yana Tekme: Kalça eklemleri için


Avuç içleriniz ve diz kapaklarınız yerde, sırtınız yere paralel olacak şekilde pozisyon alın. Sağ bacağınızı yana doğru uzatın ve iyice gerin. Dengenizi koruyarak harekette 2 kalın ve sonra başlangıç pozisyonunuza geri dönerek, aynı hareketi diğer bacağınızla yapın.


Süre ve Tekrar: 2 set olacak şekilde her iki bacağınızda da 20 kez tekrarlayın.


Yan Yatar Pozisyonda Bacak Kaldırma: Kalça ve iç baldırlarınız için


Yere yan pozisyonda yatın. Sol dirseğinizi yere koyun ve her iki avuç içiniz de yerde olsun. Sol bacağınız bedeniniz hizasında düz dururken, sağ bacağınızı sol bacağınızın üstünden, öne getirin.


Bu pozisyonda, aşağıda kalan sol bacağınızı yerden 5 cm. kaldırın, 2 sn. harekette kalın ve indirin. 20 tekrardan sonra, vücudunuzun diğer tarafına yatın ve aynı hareketi diğer bacağınızda tekrarlayın.


Süre ve Tekrar: 2 set olacak şekilde, her iki bacağınızda da 20 kez tekrarlayın.


Köprü: Kalça eklemleri, baldırlar ve karın kasları için


Sırt üstü yere uzanın. Dizlerinizi yere 90 derecelik açı yapacak şekilde kırın. Kollarınız iki yanda ve avuç içleriniz yukarı gelecek şekilde pozisyon alın. Burnunuzdan derin bir nefes alarak kalçanızı yavaşça yukarı kaldırıp 2 sn. köprü pozisyonunda kalın. Hareketten çıkarken, nefesinizi verin ve yavaşça kalçanızı indirerek eski pozisyonunuzu alın.


Süre ve Tekrar: 20 tekrardan 2 set olacak şekilde hareketi 40 kez uygulayın.


Yarım Mekik: Karın kaslarınız için


Sırt üstü uzanın ve dizlerinizi karnınıza doğru çekerek yere 70 derece açı sağlayacak şekilde kırın. Ayak tabanlarınız yerde ve birbirine paralel olsun. Kollarınızı öne doğru gergin bir şekilde uzatın, parmak uçlarınız diz kapaklarınıza değecekmiş gibi pozisyon alın. Bu pozisyondayken, sırtınızı öne doğru yerden kaldırın. Başınız dizleriniz yönüne baksın ve 2-3 saniye kadar harekette kalarak, sırtınızı yavaşça yere indirin.


Süre ve Tekrar: 15 tekrardan 2 set olacak şekilde egzersizi 40 kez uygulayın.

Read more
no image

Mutluluk çiftlerin birlikte olabildikleri sürece hep arzuladıkları ve peşindne koştukları bir duygudur.Birde bu duyguyu yakalayan ve ellerinde tutan bir gruo var.İşte mutlu çiftlerin bilenmeyen sırları...


Seni seviyorum" derler: "Seni seviyorum" cümlesini duymak, mutlu bir ilişkinin yapı taşlarından biri. Ne kadar uzun süredir birlikte olursanız olun, partnerinize gün içinde birkaç kez "Seni seviyorum" deyin. Bu iki kelime, partnerinizin yüzünü güldürmeye yardımcı olacak.


Öncelikleri ilişkileridir: Ne kadar meşgul olursanız olun, ilişkiniz her zaman öncelikli olsun. Nasıl ki, bir bitki su olmadan yaşayamazsa, ilişkiniz de birlikte vakit geçirmezdeğinizde durağanlaşır ve ilerleme kaydedemez.


Birbirlerini dinlerler: Partneriniz konuşurken onu gerçekten dinliyor musunuz? Yoksa konuşma sırasının size gelmesini mi bekliyorsunuz? Partneriniz konuştuktan sonra, " Söylediklerinden anladığım kadarıyla sen böyle düşünüyorsun, değil mi?" gibi onu dinlediğinizi gösteren şeyler söyleyin ve kafasında çözüm bulamadığı sorunlara yardım edin.


Birbirlerine destek olurlar: Dünyadaki en üzüntü veren şeyleden biri de sevdiğiniz kişinin sizin hayallerinizi ve hedeflerinizi önemsememeisidir. Eğer partneriniz yeni bir işe başlamak istiyorsa, onu destekleyin. Harika ve fit bir vücuda sahip olmak için spor yapıyorsa, ona güç verin. Ayrıca parterinizin başarılarını en az sizinki kadar önemseyin ve onun için heyecanlanın.


Birbirlerini önemserler: Eve geldiğinizde, ilk iş partnerize kendi yaşadıklarınızı anlatmaya başlamayın. O gün, ofiste patronunuzla yaşadığınız sıkıcı bir olayı dile getirmeden önce, partnerinize onun gününün nasıl geçtiğini sorun. "Nasılsın?" yada "Bugün neler yaptın?" demek, onu önemsediğinizi göstermenin küçük bir yolu.


Birbirlerine Güvenirler: Okulda ya da iş hayatımızda yalnızca hemcinslerimizle bir arada olmadığımız bir gerçek. Partnerinize güvenin ve yersiz kıskançlık krizlerinden kurtulun. "Yanında bir kız ya da erkek mi var?""Okul grubunda kızlar mı çok, erkekler mi?" gibi, ona güvenmediğinizi gösterecek gereksiz soular sormayın.


Ortak nokta bulurlar: İlişkinizi farklı tutun ve değişik hobiler edinin. Hiç denemediğiniz bir spora birlikte yazılabilir, merak ettiğiniz bir kursa kayıt yaptırabilirsiniz. Birlikte yeni şeyler keşfetmeye vaktiniz yoksa,sevgilinizin de hoşlandığı şeyleri göz önüne alarak, tek başınıza ikiniz için bir şeyler araştırın.


Sevdikleri şeylere önem verirler: İlişkinizde birbirinizin hoşlandığı şeylere önem verin. Nasıl mı? Eğer erkek arkadaşınız sizinle romantik komedi türünde bir filme geliyorsa, siz de onunla maç izlemeyi ya da o,playstation oynarken onunla vakit geçirmeyi deneyin.

Read more
no image

Kış aylarından hareketsizlikten, fiziksel aktivitelerin kısıtlanmasından ve sıklaşan ev ziyaretlerinden kilolar da artıyor. Kış aylarında alınan kilolar ortalama 0,5- 1 kg arasında değişiklik gösteriyor.


Liv HOSPITAL’dan Beslenme ve Diyet Uzmanı Sanem Apa kışı kilo almadan geçirmenin 10 kolay yolunu anlattı.


Taze besinleri seçin


Beslenme planınızda mutlaka taze besinlere yer vermelisiniz. Böylece vitamin, mineral, antioksidan ve posa alımınızı zengin kaynaklardan sağlamış olursunuz. İşlenmiş ve paketli ürünlerin yağ içeriğinin fazla olmasının yanı sıra tuz ve şeker yönünden de zengin olduğunu bilmelisiniz. Beslenme programınızda taze meyvelere yer vermek ile antioksidan alımınızı ve beraberinde A ve C vitaminince de zengin beslenmenizi sağlamış olur. Burada verilecek ipucu müsli veya yulaf tüketiyorsanız meyve ile değil yoğurt veya süt ile tüketmek olmalıdır.


Renkli beslenin


Serotonin salgılanmasını artırmak mutlu olmanızı sağlar. Tam buğday, esmer pirinç, yulaf, muz ve yağlı tohumlar gibi triptofan içeren besinleri tüketmek serotonin salgılanmasını arttırır. Üstelik verimliliğinizin artmasını sağlar.


Avokado, yeşil yapraklı sebzeler de yine magnezyum içerikleri ile serotonin üretimini destekler. Beslenmenizde mutlaka B ve C vitaminleri ile magnezyum, çinko, kalsiyum ve manganeze yer vermelisiniz. Renkli beslenin. Her gün renkli besinler seçmeye özen gösterin. Kırmızı ve turuncu renkteki besinler A ve C vitaminlerince zengindir. Yeşil renkli besinler ise folik asitin iyi birer kaynaklarıdır. Nar, portakal, mandalina, ıspanak, brokoli, Brüksel lahanası, havuç, bal kabağı renkli beslenmenizin baş mimarları olabilir.


İşlenmiş karbonhidratlardan uzak durun


Modern toplumlarda işleme maruz kalmış karbonhidratların tüketiminden uzak kalmak gerekir. Çünkü bu besinler kan şekeri seviyesine etki ederek ağırlık artışına neden olabilir.


Lif oranı yüksek besinler tüketmeniz glisemik indeks yönünden de düşük beslenmenize destek olduğundan ağırlık kontrolünüzü sağlamanız kolaylaşacaktır. Tam buğday unundan yapılmış ekmekler, kepekli pirinç, tam buğdaylı veya kepekli makarnaları tercih edebilirsiniz.


Protein tüketin


Her öğünde düşük yağlı ve kaliteli protein tercih etmeniz ağırlığınızı korumaya veya ağırlık kaybetmenize destek olur. Proteinler düşük glisemik indeks içerir, bu da kan şekeri seviyenizin uygun seviyede kalmasına yardım ederken bir sonraki öğünde yoğun tatlı atıştırmanızı engeller.


Doymuş yağları sınırlayın


Doymuş ve trans yağ asitlerinden zengin beslenmek sadece ağırlık artışına neden olmaz aynı zamanda kalp- damar hastalıklarına da neden olabilir. Özellikle kışa aylarında tüketimi artan cipsler ve fast food tarzı besinlerden uzak durmak doymuş yağ alımınızı azaltacağı için uygun olacaktır.


Krema değil çorba tüketin


Son yıllarda kremalı çorba tüketiminde artış vardır. Bu tarz çorbaların yağ içerikleri yüksektirç. Özellikle kış aylarında artan çorba tüketiminizi kremalı çorbalardan yana kullanmamak ağrılık kontrolü açısından doğru olur.


Tavuk suyuna çorba yapacaksanız yine tavuğun derisini ayırarak haşlamanız daha az yağ alımını sağlar. Ayrıca kahvelere ilave edilen kremanın da ortalama 360 kalori ekstra enerji verdiğini söylemeliyiz.


Kış aylarının ritüellerini sınırlayın


Salep, boza, kestane, patlamış mısır… Bu besinler kışın geldiğinin habercisi gibidir. Ancak şeker, karbonhidrat ve yağ içerikleri fazla olabilir. Ağırlık kontrolünüzü sağlamak istiyorsanız; Salep ve bozayı haftada birer kez tüketebilirsiniz. Sinemada küçük boy mısırı tercih edebilir veya 1 çay bardağı mısırı kendiniz evde patlatabilirsiniz.


Kestanenin ise 3 tanesinin 1 dilim ekmek olduğunu söylersek tüketim miktarını sınırlamanın ne kadar önemli olduğunu görebilirsiniz.

Read more
27 Kasım 2013 Çarşamba
no image

Her sabah tekrarlandığında sizi güzelleştirecek öneriler...

1- Antioksidan serum kullanın


C ve E vitamini gibi antioksidanlar cildi zararlı serbest radikallerden korur. Cildinize doğal bir parlaklık kazandırır. Yüzünüzü yıkadıktan sonra ve nemlendirici uygulamadan önce antioksidan içerikli serumlar kullanabilirsiniz.


2- Protein tüketin


Sabahları yumurta ve yoğurt gibi protein içeren yiyecekler tüketin. Yapılan araştırmalar sabahları yüksek protein içeren kahvaltı yapan kadınların daha uzun süre yaşadığını gösteriyor.


3- Güneş koruyucusuz çıkmayın


Hava bulutlu olsa bile güneş koruyucusu sürmeden evden adımınızı atmamalısınız. Cilt kremlerinin mutlaka güneş koruyucu özelliğe sahip olmasına özen gösterin.


4- Koca bir bardak su için


Susuzluk sizi sadece yorgun değil solgun da gösterir. Sabahları uyandığınızda kocaman bir bardak su için. Bu sayede gece boyu susuz kalan vücudunuzu yenileyeceksiniz.


5- Hareket edin


Araştırmalar sabahları egzersiz yapan kadınların geceleri daha kaliteli uyuduğunu gösteriyor. Sabahları 5-10 dakika da olsa egzersiz yapın.


6- Mineralli su kullanın


Sabahları uyandığınızda yüzünüze mineralli su sıkın. Buzdolabında bekletebileceğiniz mineralli su yüzünüzdeki sabah şişkinliğini alacak ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacaktır.


7- Yeşil çay için


Sabahları kahve yerine yeşil çay için. Yeşil çay, bir çeşit antioksidan olan flavanoidler içerir ve bu maddeler yaşlanmaya karşı oldukça etkilidir.

Read more
no image

İngiltere'de yürütülen bir araştırmaya göre.15 bin İngilizin katıldığı anket, 16-44 yaşları arasındakilerin on yıl öncesine kıyasla, ayda beş seferden daha az seks yaptıklarını gösteriyor.


1990-91 ve 1999-2001 yıllarında aynı yaş grubunu kapsayacak şekilde yapılan önceki anketler, ortalama ayda altı seferden fazla cinsel ilişki yaşandığına işaret ediyordu.


Modern hayat libidoyu bozuyor


Araştırmayı yürütenler, modern hayatın libidoyu olumsuz etkilediğini düşünüyor. University College London'dan Doktor Cath Mercer, "İnsanlar, işleri ve para nedeniyle endişeliler. Seks yapacak havaya giremiyorlar. Ama bu eğilimin ardındaki bir nedenin de modern teknoloji olduğunu düşünüyoruz. İnsanlar tablet bilgisayarlarını, akıllı telefonlarını yatak odalarına sokuyor, Twitter'a, Facebook'a bakıp e-postalarını yanıtlıyorlar." dedi.


Mercer ayrıca 16-44 yaşları arasındaki çiftlerin seks yerine internette pornografiyi tercih ediyor olabileceklerini söyledi.


Araştırmanın diğer bulguları ise şöyle:


Eşcinselliğe artan hoşgörü İngiltere'deki her altı gebelikten biri plansız yaşanıyor.Kadın ve erkeklerin yaklaşık yarısı yakın süre içinde cinsel bir sorun yaşamış, ama sadece 10'da biri seks hayatı konusunda kaygılı.


Cinsel isteksizlik en sık şikayet edilen sorunların başında geliyor, sadece kadınlar değil erkeklerin de yüzde 15'i libido eksikliğinden muzdarip.


2000'deki son anketten bu yana eşcinsel ilişkinin daha kabul edilir hale geldiği anlaşılıyor. Ancak tahammül edilmeyen bir durum var; eşlerin birbirini aldatması konusunda ankete cevap verenlerin 2000'e kıyasla daha hoşgörüsüz olduğu görülüyor.

Read more
no image

Hayalenizdeki kişiyi tavlamak hiç de zor değil. Kendine güvenen ve zeki kadın bütün istediklerini alır, istediği erkeğide.


Seçilen olmayın, siz seçin o gelsin. Aslında en havalı görünenin bile bazen sadece küçük bir ilgiye o kadar ihtiyacı oluyor ki, ufak bir içten gülümsemeyle bile kalbinin sahibi olabilirsiniz. İçten bir dokunuş, beraber muhabbet edebilme ve eğlenebilme güzelliğin önüne geçiyor. Erkekler bir müddetten sonra sadece gezebileceği değil, gezeken eğlenebileceği, yeri gelince dertleşebileceği kadınları tercih ediyor.


İşte kadın ve erkeklerle ilgili gerçekler...


Özgür çocuk


Erkekler her zaman vurdumduymaz gibi görünselerde, araştırmalarında onayladığı gibi, kadınlardan daha fazla acı çekiyorlar. Görünce kalbinizin yerinden fırlayacakmış gibi olduğu ancak size pas vermediğini düşündüğünüz biri var.


Kendisini öyle bir hava içersine sokuyor ki, sanki bir Hollywood yıldızı. Aslında ''Ben aşık olmam'', ''Biterse bitmiştir bir daha aramam'' diyen erkeklerin çoğu en az iki kez bir kız için ağlıyor.


Evlenilecek kız mı eğlenilecek kız mı arıyor?


Çevresi tarafından 'çapkın' ilan etmiş ve kendini playboy sanan arkadaşlar, bütün kızların aynı olduğunu ve bir işaretle direk kendilerine geleceğini düşünürler. Fakat kızlar herzaman mantığını çalıştırır ve onların yapmaya çalıştığı şeyleri önceden sezer.


İlk buluşma için evde güzel bir yemek yiyeceğinizi dile getiriyorsa, onu ciddiye almıyacağınızı anlarsınız. Çünkü ev ortamı, yemek sonrası içilen şarap ve küçük çapkınlıklarla sonuçlanır.


Bırakın sizin için para harcasın, güzel bir yemeğe götürsün, gezdirsin. İlk günden evde buluşma fikrinden hoşnut olmadığınızı dile getirin. Israrcıysa gitmeyin ki bazı şeyleri anlasın.


Kadın isterse…


Ne çapkınlar var ki bir baltaya sap olamıyor ama bir kadına tutuluyor. 'Büyük lokma ye ama büyük söz konuşma' derler büyüklerimiz, aslında yanlış da sayılmaz.


Kadınlar bir şeyi gerçekten istiyorsa sahip olur. Bunun çok örneğini görüyoruz. Çok yakışıklı bir çocuğun yanında sıradan bir kız olunca, hemen kafada tilkiler dolaşır. Kız zengin çocuk parasını mı yiyor? Aralarında birşey oldu çocuk ayrılamıyor mu?


Hiç kimse o kızın aslında nasıl bir yeteneğe sahip olduğunu düşünmez. Belki çok zeki, belki çok sempatik…


Güzellik ilk anda önemli ama oturduktan sonra iki laf edemiyorsanız ne anlamı var. Erkekler de bu konuda bizim gibi düşünüyor.


Erkek her şeyi yaparsa çapkın, kadın yaparsa…


Zaman her şeyi değiştirdi, ön yargılar hariç. Biz ilerledikçe, dünya döndükçe değişmeyen tek şey belki de ön yargılar…


Erkek her gece dışarı çıksın, hergün farklı kadınla gezsin, evin çapkın oğlu olur. Kız bir gün evden dışarda kalsın laf olur.


Bu önyargıyı biz yaratıyoruz. Seksten zevk alan ama evlenirken 'koşul' koyan bir erkeğe neden tölerans kullanıyoruz. Kimsenin bunu sorgulamaya hakkı yok hele ki kendisi gönlüne göre yaşıyorsa…


Benim için bittin


Erkek annesinden sonra ilgi gördüğü, sevgi gördüğü, zaman geçirdiği ve eğlendiği kadına bağlanır.


Sever, kadından daha çok sever. Mesela kadınların erkeklerden daha çapkın olduğu bir gerçek.


Hayatlarının merkezine koydukları sevgilileri, ayrılık sonrası dünyanın en kötü insanı olur.


En olgun erkek bile, ''Bana başkasına aşığım de ama yalan söleme'' desede, ayrılmak istediğinizde durum hiç öyle olmaz.


Yapılan iyilikler anlatılır, alınan hediyeler söylenir, harcanan paralar göz batırılır. Tabii bir de dil yarası vardır kapanmaz.


Yas tutacağınıza, gerçekten sevdiği için, acı çektiği için böyle yaptığını düşünün. Anlatma şekilleri farklı olsada. Bir de şu açıdan bakın ve bunu dile getirin. ''O kadar zaman birlikteyken en iyi sevgiliydim, bitince mi kötü oldum?''

Read more
26 Kasım 2013 Salı
no image

Cinsel yaşam her insanın vazgeçilmezlerinden ve bir çok faydası olduğunu bilmekteyiz.Ancak birde bu faydaların bilimsel olarak kanıtlanmış olanalrı var.İşte ayrıntılar...


1. Kilo almanızı engelliyor:


Evet, yarım saatlik bir yatak odası keyfi ile 200-250 kalori yakarak kilo verebilir, istemsiz kilolarınızdan kurtulabilirsiniz.

2. Kalp-damar sağlığınızı koruyor:

Belfast Queen’s Üniversitesi’nde 1000 erkek denek üzerinde yapılan çalışmanın sonuçlarına göre haftada üç veya daha fazla seks yapan erkeklerde kalp krizi risklerinin yarı yarıya azaldığı gösterilmiş.

3. Felç olma riskini azaltır:


Yine aynı çalışmanın sonuçlarından biri de düzenli seks ile kadın ve erkeklerin inme (felç) risklerinin azaldığı.

4. Uykusuzluk probleminizi gideriyor:

Cinsel ilişki sırasında salınan ve bedenin doğal morfinleri olarak bilinen“endorfin” salgısı ile vucud rahatlamakta ve ilişki sonrası yerini güzel bir uykuya bırakıyor.

5. Koku duyunuz gelişiyor:


Orgazm sırasında beynin hipofiz bölgesinden salgılanan “prolaktin”hormonu sayesinde beynin koku alma merkezi uyarılıyor ve bu şekilde düzenli seks sonrasında kişilerde koku alma duyusu gelişiyor.

6. Yaşlanmayı geciktiriyor:

Evet, Dr. Mehmet Öz’e göre yılda 100 kez yapılan ilişki ile yaşlanma azalıyor, cilt güzelleşiyor.

9. Vucudu forma sokuyor:


Seks sırasında pek çok vücud kası ve iskelet sistemi koordineli olarak çalışarak adeta yoğun bir egzersiz yapıyorlar. Bunun sonucunda düzenli seks, vucudun forma girmesini sağlıyor.

10. Vucudunuzun esnekliği artıyor:

Vucudunuzun esnekliği düzenli seks ile birlikte artıyor.

11. Kemiklerinizi güçlendiriyor:

Seks sırasında salgılanılan testosteron hormonunun kemikleri güçlendirici etkileri bulunuyor.

Kadın sağlığına olan faydaları açısından bakıldığında;


12. Pelvik kaslarınızı güçlendiriyor:

Seks sırasında pelvis yani “leğen kemiği” içinde bulunan pek çok kas koordineli olarak çalışıyor. Bu şekilde kadınlarda özellikle menopoz sonrası görülen mesane, rahim ve barsak sarkmaları azalıyor.

13. Adet sancılarınızı (dismenore) azaltıyor:

Dismenore'nin azalması da seksin ağrı kesici özelliğinin başka bir yansıması olarak düşünülebilir.

16. Vajinal kuruluğu azaltıyor:


Düzenli seks ile vajina ve pelvis damar dolaşımının iyi gelişmesi sonucunda özellikle menopoz dönemi sonrasında ortaya sık olarak çıkan “vajinal kuruluk” problemlerinin görülme sıklığı da azalıyor. Nitekim vajinal ıslanmanın, vajinanın kendi damarsal yapılarından oluştuğu biliniyor.

17. "Seks, seksi arttırıyor":

Yapılan her seks sonrası kişilerde libido artışına neden olan “testosteron” hormonu artıyor. Testosteron hormonu da kişilerde cinsel isteği tekrar tekrar kamçılıyor. Bu durumun tam tersini de söylemek doğru; yani cinsel ilişkiden uzak bir yaşam zaman içinde hormonal azalmaya bağlı olarak kişilerde cinsel isteksizliği arttırıyor.

Ruh sağlığı ve aile sağlığı açısından bakıldığında faydalarını sıralamak gerekirse;


18. Aile bütünlüğünü ve devamlılığını destekliyor:

Evliliklerde dönem dönem oluşan bazı tartışmalar sonucunda oluşan gerginlikler sex ile çözülüp halledilebiliyor. Bu şekilde düzenli sex, adeta bir "meditasyon veya terapi yapmak" gibi aile bütünlüğünün sağlıklı bir şekilde devamlılığı için vazgeçilmez unsurlardandır.

19. Kendi limitlerinizi aşmanız için bir yerde "bahane" oluyor:

Evet, cinsel ilişki sırasında kendinizi en doğal halinizle; mutlu, agresif, tutkulu ve heyecanlı bir şekilde ortaya koymanız, gün içindeki tüm monotonluklardan kurtararak bir yerde “sizin siz gibi davranmanızı” sağlıyor.

20. Kendinize güveninizi arttırıyor:

Sevdiğiniz eşinizi fiziksel ve duygusal doyuma ulaştırmanız sizi de mutlu ederek kendinize olan güveninizi arttırıyor. Bu şekilde kişilerin kendilerini daha çok sevmelerine imkan tanıyor.

21. Yaşam alanlarınızı farklılaştırıyor:


Eşi ile cinsel uyumsuzluk, tatminsizlik veya başarısızlık yaşayan pek çok çiftin kendilerini başka uğraşlara verdiği, özellikle iş hayatlarında son derece işkolik birileri olarak yer aldıkları yapılan çalışmalarda saptanmış bir gerçek.

Cinsel hayatları pozitif yönde gelişen, aşk ve tutkuyu doyasıya yaşayan kişilerde ise hayat alanlarındaki önceliklerin değiştiği görülüyor. Daha mutlu, daha rahat ve pozitif yaşam onların hayat alanı haline dönüşüyor.

22. “Sizlere dünyanın en güzel meyvesi”ni sunuyor:

Evet, iki kişinin birbirini severek oluşturdukları ortak aşk meyvesi tabi ki dünyanın en vazgeçilmezi. “Sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek” tüm çiftlerin ortak düşüncesi ve ideali. Bu şekilde evlilikler çok daha anlam ve tat kazanıyor.

Read more
no image

Cilt, zamanla sıkılığını kaybeder ve ince çizgilerle dolmaya baslar. İşte yüz bakımları bu noktada devreye girer. Yüz bakımları cildin ışıltısını kazanmasını sağlar ve onu dış etkilere karsı korur. Birçok kişi ışın/ışık tedavisi, lazer tedavisi, dolgu ve enjeksiyonlarla elde edilen sonuçları nasıl muhafaza edebileceklerini merak eder.


Sonuçların uzun ömürlü olması için yüz bakımı yaptırabilir, profesyonel cilt bakım ürünleri kullanabilirsiniz. Düzenli bakım, cildin sağlıklı dokusunu korumasına yardımcı olacaktır. Anti-aging bakımları ise mikrodermabrazyon ve ışın tedavileriyle de desteklenebilir.


Oksijen Bakımı


Oksijen bakımı cildi canlandırır ve hacim katar. Bir doz oksijen; bitkisel özleri, mineralleri ve vitaminleri cildin bunlara ihtiyaç duyduğu bölgelere taşıyan bir araçtır. Ciltte oksijen kullanıldığında sağlanan faydaların en önemlisi; ek oksijenin cilde nüfuz ederek, cilt fonksiyonlarını gerektiği gibi çalıştırıp, daha sağlıklı ve daha aydınlık bir cilt elde etmeye yardımcı olmasıdır. Genellikle zayıf kan ve oksijen dolasımından muzdarip ciltler, oksijen uygulamasından azami fayda sağlamaktadır. Bu kişilerin ciltlerinde yüzeye yakın kılcal damarlar açılmış ve şişkinlik yaratarak, kırışıkların daha görünür olmalarına yol açmıştır. Oksijen bakımlarının diper faydaları arasında, sivilcelere yol açan bakterilerin, oksijen bakımından zengin ortamlarda yaşayamamaları yer almaktadır.


Antioksidan Bakım


Antioksidan bakımı çevresel faktörlerden kaynaklanan hasarları azaltır. Bu tür bakımlarda, çevresel etmenlere ve serbest radikallere karsı çalışan, cildin dış etmenler dolayısıyla hasar görmesini engelleyen antioksidan içerikli serum ve maskeler kullanılır. Topikal antioksidanların cilde nüfuz etmesi için cildin iyice temizlenmiş ve soyulmuş olması gerekir. Antioksidan bakımlarda A ve C vitaminleri, yeşil çay, nar, kabak ve büyüme faktörleri gibi etkisi kanıtlanmış içeriklerin kullanımı en üst sıralarda yer almaktadır fakat antioksidanlar cilt üzerinde kısa bir süre bulunabildiklerinden ve faydaları da kısa süreli olduğundan dolayı bakım sonucu elde edilen sonuçların evde kullanılan ürünlerle desteklenmesi, çevresel etmenlere karsı koruma sağlamak için şarttır.


Akupunktur Bakımı


Yaşlanma hızını yavaştır. Şekil veren, lifting yapan, sıkılaştıran ve akupunkturun antik tekniklerine dayanan bir cilt bakımıdır. Göz çevresi, nazolabiyal çizgiler ve yanaklar gibi yüzün baskı alanlarına uygulanan ince akupunktur iğneleri ile kan dolasımı hızlandırılır, kasların sıkılaşması sağlanır ve böylelikle yüzün enerjisinin arttığına inanılır. Ayrıca bu iğneler ciltte mikroskobik düzeyde küçük delikler açarak, birkaç uygulama sonunda cildin kolajen üretimini artırır. Böylelikle daha sıkı görünen bir cilt elde edilir.


Vampir Bakımı


Topikal PRP’ler ve mikroiğneler kullanılarak yapılan bir bakımdır. Kendi kan trombositlerinizin işlenerek, geleneksel ve sentetik dolgu&enjeksiyon maddeleri ile karıştırılarak, cilde geri enjekte edilmesine dayanan bir lifting yöntemi olan vampir liftingine benzer bir yöntemdir. Vampir bakımı; pıhtıyuvarların santrifüjden geçirilmesine ve bu kez sentetik dolgularla karıştırılmaksızın, cildinize tek basına geri yüklenmesi ile gerçekleştirilir.


Bu uygulamada vampir liftinginden farklı olarak, büyüme faktörleri bakımından zengin bir solüsyon uygulanır ve bu solüsyon mikroiğneler ile cilde yedirilir; böylelikle cilt hücresel düzeyde yenilenir ve kolajen üretimi artırılır. Nekahet süresi olmayan bu uygulamanın sonuçları, uygulamanın üzerinden biraz zaman geçtikten sonra görülebilse de uygulamanın uzun vadeli sonuçları hakkında kesin bir bilgi henüz bulunmamaktadır. Bu yüz bakımları fayda sağlasa da birden fazla uygulama yapılması gerekir. Bu uygulamalardan lazer ya da ısın terapileri, diğer anti-aging uygulamaları ve ameliyatlar kadar dramatik sonuçlar alınması beklenmemelidir.

Read more
no image

Dekoltenizden görünecek göğsünüzün sıkı ve diri görünmesini istemez misiniz?


Su Masajı


Su masajı düzenli uygulandığında göğüslerin sıkılaşmasına yardımcı olur.Su masajı duş başlığını yuvarlak hareketlerle göğüs ve çevresine uygulayarak yapılır. Su ılık olmalıdır. Göğüs altına özellikle uygulanması gerekir. Nitekim göğüslerin dik ve sıkı görünmesi için göğüs altındaki kaslar önemlidir.


Nemlendirici


Oldukça hassas bir organ olan göğüsler için özen göstermek gerekir. Kurumaya meyilli bu bölgeyi sık sık nemlendirmek ve yağlarla yumuşatmak gereklidir. Kan dolaşımı hızlandığında göğsünüzün daha diri olduğunu hissedeceksiniz.


Beslenmeye dikkat


Güzelliğinizi korumak için bazı besinler önemlidir. İçerisinde A, E ve C vitamini bulunan besinler cilt güzelliğini pekiştirir. Kayısı, şeftali, ıspanak, havuç ve asitli meyveler beslenme düzeninizde mutlaka yer almalıdır.


Spor


Haftada en az iki kez göğüslerinizi kuvvetkendirici egzersizler yapmalısınız.Göğüsleri daha dik tutması için göğüs kaslarının kuvvetli olması çok önemli.


Sütyen Seçimi


Mutlaka sütyen çekerken göğüslerini gevşek ve sarkık bırakmayan sütyenleri seçmelisiniz.

Read more
25 Kasım 2013 Pazartesi
no image

Cildinize sağlıklı bir görünüm kazandırabilmek için bu önerilerimizi dikkate alın...


Kuru ciltler için avokado maskesi


Avokado kuru cilt ve saç için bir mucizedir. Olgun bir avokadoyu ikiye bölün ve ¼ bardak bal ile bir kasede ezerek karıştırın. Karışımı yüzünüze sürün ve 10 dakika bekledikten sonra soğuk bir bezle yüzünüzü temizleyin. Ayrıca 2 yemek kaşığı bal ile 1 avokadoyu karıştırarak saçınıza uygulayabilir 20-30 dakika bekledikten sonra saçınızı yıkayarak nemlenmesini sağlayabilirsiniz.


Sert deriler için deniz tuzu


Bir bardak iri taneli deniz tuzunu ½ bardak bebek yağı ile karıştırın. Bu karışımı kapaklı bir kavanoza koyup kapağını da kapatın. Karışımı 24 saat beklettikten sonra tekrar karıştırın ve vücudunuza nazikçe uygulayın ve ölü hücrelerden arının.


Akneye yatkın ciltler için elma sirkesi


Yağlı ve sivilceli yüzünüzü elma sirkesi ile yıkayarak cildinizi yatıştırabilirsiniz. Üstelik bu, Scarlett Johansson'ın da güzellik sırrı! Normal cilde sahip olanlar ise yatmadan önce elma sirkesini sıkıntılı bölgelerinize uygulayabilirsiniz. Eğer hassas bir cildiniz varsa, elma sirkesini yarı yarıya suyla karıştırıp uygulayabilirsiniz.


Egzama için aloe vera


Çok amaçlı bitki aloe verayı pek çok cilt problemi için kullanabilirsiniz. Eğer egzamanız varsa, aloe veranın yaprağını kesin ve jel kısmını egzamalı bölgenize sürün.


Gözenek sıkılaştırıcı yüz maskesi


Çekirdekleri çıkartılmış, orta büyüklükteki domatesi ve bir yemek kaşığı sade yoğurdu alın. Blendırda püre haline gelene kadar ikisini karıştırın. Yüzünüze uyguladıktan sonra 5-10 dakika bekletin ve nazikçe duruladıktan sonra, yüzünüzü nemlendirici ile nemlendirin.


Kuru ellere esmer şeker


¼ bardak toz esmer şekeri alın ve bebek yağı ile karıştırarak bir macun elde edin. Sonra bu karışımla ellerinizi ovalayın. Ilık suyla duruladığınız ellerinize nemlendirici uygulayın.


Yağlı cilt için karbonat


Küçük bir oranda karbonatı alın ve su ile karıştırarak macun kıvamına getirin. Daha sonra bu macunu yüzünüze uygulayın ve sonrasında durulayın. Karbonat, cildinizi nötralize eder ve pH dengesini geri kazandırır. Üstelik siyah noktalardan da kurtulmanızı sağlar.


Kuru ve sivilceli ciltler için muz kabuğu


Muz kabuğunun iç kısmını, kabuğun içi kahverengi olana kadar yüzünüze uygulayın. Muz kabuğunun içi, cildinizi yatıştırır ve akne oluşumunu engeller. Üstelik muz kabuğu, akne lekelerinin geçmesine ve ince kırışıklıkların ortadan kalkmasına da yardımcı olur. En iyi sonucu almak için olgun muz kabuklarını günde 2-3 defa yüzünüze uygulayın.

Read more
no image

Geçmişten bugüne sürekli şekil değiştiren güzellik sırlarının tazelenmiş hali karşınızda! Eski bilgileri silin, yenilerini kaydedin.


ESKİ KURAL Yanaklarınıza pembeden başka allık sürmeyin.
YENİ KURAL Şeftali tonlarını yeri ve zamanına göre cömertçe kullanın.


Neden?


Geçmiş yıllarda kimse şeftali tonlarında allık sürmezdi. Fakat son yıllarda dünyaca ünlü makyaj markalarının koleksiyonunda sıkça yer alan şeftali tonlarındaki allıklar hem sağlıklı bir görüntünün anahtarını veriyor hem de günlük kullanım için alternatif oluşturuyor. Yumuşak bir gülümseme yaratan bu sıcak allıklar bronz tenle de kusursuz bir uyum yakalıyor.


UYARI: Şeftali allığınızın yine de pembe desteği olduğundan emin olun. Yoksa bir anda turuncu yanaklara sahip olabilirsiniz.


ESKİ KURAL Sabahları yüzünüzü temizlemenize gerek yok.
YENİ KURAL Kesinlikle var!


Neden?


Uzun su¨redir cildi 24 saatte bir kere temizlemenin yeterli olacağını ve bunun ne zaman olduğunun önemli olmadığını düşünürdük. Geceden temizlediğimiz cildin sabah kalktığımızda yine tertemiz olacağına inanırdık. Ama unutmayın ki siz uyurken mikroplar uyumuyor. Sabah kalktığınızda da hem jel hem de tonikle cildinizi temizlemeye başladıktan sonra  farkı hissedeceksiniz.


UYARI: Bazı sabahlar cildinizi temizlememek çok önemli değil, önemli olan devamlılık.


ESKİ KURAL Kirpik maşası kullanmak büyük bir zaman kaybı.
YENİ KURAL Kirpik maşası kullanmaya değer!


Neden?


Çünkü yaşımız ilerledikçe kirpiklerimiz eski kıvrımlarını kaybeder. Kirpiklerinizi kıvırdıktan sonra maskara uygulamak hem kirpiklerinizi çok daha uzun gösterir hem de şeklinin doğal bir kıvrım kazanmasını sağlar.


UYARI: Kirpiklerimizin kıvrık gözükmesi değil, yukarı doğru kavis yapması daha iyi bir görünüme neden olur. Eğer kıvırmaya köklerden başlarsanız bu etkiyi yaratabilirsiniz.


ESKİ KURAL Fondöten için fırça kullanmayın, parmaklarınızı kullanın.
YENİ KURAL Hem fırça hem parmaklarınızı kullanmak, sizi en iyi sonuca götürecek.


Neden?


Parmak uçlarındaki sıcaklık ve yağların fondötenin daha doğal görünmesini sağladığı su götürmez bir gerçek. Ancak fırçalar parmaklardan daha iyi bir şekilde fondöteni tutar ve daha ince bir tabakaya ulaşmanızı sağlar. Ayrıca fırça sayesinde fondöteninizi eşit bir şekilde dağıtabilirsiniz.


UYARI: Yine de parmaklarınıza son dokunuş için ihtiyacınız var; bu şekilde daha ışıltılı ve doğal bir görünüm yakalayabilirsiniz.//kadınvekadın

Read more
no image

Amerikalı antropolog Prof. Dr. Helen Fisher, on beş yıl boyunca 62 ülkede yaptığı araştırmayı sonuçlandırmış. Araştırma ise kadının aşkının ne kadar sürdüğü üzerine...


Sunday Times'ta yer alan habere göre, kadının erkeğe duyduğu aşk en fazla dört yıl sürüyor. Kadının âşık olmasını sağlayan beyin kimyasalları üç yıl içinde tükeniyor. Dördüncü yılda ise kadınyeni bir aşk bulmak üzere çevresine bakınmaya başlıyor.


Kadın erkeği neden yedekliyor?


Yani bu şu anlama geliyor; kadın üç yılının sonunda yeni bir aşkı bulana kadar kendisini garantiye almak için eskiyen erkeği yedekte tutuyor.


Kültürel, sosyal ve ekonomik koşullar evliliği yapay olarak uzatsa da, genetik koşullar bu duruma 'ı-ıh' diyor ve gizli ya da açık arayışlar başlıyor.


Bizden başka hiçbir memelinin aşkı bu kadar sürmüyor.


Helen Fisher'a göre kadın, dört yıl içinde erkeğe duyduğu aşkı imha edecek genetik programa sahip. Çünkü erkeğin de poligam olduğunu söylüyor. Yani kadın, aşkı sürdüğü sürece partnerine sadık, erkek ise fırsat bulduğu anda partnerini aldatmaya hazır.


Her şey "kalite kontrol" için


Cinselliği, sadece üreme ve nesli devam ettirme içgüdüsü olarak değerlendirdiğimizde bu farkın nedenini anlamak kolay oluyor. Ayda sadece bir yumurta üreten kadının, yumurtasını dölleyeceği erkeğin kim olacağına özenli bir seçimle karar vermesi gerekiyor. Çocuğu doğurup büyüten de kendisi olacağı için en iyi seçimi yapması çok önemli.


Bu yüzden erkeği uzunca bir süre 'kalite kontrolü'nden geçirmeye ihtiyaç duyuyor. Aşk kimyasalları, kadının erkeği 'sınavdan geçirme' dönemini zevkli hale getiriyor.

Read more
no image

Biz kadinlar güzel sözler duymaya, iltifatlara bayılıyoruz. Her kadının sevgilisinden duymak istediği basit ve sevgi dolu sözler vardır. Malesef bazı erkekler duygularını sesli ifade etmekte birazcık zorlanıyor. Onlardan yollara güller dökmelerini ya da bize sürekli romantik jestler yapmalarını beklemesek de bazen güzel sözler duymak bizi çok mutlu eder.


Sevgi sözcüklerini ve dizlerimizi titreten iltifatları sevgilimizin ağzından cımbızla çektiğimiz zamanlar dışında, içten gelerek söylendiğinde mutluluktan havaya uçuyoruz!


İşte erkeklerden duymaya can attığımız sözler!


Seni çok özledim


Birine gerçekten değer verdiğinizde onu sadece birkaç saat görmeseniz bile özleyebilirsiniz. Hatta bazen yaninizdan ayrıldıkları anda özlemeye başlarsınız.


Kadınların erkeklerden en çok duymak istediği şeylerden biri , sevgililerinin birlikte vakit geçirmeyi ne kadar özlediğini söylemesi. Her an sevgilinizin aklında olduğunuzu bilmek mükemmel bir duygu.


Sevgilinizin sizi özlediğini söylemesi, her dakikasi düşündüğünün bir kanıtı.


Sen karar ver!


Erkekler genellikle kontrolü ellerinde tutmaya bayılır. Fakat bazen tercihi size bırakırlar.


Vereceğiniz karar akşam yemeğine gideceğiniz restorant, sevgilinizin alacağı bir parfüm ya da herhangi bir şey olabilir.


Önemli olan sevgilinizin sizin istediklerinize değer vermesi ve onun da hoşlanacağı bir karar vereceğinizi bilmesi.


Yemeği ben yaparım!


İşte mükemmel erkek! Yorgun argın işten eve geldiğinizde bazen ev işleri gözünüzde büyür. Böyle bir durumda sevgilinizin size söyleyeceği en güzel şey 'Yemeği ben yaparım hayatım." "Çamaşırları ben asarım." olabilir.


Ev işlerinde beceriksiz olması size yardım etmesine engel degil! Size yardım etmeye gönüllü olması size ne kadar değer verdiğini gösteren küçük bir ayrıntı.


Bana seni hatırlattı!


Sevgilinizin size söyleyeceği en güzel sözlerden biri etrafındaki küçük şeylerin ona sizi hatırlatmasıdır belkide..


Markette sizin sevdigiginiz cipsleri görüp sizi arıyorsa bilin ki hep aklindasınız. Büyük jestler yerine küçük ama sevgiyle yapilan sürprizler, bize gerçekten önemsendiğimizi hissettiriyor. Bundan daha iyi bir iltifat olabilir mi?


Seni seviyorum


Dünyanın en güzel sözü seviyorum! Herşeyin üstesinden gelmenizi sağlayan sihirli sözcükler hayata pozitif bakmanızı sağlar.


Erkek arkadaşınızın sizinle birlikte olmak istediğinin ve size değer verdiğinin en iyi göstergesi. Bu sözleri duymaktan asla sıkılmayacaksınız. Eğer bu sözleri şanslı bir erkekten duyuyorsanız siz de ona karşılık verebilirsiniz.


Teşekkür ederim


Bu iki küçük sözcüğün ne kadar büyük etkikeri olduğunu biliyoruz. Ona hediye aldığınızda size teşekkür etmesinden bahsetmiyoruz. Bazen hayatta küçük gördüğümüz şeyler de takdir edilmeye değer.


Her akşam özenle hazırladığınız sofralar için, ütülediğiniz gömlekler için size teşekkür ettiğinde dünyalar sizin olur. Onun için yaptıklarınıza verdiği değer mutlaka bu iki küçük kelimeden daha fazla.

Read more
no image

İş hayatında takım elbise ve kravat zorunluluğu olan erkekler farkında olmadan ciddi bir tehlike altında yaşıyor.


Özellikle erkeklerde sıkı bağlanan kravatlar, baş ağrısından damar sertliğine, kireçlenmeden gırtlak kanserine kadar birçok ciddi rahatsızlığa neden olabiliyor. Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Uzman Dr. Mehmet Yavuz, sıkı bağlanan kravatın neden olabileceği rahatsızlıkları anlattı…


Günün en az 8 saatini geçirdiğimiz kapalı ortamdaki iş yerleri çalışanlar için ciddi bir stres kaynağı. Erkeklerin takım elbise ve kravat giymesinin zorunlu olması ise mevcut stresi artıran bir faktör. Özellikle sıkı bağlanan kravatların erkeklerde baş ağrısı ve konsantrasyon eksikliğine neden olduğunu belirten Dr. Mehmet Yavuz, gün boyu gevşetilmeden kullanılan kravatların önemli beyin ve boyun problemlerini beraberinde getirdiğini vurguladı.


Şah Damarlarında Kireçlenme Felç Nedeni…


Vücudumuzdan beyne kan pompalayan damarların verimini azaltarak kan akışını yavaşlatan sıkı kravat; baş ağrısı, baş dönmesi, konsantrasyon eksikliği, dengesizlik, damar sertliği ve hatta gırtlak kanseri gibi ciddi rahatsızlıklara yol açabilir. Uzun yıllar kullanılan sıkı kravatların boyundaki şah damarlarında kireçlenme ve damar sertliğine neden olduğunu belirten Dr. Yavuz, bu durumunu özellikle 70 yaş ve üstü kişilerde felç riski taşıdığının altını çizdi.


Boyundaki Baskı, Gırtlak Kanserini Tetikliyor!


Stresi artıran sıkı kravatın kişide çabuk sinirlenme, hoşgörü kaybı ve anksiyeteye neden olduğunu belirten Dr. Yavuz, böyle kişilerin kapalı ortamlarda fazla duramadığını vurguladı. Kravatın boyun bölgesinde baskı oluşturduğunu hatırlatan Yavuz, bu durumun gırtlak kanserini tetikleyen kronik irritasyona neden olduğunun altını çizdi.


Dr. Yavuz, ciddi rahatsızlıkları önlemek için kravatın düğüm bölgesi gevşek ve gırtlağa baskı yapmayacak şekilde kullanılması gerektiğini belirterek sözlerini tamamladı.

Read more
23 Kasım 2013 Cumartesi
no image

Mutluluğa giden yol mideden geçiyor! Amerika’da yapılan bir araştırma, duygusal dengenin, beynin kimyasıyla alakalı olduğunu ortaya çıkardı. Beynin kimyası içinse, mutlaka yemeniz gerekenler var...


Her zaman neşeli ve dengeli olan birini tanıyor musunuz? Cevabınız evetse, o kişinin yediklerine bir dikkat edin. ABD’de yapılan yeni araştırmalara göre, yediğimiz gıdalar, ruh halimizi önemli ölçüde etkiliyor.


Her daim mutlu olan bir kişi bulmak aslında çok zor; çünkü çoğu insan duygusal dalgalanmalara neden olacak şekilde besleniyor. Beyaz un, şeker ve katkı maddeleriyle donatılmış günümüzün beslenme tarzı, beyinde olumlu duyguların üretilmesi için gerekli olan yapı taşlarını tedarik etmiyor. Belirli maddelerin eksikliği; depresyon, korku, strese karşı dayanıksızlık, uyku ve konsantrasyon bozukluklarına neden olabiliyor.


Amerikalı psikoterapist Julia Ross, ruhsal dengemiz için gerekli olanları belirledi. Ross, beslenme psikolojisinin önde gelen araştırmacılarından biri. Önerdiği beslenme şekli, beslenmenin dört temel maddesi üzerine kurulu. Mönünüzü bu önerilere göre hazırlar ve keyif kaçıran besinlerden uzak durursanız, bir hafta içinde geriliminizin azaldığını fark edebilirsiniz.



Yapı taşı: Proteinler


Dengeli bir ruh hali için en önemli gereksinim, aminoasit. Aminoasit; proteinin bir parçası. Yeterli miktarda protein almadan; olumlu, sakin ve huzurlu olmak mümkün olmuyor. Çünkü bu duygular için gerekli olan nörotransmitterler yalnızca aminoasitlerin yardımıyla üretilebiliyor.


Tavuk eti, balık, deniz ürünleri, sığır eti, yumurta ve süt ürünleri; değerli protein kaynakları. Çoğu insan öğün başına, 20-30 gram proteine gereksinim duyuyor. Bu nedenle günde üç defa, bir avuç dolusu yüksek kaliteli protein yemek şart. Haftada iki defa balık yemek de gerekiyor. Balık kolayca sindiriliyor ve birçok farklı aminoasidi içeriyor.



Yapı taşı: Yağlar


Ruh halinizin üzerinde gezen kara bulutların sorumlusu, bazen light ürünler olabiliyor. Çünkü beyin metabolizması için yağlar çok önemli. Soğuk su balıklarında bulunan Omega-3 yağ asitleri, artık depresyon tedavilerinde de kullanılıyor. Keyfimizi yerine getiren başka yağlar da var. Aslında zararlı olan krema ve tereyağında bulunan doymuş yağlar da bunlardan. Bol sebze ile birlikte tüketildiğinde bu yağlar damar tıkanıklığına yol açmıyor. Bunların dışında zeytinyağı, keşu fıstığı, yer fıstığı ve bademde bulunan Omega-9 yağ asitleri de moral veren maddelerden.



Yapı taşı: Sebzeler


Farklı renkteki sebzeler; vitamin, mineral ve karbonhidrat açısından çok zengin. Bunlar vücuda şeker şoku da yaşatmıyor. Özellikle ıspanak, pazı ve kara lahana gibi koyu yeşil renkli sebzeler; keyif artıran bir B vitamini olan folik asit ve rahatlatan bir mineral olan magnezyum içeriyor. Marul ve domateste bulunan potasyum yaşam sevincini artıran maddelerin üretilmesi için çok önemli.


Julia Ross, tüketilmesi gereken günlük sebze miktarının 500-600 gram arası olduğunu belirtiyor. Bu rakam kulağınıza fazla geliyor olabilir, fakat bol sebze garnitürlü bir öğün ya da wok’da pişmiş bir sebze yemeği ve bir salatayla bu miktara ulaşabiliyorsunuz.




Yapı taşı: Karbonhidratlar


Sağlıklı bir ruh hali için beyaz unlu ürünler ve bol şekerli gıdalarda bulunan ‘boş’ karbonhidratlar değil, kaliteli karbonhidratlar tüketmemiz gerekiyor. Meyve, sebze ve tam tahıllı ürünlerdeki karbonhidratlar enerji veriyor. Ayrıca kan şekeri düzeyini sabit tutuyor ve duygusal dalgalanmaları önlüyor.


Bunlar ruhunuza iyi gelmiyor


Günlük beslenmemizde yer alan keyif bozan besinlerin sayısı oldukça fazla. Düşmanlarınızı tanıyın!


■ Şeker ve beyaz un


Pasta ve bisküviler metabolizmayı yoruyor. Bunlar yenildiğinde, kan şekeri düzeyi önce hızla yükseliyor, sonra birden düşüyor, böylece keyfiniz bozuluyor.


■ Kalorileri azaltmak


Kişisel kalori gereksinimini aşırı miktarda altında kalori almak vücudu strese sokuyor. Bu da serotonin gibi keyif düzelten hormonların üretimini engelliyor.


■ Tatlandırıcılar


Tatları hoş olabilir ama mutlu etmiyorlar. Ayrıca aspartam adlı maddenin serotonin üretimini ciddi biçimde durdurduğu tahmin ediliyor.


■ Az proteinli beslenme


Vejetaryenler dikkat! Etsiz besleniyorsanız, yüksek kaliteli proteinler tüketmeye özen göstermeniz şart. Lor peyniri ve yumurta yemek size iyi gelebilir. Aksi halde vücuda özgü antidepresanların, beyinde üretilmesi için gerekli aminoasitler eksik kalıyor ve enerji eksikliği yaşanıyor.


■ Kafein


Kahve ya da kolasız duramıyor musunuz? Bu durum çok tehlikeli! Aşırı kafein tüketimi, B vitamin grubu gibi ruh halimiz için vazgeçilmez olan besin maddelerini yok ediyor.


■ Boya ve katkı maddeleri


Çocuklarda hiperaktivite konusunda yapılan araştırmalar bu maddelerin sinirliliği arttırdığını ve konsantrasyonu bozduğunu gösteriyor.


■ Öğünleri atlamak


Kahvaltı için zamanınız mı yok? Öğle yemeğini atlıyor musunuz? O halde kan şekeri düzeyinizi alt üst ediyorsunuz demektir. Bunun sonucunda da enerjisiz ve keyifsiz olmanız normal.

Read more
no image

Sabahları daha güzel uyanmak için ipuçları Sabahları karnınızda şişkinlik, gözlerinizde torbalarla uyanmak istemiyorsanız bu önerileri uygulayın


Eğer düz bir karın ile uyanmak istiyorsanız yatağa girmeden 2 saat önce yemeği bırakın.Canınız atıştırmak istiyorsa tuzlu gıdalardan uzak durun.


Rezene, şişkinliği azaltır. Bu yüzden yatmadan önce rezene çayı içebilirsiniz. Daha lezzetli olması için biraz limon suyu ekleyebilirsiniz.


Yatmadan önce kafein içeren bir göz kremi uygularsanız, sabah gözlerinizde daha az şişkinlikle uyanırsınız.


Yüzünüzde makyaj lekeleriyle uyanmak istemiyorsanız yatmadan önce yüzünüzü iki kere temizleyin. Öncelikle makyajınızı temizlemek için temizleme sütü kullanın. Daha sonra da temizleyici jel uygulayın.


Alkol kan damarlarının genişlemesine neden olabilir. Bu da kızarıklık ve şişkinliğe yol açar. Bu yüzden yatmadan önce alkol almayın.


Eğer kıvırcık saçınız varsa, yatağa kuru saçla girmek sürtünmeden dolayı saçınızı kabartabilir. Bu nedenle saçınızı yüksek bir at kuyruğu yaparak, ufak bi külotlu çorap parçası ile toplayın. Külotlu çorap saçınızda iz bırakmaz.

Read more
no image

Erkekler stresli olduklarında, kilolu kadınları daha çok beğeniyor, daha cazip buluyor. Westminster üniversitesi bilim adamlarından Viren Swami’nin başkanlığında  yürütülen ve sonuçları PLoS One’da yayımlanan araştırmada, Avrupa ülkelerinden  gelen denekler iki gruba ayrıldı.


Bir gruptan, stres ortamı oluşturabilmek için jüri önünde konuşma  yapmaları ve matematik soruları çözmeleri istendi. Kısa bir aradan sonra  deneklere zayıf ve kilolu kadınlara ait fotoğraflar gösterilerek,deneklerden  ideal vücudu, ayrıca en çekici kadın fotoğrafını seçmeleri talep edildi.


Kontrol grubuna ise fotoğraflar, stres ortamı olmadan gösterildi. Stres altındaki erkekler, diğer gruptan daha fazla, kilolu kadınları beğendiklerini belirtti. En çekici olarak da kiloluları seçti.


Deneklerin seçiminde rol oynayabilecek yaş, kilo, açlık gibi faktörleri  en aza indirgeyen bilim adamları, tercihte stres durumunun etkili olduğunu  bildirdi.

Bilim adamları, insanların stres altındayken güvende olma ihtiyacının  arttığını, kilolu kadınların yeterli gıdaya ulaşımı, sağlığı ve üremeyi sembolize  ettiği için tercih edildiğini belirtti.
Read more
no image

Kış aylarında kontrolü elden kaçırıp kilo alanlardan bugünlerde "diyet", "zayıflama", "kilo kaybı" gibi kelimeleri daha yakından ilgileniyorlar. Aslında sizin ihtiyacınız olan kelimeler düzenli ve saglıklı beslenme egzersiz. Sürekli kilo alıp vermek, zayıflama listelerini biriktirmek kilo kaybederken sağlığınızı kaybetmenize neden olabilir. Bedeninize iyi bakın kısa vadeli ve hızlı hedefler yerine ufak ama uzun süreli hedeflere odaklanacağınız değişikliklerle yola çıkın.


3 ana 3 ara öğün yapın daha çabuk zayıflayın


Günlük olarak tüketeceğiniz miktarları 6 öğün olacak şekilde ayarlamaya çalışarak az ve sık beslenin. 3 saatten fazla aç kalmamaya özen gösterin ki kan şekeriniz düşmesin. Ara öğünler tatlı krizlerinden uzak durmak, metabolizma hızınızı arttırmak ve kolay kilo vermek için yardımcıdır


Geç yenen yemeklere dikkat


Günlerin uzamaya başlaması ile birlikte akşam yemeği saatlere daha geç saatlerde alınmaktadır . Ancak bu dönemde geç saatlerde yapılan atıştırmalara dikkat etmemiz gerekmektedir çünkü özellikle gece yapılan atıştırmaları vücudumuz daha zor yakar bu nedenle de yediklerimizin yağa dönüşme ihtimali yüksektir.Fiziksel aktivitenin en az olduğu gece saatlerinde atıştırma yapılacaksa tercihlerde; enerjisi düşük ve bol lif içeren çeri domates, salatalık, havuç, kereviz sapı gibi besinlere yer vermek kalori alımı bakımından daha uygun olacaktır.


Hareket etmeye başlayın


Havaların ısınmasıyla birlikte spor yapmamak için yağmurlu havaları bahane etme döneminizde sona erdi.Bunun için açık havada bol oksijen alarak yürüyüş yapmaya başlayabilirsiniz. Ya da size en uygun, zevk alacağınız başka bir aktiviteye yönelebilirsiniz yeter ki hareket edin. Bizim önerimiz cardio tarzı egzersizlerinizi aç karnınıza yapmanız olacaktır ki; sabah kanda bulunan serbest yağ asidi miktarı daha yüksektir, yakılmaya hazır halde bulunur ve bu durumda daha fazla yağ yakmış olursunuz. Tabii yapılan aktivitenin süresi de önem taşımaktadır. Normalde egzersize başladıktan 18- 22 dk sonra yağ yakımı başlar çünkü büyük yağ depolarının ufak yağ asitleri haline gelmesi için bu süre geçmektedir. Sabah spor yapma imkanı olmayanların ise yemeklerden 1 saat kadar sonra spor yapmaları dogru olacaktır


Hafiflemek için daha hafif beslenin


Tam tahıllı ürünleri tüketmeye özen gösterin. Yağ alımını sınırlamak için kızartma ya da kavurma yerine ızgara, buğulama, haşlama ya da fırında yöntemleri tercih edin. Antioksidan ve vitamin- mineral ihtiyacınızı karşılamak farklı renklerde 5 -7 porsiyon kadar meyve ve sebze tüketin. Süt, yoğurt ve peynirin az yağlı olanlarını tüketmeye alışkanlık haline getirin. Et ve tavuğun görünür yağlarını ayırın, bu kısımları tüketmeyin.Sebze veya baklagil yemeklerini pişirirken 1 kilograma 2 yemek kaşığı kadar sıvı yağ ilave edin.Öğle ve akşam ki öğünlerinize salata ekleyin ancak sos olarak sadece 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, limon ve sirke kullanın.


Bol bol su


Bu dönemlerde terlemeyle birlikte sıvıya olan ihtiyacımız artmaktadır 2-2,5 lt kadar su tüketilmesi önem taşımaktadır. Aslında herkesin bildiği ancak ya geçiştirdiği ya da unuttuğu bir konu su tüketimi. Lütfen su tüketmek için susamayı beklemeyin, susama hissettiğinizde vücudunuzda %1 lik su kaybı gerçekleşmiş demektir aşırı su kaybı konsantrasyon güçlüğü ve hafıza bulanıklığı yaratır.


Ara öğün seçenekleri


* ½ simit, peynir
* 1 -2 dilim ekmek, 1 dilim beyaz peynir
* Light kaşarlı kepekli tost, söğüş sebze
* 1 kutu meyveli yoğurt, 10 fındık
* Yarım paket mısır pirinç çıtırı ve az yağlı kaşar ( fırınlanabilir)
* 1 su bardağı yağsız patlamış mısır, 1 avuç kuru üzüm
* Çiğ sebzelerden oluşan salata tabağı, 1 dilim peynir, diyet kraker
* 1 avuç beyaz leblebi, 1 bardak kefir
* 5 adet kuru erik, 10 badem
* Yarım yufkadan sebzeli yağsız gözleme, 1 bardak light ayran
* 3 kuru kayısı, 2 parça ceviz
* Yarım paket diyet bisküvi+ 1 bardak süt ile kahve
* 1 kutu yoğurt +10 -15 adet yaban mersini
* 1 kutu az yağlı süt, 1 adet taze meyve
* 2 adet grisini, 1 bardak ayran
* Yarım paket diyet çubuk kraker+ ayran//Dilara koçak

Read more
22 Kasım 2013 Cuma
no image

"Hayır diyememek, aslında başkasının düşüncesini, isteğini, ihtiyacını kendininkinin önüne koymaktır. Bu sebeple de 'hayır' demek, zaman zaman bencillikle ilişkilendiriliyor.Oysaki bencillik, kendini düşünmek değil, kendinden başka kimseyi düşünmemektir. Bir karar alırken, kişi hem kendini hem de başkalarını düşünebilir.


Gerektiği zamanlarda hayır diyebilmek, aslında kişinin kararını; kendi düşüncesini, duygusunu, isteğini ve ihtiyacını gözeterek vermesi demektir. Bu karar kişinin kendi kararı ve onun için en doğru olan. Bunu yapabilmek de hem kendini iyi tanımayla hem de iyi ifade edebilmeyle ilişkilidir. İnsan kendisini ne kadar iyi tanıyorsa ve sahip olduğu kişilik özelliklerini ne kadar kabul etmişse, onları gözönüne alarak bir karar almak veya tepki göstermek o kadar anlamlıdır. Hayır diyememek, kişinin kendi istekleriyle ilgili özgüvenini kaybetmesine de sebep olabiliyor."


Sezer “Başkalarının isteklerini kendi isteğinin önüne koymak, kendi ihtiyaçlarını değersizleştirmek. Bu durum sık yaşanırsa da kişinin kendiyle ilgili değersizlik hissi artabiliyor” diyor.


İş ilişkilerinde veya sosyal ilişkilerde  “Hayır diyememek” art arda olduğunda ve farklı durumlarda yaşandığında, bu hatıralar birikiyor. Bir süre sonra kişi, karşı tarafa öfke duymaya başlıyor.


Sezer, ilişkilerin iki taraf da kendini eşit bir şekilde ifade edebildiğinde sağlıklı olacağını; bunun mümkün olmadığı ilişkilerde, bastırılan istek ve tepkilerin, zamanla öfkeye dönüşebildiğini çoğunlukla zamansız bir şekilde çıkan bu öfkenin de ilişkilere büyük zarar verebileceğini belirtiyor.


Hayır demek, karşı tarafı üzmek, kırmak demek olmak zorunda değil. İki kişi farklı görüşte olup bunu birbirlerine sakin bir şekilde ifade edebilirler.

Uzman Psikolog Aylin Sezer, herkesin fikrinin, isteğinin aynı şekilde değerli olduğunu ama bunu karşı tarafa böyle aktarmanında da kişinin elinde olduğunu söylüyor.//Uzman Psikolog Aylin Sezer

Read more
no image



Annesi ve babasıyla aynı yatakta uyuyan bir çocuk ileriki yaşamında sanıldığı gibi psikolojik bir durum yaşamadığı uzmanlar tarafından açıklandı.

ABD'de yapılan bir araştırma, birlikte uyumanın sağlıklı olduğunu ve çocuğun gelişimi üzerinde uzun süreli etkisi bulunmadığını ortaya koydu.

California Üniversitesinden Dr. Paul Okami öncelikle ailelerden çocuklarının uyku planını sunmalarını istediklerini, buna göre, ailelerin yüzde 35inin bebekleri 5 aylıkken aralıklı olarak kendileriyle uyumasına izin verirken, yüzde 9unun sürekli birlikte uyuduklarını söyledi. Okami, çocuklar 5 yaşına gelinceye kadar bu oranın yüzde 6ya düştüğünü, 6 yaşında ise sadece yüzde 3 olduğunu belirtti.

Yalnız uyuyanlardan hiç farkları yok

Araştırmacılar, 5 aylık oluncaya kadar ailesiyle birlikte uyuyan çocukların 2 ya da 3 yaşına geldiğinde yalnız uyuyan çocuklardan hiç farkı olmadığını, birlikte uyumanın uyku bozukluğuna yol açmadığını saptadı.

Aynı şekilde bu çocukların 6 yaşına geldiğinde duygusal farklılık ya da davranış farklılığı ortaya koymadığı belirlendi. Araştırmacılar, ayrıca bu çocukların, birlikte uyumaya karşı olanların ortaya attığı akıllarında seksten başka birşey olmuyor görüşünün yanlış olduğunu da kaydetti.

Varolan endişeler yersiz

Araştırmaya konu olan çocukların, 18 yaşına geldiklerinde yeniden incelendiğini ifade eden araştırmacılar,çocukların bu yaşta da yalnız uyuyan çocuklardan çok önemli bir farklılık göstermediğini belirtti.

Her iki grubun da aileleriyle ve yetişkinlerle aynı şekilde ilişki kurabildiği kaydedildi.Doktorlar, araştırmada birlikte uyumayla tütün, alkol ve uyuşturucu kullanımı arasında bir bağ da bulamadı.

Dr. Okami, Developmental and Behavioral Pediatricsde çıkan makalede araştırmaların birlikte uyumayla ilgli endişelerin yersiz olduğunu gösterdiğini söyledi.

Read more
no image

Partnerinizi memnun etmek sizin için elbette ki önemli! Eğer cinsel hayatınız durağanlıktan uzak olsun istiyor ve kendinizi ve partnerinizi bu konuda memnun kılmak istiyorsanız bu haber tam sizlik! İşte harika bir cinsel yaşam için gerekli olan 10 pratik öneri;


Acele Yok!


Aceleci davranmayın, kıyafetlerinizi soymak için daha vakit var! Ön sevişme kısmını atlamamalısınız! Böylece birlikte daha çok eğleneceksiniz!


Seks Düşünmek Kötü Değil!


Cinsellik sadece ergenlikte sıklıkla düşünülen bir şey değil! Kendinizi rahat bırakın ve bunu istediğiniz için utanmayın! Sevdiğiniz adamı istemenizden daha normal bir şey olamaz, bunu ona belli edin!


Vücudunuza Dikkat!


Kendinize dikkat edin! Vücudunuzda sevişme esnasında ya da seks sırasında ağrı hissettiğiniz ya da zevk dahil hiçbir şey hissetmediğiniz noktalar varsa bir jinekoloğa görünmelisiniz!


Beğeninizi Bildirin!


Partnerinizin size yaptığı hoşunuza giden herhangi bir şeyi ona söylemekten çekinmeyin! Böylece neyin hoşunuza gideceğini bilecek ve onun üzerinde yoğunlaşacaktır!


Çok Çekici Giyinmeye Çalışmayın!


Kendiniz olun, doğallık her zaman kazanır! Üstelik erkeklerin çoğu basket şortlu ve dağınık saçlı halinizi topuklu ve mini etekli halinizden daha seksi buluyor!


Hayır” de!


Her zaman itiraz etmeye hakkın var! İstemediğin şeyleri yapmak zorunda değilsin, sevişmek senin için eziyete dönüşmemeli! “Hayır” demeyi bilmelisiniz!


Kendinize Moral Konuşması Yapın!


Aynanın karşısında ya da kendi kendinize kendinizi motive etmeyi unutmayın! Sizi, sizden iyi kimse morallendiremez! Bu birliktelik esnasında kendinize güvenmenizi sağlayacak!


Açık Olun!


Erkekler aklınızı okuyamazlar! Utangaçlığı bir kenara bırakıp ne istediğinizi açıkça söyleyin! Bu birbirinizi tanımanızda size kolaylık sağlarken aynı zamanda güzel zaman geçireceksiniz!


Hoşlandığınız Şeylerden Çekinmeyin!


Başkalarının ne düşündüğü önemli değil! Herkes aynı şeylerden, aynı zevki alamaz! Sevdiğiniz şeyler için utanç hissetmeniz gereksiz!


İç Çamaşırlarının Gücü!


Değişik iç çamaşırları her zaman erkekleri heyecanlandırır! Farklı şeyler denemekten çekinmemelisiniz, üstelik yeni aldığınız harika iç çamaşırlarınız üzerinizdeyken de rahatlıkla sevişebilirsiniz!

Read more
21 Kasım 2013 Perşembe
no image

Erkek arkadaşınız sokakta başka bir kadına baktığı için sinirlendiğiniz oldu mu hiç? Glasgow ve Stirling Üniversiteleri'nde yapılan bir araştırmaya göre, bu durum erkeklerin hatası değil.Araştırmacılara göre, erkek arkadaşınızın gözleri yanınızdan geçen güzel bir bayana kayıyorsa, bu tamamen erkeklerin doğasında olan çoğalma arzusundan ve genlerini aktarma güdüsünden kaynaklanıyormuş.


Araştırmacılar bir sonuca varabilmek için farklı cinsiyetlerin diğer cinsiyetlere olan ilgisini ölçmeyi deneyip,çeşitli araştırmalar gerçekleştirdiler. Araştırmalardan birinde 83 kadına ve 65 erkeğe farklı yüzlerin resimleri gösterildi ve ne ölçüde çekici bulduklarını not etmeleri istendi. Daha sonra da başta gösterilen resimlere yeni resimler eklenerek yeniden puanlamaları istenildi.


''Archives of Sexual Behaviour'' da yayımlanan sonuçlara göre; kadınlar erkeklerde samimi bir yüz ifadesi gördükleri için ilk gösterilen resimleri daha fazla beğeniyorlar. Erkekler için ise tam tersi bir tepki karşımıza çıkıyor. Yeni gösterilen bayanları gördüklerinde, önceden gördükleri bayanlara olan ilgileri azalıyor.

Read more
no image

Kadın vücudunun en estetik bölgesi olan göğüsler hakkında aslında o kadar az şey biliniyor ki. İşte göğüsler hakkında birkaç ilginç bilgi.


İkiz değiller


ABD’de bir plastik cerrahi derneği tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre, çoğu kadının iki göğsü arasında hafif bir boyut farkı bulunuyor.


Genelde sol göğüs diğerinden büyük oluyor. Uzmanlara göre bunun nedeni; sol tarafın, ergenlik çağında daha fazla östrojene maruz kalması.


Göğüs uçları farklıdır


Tıpkı göbek delikleri gibi, göğüs uçları da farklı tip ve boyuta sahip... Hiç kimsenin göğüs ucu, bir başkasınınkine benzemiyor.


Göğüs uçlarının içe dönük olması, normal kabul edilse de kadınların sadece yüzde 20’lik bir bölümünde görülüyor.


İnanması zor gelebilir ama bazı kadınların üçüncü bir göğsü daha olabiliyor.


Çoğu zaman varlığı bilinmeyen ve koltuk altına yakın bir yerde bulunan bu gelişmemiş göğüs, ancak hamilelik döneminde büyüdüğü zaman fark ediliyor.


Göğüsler de tıpkı penis gibi uyarıldıkları zaman büyüyor; yani erekte oluyorlar. Uyarılan göğüs ucu 1.2 santim kadar uzuyor.


Göğüs uçlarının etrafındaki minik kabarcıklar ise, ‘Montgomery Bezleri’ diye adlandırılan küçük salgı bezleridir.


Siz koşarken göğüsleriniz, yaklaşık 20 santimetre yukarıya çıkıyor, iniyor ve bu sırada 8 rakamına benzeyen bir hat çiziyor


Ağır çekimde tekrar tekrar izlenen kayıtlara göre, bu hat şöyle bir orana sahip oluyor: Yüzde 50 yukarı-aşağı, yüzde 22 sağa-sola, yüzde 27 içe-dışa.


Read more