Open top menu
11 Aralık 2013 Çarşamba
İncelmek İstiyorsanız Odanızı Isıtın


Yüksek sıcaklık ile düşük vücut kitle indeksi arasında bağlantı olabileceği belirtildi. 

İskoç bilim adamlarının araştırması, soğuk havanın vücudun daha hızlı çalışarak daha fazla kalori yakılmasını sağladığı yönündeki yaygın kanının aksine yüksek sıcaklığın ince kalmada etkili olabileceğini gösterdi.
Read more
Aç Kalmadan Zayıflayamak Mümkün

"Aç kalmadan, yiyerek zayıflayabilmek ve sağlığı kaybetmemek mümkün mü?" diye düşünüyorsanız, 12 altın kural ile kalıcı kilo kontrolünü sağlayabiliyor ve aşırı kiloya bağlı sağlık sorunları riskini azaltabiliyorsunuz.
Uzmanlar, düşük kalorili besinlerin tüketilmesi, ana öğünlerde tüketilen besin miktarının yarıya indirilmesi,yemeklerden önce 1-2 bardak su içilmesi, uzun süre mutfakta vakit geçirilmemesi ve sürekli yemekle ilgili planlar yapılmaması 12 altın kural arasında yer aldığını; bu şekilde sağlık kilo kontrolü elde edilebileceğini ifade ediyor.
Medicana International Ankara Hastanesinden uzman diyetisyen Müge Özturna, stres, yoğun çalışma temposuna bağlı beslenme düzeninde bozukluk, fast-food beslenme tarzı ve hareketsiz yaşam gibi birçok olumsuz faktörün etkisiyle her geçen gün artan obezitenin, sağlığı tehdit ettiğini söyledi.
Read more
Erkekler Böyle Kadınlarla Evlenmek İstiyor


Her erkek hayatının bir döneminde evlenmek ve bir yuva kurmak ihtiyacı hissetmektedir. Bu evlilik süreci erken yada geç olsada erkeklerin çoğunlukla eş seçim kritereleri benzerdir.İşte erkeklerin en çok evlenmek istediği kadınların genel özellikleri;
Çekici ve düzgün bir fizik bir erkeği biranda evliliğe sürükleyebilir.Zira erkekler fiziksel olarak aşık olmadıkları bir kadına kolay kolay aşık olmazlar ve tabi ki evlilik uzak bir ihtimal...
Kendine güvenen kadın erkekler için her zaman çekici geliyor. Hayatını birleştirmek için her erkek kendine güvenen kadın arıyor.
Kendi ayaklarının üzerine duran ve erkeğin elinden sıkıca tutan kadınlar her zaman daha şanslı oluyorlar.
Erkekler, bir kadını yemek yerken iştahına göre de değerlendiriyor.Olumlu yada olumsuz
Zevkle yemek yiyen kadının tutkulu, yeni lezzetler denemeyi seven kadının ise yeni fantezilere açık olduğunu düşünüyorlar.
Read more
10 Aralık 2013 Salı
Göbek Yağları Cinsel Hayatınızı Bitiriyor

Yatakta mutlu olmak için her ne kadar manken gibi bir vücuda sahip olmak şart olmasa da özellikle göbek bölgesinden alınan kilolar cinsel yaşamı olumsuz etkileyebiliyor.

Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Serkan Dinar, karın bölgesindeki fazlalıkların sadece kadınlarda değil erkeklerde de görüldüğünü ve bu sorunun çiftlerin mutsuz olmasına neden olduğunu söylüyor.

Günümüzde fast food tarzı yanlış beslenme, 30 yaşından sonra kolay kilo verememe ya da hamilelik sırasında alınan kiloların verilememesi nedeniyle göbek çevresinde inatçı yağlanmalar görülebiliyor.Kadınlarda hamilelik esnasında karın kaslarının gevşemesi ya da yırtılması, erkeklerde de doğuştan gevşek olması nedeniyle karında fıtıklaşma cilt altı yağı yanında daha göbekli bir görünüme yol açabiliyor. Bu yağlanma ise sadece gündelik hayatı değil çiftlerin ilişkilerini de etkiliyor.
Read more
9 Aralık 2013 Pazartesi
Flörtöz Kimyasal Kadınları Daha Çekici Yapıyor

"Flörtöz kimyasal" olarak adlandırılan oksitosin hormonu sayesinde erkekler kız arkadaşlarını daha çekici buluyor.

Eğer erkek arkadaşınız size o gün ne kadar güzel olduğunuzu söylüyorsa bunu düşünen aslında erkek arkadaşınız değil "hormonları." Yapılan bir çalışmaya göre "flörtöz kimyasal" olarak adlandırılan oksitosin hormonu sayesinde erkekler kız arkadaşlarını daha çekici buluyor.

Ancak paniğe gerek yok çünkü sarılma veya öpüşme gibi durumlarda salgılanmaya başlayan hormon sadece partnerler üzerinde etkili. Yabancılar veya iş arkadaşlarının daha çekici görünmesine neden olmuyor.

Alman araştırmacılar oksitosin hormonunun tek eşliliği sağlamak gibi bir görevi olduğunu ve tek eşliliğin memeli canlılarda az görülen bir durum olduğunu belirtti.
Read more
Erkeklerin Evlenmek İstediği Kadının Özellikleri

Her erkek hayatının bir döneminde evlenmek ve bir yuva kurmak ihtiyacı hissetmektedir. Bu evlilik süreci erken yada geç olsada erkeklerin çoğunlukla eş seçim kritereleri benzerdir.İşte erkeklerin en çok evlenmek istediği kadınların genel özellikleri;

Çekici ve düzgün bir fizik bir erkeği biranda evliliğe sürükleyebilir.Zira erkekler fiziksel olarak aşık olmadıkları bir kadına kolay kolay aşık olmazlar ve tabi ki evlilik uzak bir ihtimal...

Kendine güvenen kadın erkekler için her zaman çekici geliyor. Hayatını birleştirmek için her erkek kendine güvenen kadın arıyor.

Kendi ayaklarının üzerine duran ve erkeğin elinden sıkıca tutan kadınlar her zaman daha şanslı oluyorlar.

Erkekler, bir kadını yemek yerken iştahına göre de değerlendiriyor.Olumlu yada olumsuz
Read more
6 Aralık 2013 Cuma
Aç Kalmadan Zayıflayabilmenin Yolları

"Aç kalmadan, yiyerek zayıflayabilmek ve sağlığı kaybetmemek mümkün mü?" diye düşünüyorsanız, 12 altın kural ile kalıcı kilo kontrolünü sağlayabiliyor ve aşırı kiloya bağlı sağlık sorunları riskini azaltabiliyorsunuz.

Uzmanlar, düşük kalorili besinlerin tüketilmesi, ana öğünlerde tüketilen besin miktarının yarıya indirilmesi,yemeklerden önce 1-2 bardak su içilmesi, uzun süre mutfakta vakit geçirilmemesi ve sürekli yemekle ilgili planlar yapılmaması 12 altın kural arasında yer aldığını; bu şekilde sağlık kilo kontrolü elde edilebileceğini ifade ediyor.
Read more
Zayıf Kalmak İstiyorsanız Odanızı Isıtın

Yüksek sıcaklık ile düşük vücut kitle indeksi arasında bağlantı olabileceği belirtildi.

İskoç bilim adamlarının araştırması, soğuk havanın vücudun daha hızlı çalışarak daha fazla kalori yakılmasını sağladığı yönündeki yaygın kanının aksine yüksek sıcaklığın ince kalmada etkili olabileceğini gösterdi.

Stirling Üniversitesi'nden araştırmacılar, 13 yaşın üzerindeki 100 bin kişinin vücut kitle indeksi ile evlerindeki sıcaklığı inceledi.

Kışın evlerindeki sıcaklık 23 derecenin üzerinde olan katılımcıların vücut kitle indeksinin daha düşük olduğu görüldü.

Read more
Kara Sevda Tedavi Edilmesi Gereken Bir Hastalıktır

Duygusal yönelimler hoşlanma, aşk, sevda ve kara sevda gibi hafiften şiddetliye doğru farklı şekillerde hayatımızdaki yerlerini alıyor. Aşkla birbirine karıştırılabilen ve depresif duygu durumlarının da eşlik edebildiği kara sevda, kişilik özelliklerine bağlı olarak şekilleniyor.
Beynin fonksiyonlarında önemli değişiklikler yapabilen kara sevda, kişilerin yaşamını özellikle de psikolojik açıdan büyük ölçüde etkiliyor.REEM Nöropsikiyatri Merkezi’nden Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.
Read more
Kısırlık Çiftlerin Psikolojisini Olumsuz Etkiliyor

Çiftler evliliklerinde andan itibaren istedikleri anda çocuk sahibi olabileceğini düşünür. Halbuki günümüzde 100 çiften 15'i istedikleri zaman anne-baba olma yetisine sahip değildir.

Psikolog Yasemin Topçu, "Çiftler çocuk sahibi olamadıklarını fark ettiklerinde, fark edip bu yola çıktıklarında aşmaları gereken psikolojik bir sürecine girerler. Kimi zaman bu süreç ayrılıklarla noktalanır kimi zaman ise çiftler daha fazla birbirine kenetlenir." dedi.
Read more
5 Aralık 2013 Perşembe
no image

Bilim insanları yapılan yeni bir araştırmayla bugüne kadar menopozun, doğanın getirdiği doğal bir süreç olduğu fikrini değiştirecek sonuçlara ulaştıklarını açıkladı.


Sıcak basmaları, sinirlilik haliyle kendini gösteren menopozun ortaya çıkış sebebinin, erkeklerin daha doğurgan olan genç kadınlarla birlikte olmak istemesi olduğu düşünülüyordu. Ancak yapılan yeni araştırmaya göre, kadınların evrimleşme sürecinde menopoza girmesinin nedeni erkeklerin her zaman daha genç kadınlarla birlikte olmak istemesi olarak açıklandı.


Partnerini kaybeden kadın doğurganlığını da kaybediyor


Kanada'daki McMaster Üniversitesi'nden Prof. Rama Singh'e göre, evrimleşme sürecinde erkekler belli bir yaşın üstünde kadınlarla birlikte olmak istemiyorlar. Bu nedenle kadınlar da çocuk yapma yeteneklerini kaybederek menopoza giriyorlar. Başka bir deyişle artık menopozun suçlusu olarak erkekler suçlanabilir.Bilim insanlarına göre eğer erkekler nesiller boyunca, genç kadınlarla birlikte olmak için çabalamasaydı şu anda kadınlar ölene kadar doğurganlık özelliklerini koruyabilirlerdi.


Kadınlar da erkekleri menopoza sokabilirdi


Prof. Singh'e göre eğer kadınlar da erkekler gibi bir yönelimde bulunsaydı ve daha genç erkeklerle birlikte olmak için çabalasaydı, erkekler de aynı evrimi geçirerek kendi menopozlarını yaşayabilirdi. Partnerlerini kaybeden erkekler, üreme yeteneklerini de kaybedebilirdi. Bazı kadınlar 40 yaşında menopoza girse de kadınlar şu anda doğurganlıklarını ortalama olarak 52 yaşında kaybediyor. İnsanlara en yakın tür olan şempanzeler üzerinde yapılan araştırmalarda, kadın şempanzeler 45 yaşında doğurganlıklarını kaybediyor.

Read more
no image

Her ilişkinin kendine has sorunları olduğu bir gerçek. Fakat bir genelleme yapmaya kalkarsak çoğu ilişkinin güzel gidişatını sekteye uğratan ortak davranış biçimleriyle karşılaşırız.


Belki bütün soruların cevaplarına sahip olan sizsinizdir fakat düzenli olarak eşinizin hatalarına dikkat çekip düzeltmeye çalışmak onun sinirini bozmaktan başka bir işe yaramaz. Sürekli hata düzeltici konumda olmak sizi itici bir profilin içine sokar.


Ama biraz kendinizi tutmayı ilişkinin 'çok bileni' olmamayı deneyin. Üstelik şunu da göz ardı etmeyin ki devamlı hatası düzeltilen ya da fikirleri için uyarılan onaylanmayan kişi zamanla fikirlerini beyan etmekten kaçabilir. Bu da zaman içinde gerilim ve iletişimsizlik sorununu getirir ilişkiye.


İlişkinizin yürümesini istiyorsanız partnerinizle iletişim kurmak zorundasınız.Bir şey canınızı sıkıyorsa onu içinize atmaktan ya da partnerinizin kendiliğinden tahmin etmesini beklemektense partnerinize sizi üzen şeyi açıkça anlatın.Aynı şey onun için de geçerli.Eğer onun üzgün ve mutsuz olduğunu seziyorsanız mutlaka neler olduğunu sorun.


Unutmayın sorunları paylaşmak sizi birbirinize daha da yakınlaştırır. Karşılıklı olarak dertlerinizi içinizde saklamaksa sizi birbirinizden uzaklaştırır.


Bu çoğu zaman yapan kişiler tarafından fark edilmeden sergilenen bir davranıştır.Eşlerin karşı tarafı anlamaya çalışmadan sürekli kendilerini savunması ayrılığı getiren davranış biçimlerindendir.Her davranışa bahane bulmak kendi davranışlarını sürekli rasyonelleştirmek karşı taraf sizinle ilgili bir olumsuzluktan şikayet ettiğinde "Sen bunu daha çok yapıyorsun" deyip oku ona çevirmek onu dinlemeden kendi fikrini söylemek ilişkiyi olumsuz etkiler. Savunma odaklı değil anlama odaklı bir ilişki kurmak gerekir.

Read more
4 Aralık 2013 Çarşamba
no image

Pennsylvania'daki Behrend College, Doktor Eric Corty'nin öncülüğünü yaptığı araştırmada ideal seksin süresini açıkladı.


Seksologların hesaplamalarına göre seks süresi yıllar içinde değişiklik gösterdi.


İdeal seksin süresi 1938 yılında 2 dakika, 1972'de 10 dakika ve 1955'de 16 dakika olarak belirlenmişti.


Son yapılan araştırmaya göreyse, 3 ile 7 dakika arasındanki süre bir cinsel birleşme için yeterli bulunurken, 7 ile 13 dakika arası ideal sayılıyor.


Yapılan bu araştırma, 'en iyi seks uzun süren sekstir' anlayışını da ortadan kaldırıyor.


Eric Corty aynı zamanda tüm gece süren cinsel ilişki hikayelerinin abartı olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını söylüyor.

Read more
no image

Spor genellikle zayıflamak ya da vücuttaki kas oranını artırmak için yapılır. Spor Eğitmeni Oktay Sağnak, egzersiz yapmanın hiç bilmediğiniz 11 faydasını sıraladı.


1- Stresi azaltır


Egzersizin en yaygın ruhsal faydalarından biri stresi azaltmaktır. Spor salonunda ter atma çalışması bile fiziksel veya zihinsel stresinizi yönetmenize yardımcı olabilir. Egzersiz aynı zamanda norepinefrini yani beynin ortasında bir kimyasal konsantrasyonu artırarak strese yanıt verir. İster zihinsel gerginlik ile başa çıkmak için vücudun yeteneğini artırın ister vücudunuzu geliştirirken zihinsel gerginliğinizden kurtulun.


2- Mutlu kimyasalları artırır


Egzersiz yaparak endorfin salgılayabilir, mutluluk ve coşku kazanabilirsiniz. Araştırmalar egzersizin klinik depresyonda bile semptomları hafiflettiğini göstermiştir. Bu nedenle depresyon ya da anksiyeteden mustarip kişilere spor salonları öneriliyor. Duke Üniversitesi Medikal bölümünde yapılan araştırmalar da bazı durumlarda egzersizin antidepresan hapları kadar etkili olabildiğini ortaya koymuştur.


3- Kendine güveni geliştirir


Birçok temel düzeyde, fiziksel uygunluk bile benlik saygısını artırabilir ve olumlu bir özeleştiri geliştirebilir. Spor salonunda ağırlık, boy, cinsiyet veya yaşınız ne olursa olsun yapabileceğiniz bir egzersizin bulunması ve kendi kendine yarış bile kişinin algısında hızla kendi çekiciliğini ve öz değerini yükseltebilir.


4- Bilişsel gerilemeyi önler


Yaşlanma ve alzheimer gibi dejeneratif hastalıklar sürecinde birçok önemli beyin fonksiyonları kaybedilir, kafa aslında küçülür, beyin hücreleri ölür. Egzersiz ve sağlıklı beslenme ise alzheimerı "tedavi" edemese de hastalığın seyrinin yavaşlamasına ve sağlığı desteklemeye yardımcı olabilir. 45 yaşından sonra bilişsel gerileme başlar. Özellikle 25 ile 45 yaş arasında, beyindeki kimyasalları artırıp beyni desteklemek ve dejenerasyonu önlemek için egzersiz çok önemlidir. Egzersiz beyindeki kimyasalları artırıp hafıza ve öğrenme için beynin önemli bir parçası hipokampusu destekler.


5- Anksiyeteyi hafifletir


Egzersiz sırasında ve sonrasında yayılan sıcak ve bulanık kimyasallar anksiyete bozukluklarında sakinleştirici olarak insanlara faydalı oluyor. Oxford University Gazetesi’nde yayımlanan bir makaleye göre bazı orta-yüksek yoğunluklu aerobik egzersizleri anksiyete duyarlılığını azaltabiliyor.


6- Beyin gücünü artırır


Fareler ve erkekler üzerinde yapılan çeşitli araştırmalar kardiyovasküler egzersizin yeni beyin hücrelerinin nöronların oluşumunu tetiklediği ve genel beyin performansını artırdığını ortaya koydu (Justin S. Rodos, Illinois Üniversitesi) Zor bir egzersiz çalıştığınızda beyin kaynaklı protein olarak bilinen BDNF düzeyleri vücutta artıyor. Daha iyi karar verme, daha iyi düşünme, daha iyi yapma ve daha iyi öğrenmeye yardımcı oluyor.


7- Bellek keskinleştirir


Düzenli fiziksel aktivite bellek kapasitesini ve yeni şeyler öğrenme yeteneği artırıyor. Hafıza ve öğrenmeden sorumlu hipokampus hücrelerinin üretim artışı başlıyor. Egzersiz tabanlı beyin gücü sadece çocuklar için değildir. Büyükler arasında da bellek artırılabilir. Illinois Üniversitesi’nde yapılan bir başka çalışma, sprint çalışan sağlıklı yetişkinler arasında kelime tutma hafızasının geliştiğini göstermiştir.


8- Bağımlılıkların kontrolüne yardım eder


Beyin zevk aldığı her şeyde dopamin salgılayarak vücuda “kimyasal ödül” verir. Egzersiz, cinsellik, alkol veya bazı gıdalar bu salgıyı harekete geçirir. Ne yazık ki, bazı insanlar dopamin salgısı üreten maddelere bağımlı hale gelirler. Egzersiz bu yüzden bağımlılıklardan kurtulmaya yardımcı olabilir. Kısa egzersiz seansları, ilaç ya da alkol bağımlıları için dikkat dağıtıcı olabilir. Öncelikle en azından kısa vadede isteklerini azaltabilir.


9- Uyku sorununu giderir


Uykusuzluk çeken bazı insanlar için ılımlı bir egzersiz ile uyku hapı eşdeğer olabilir. Sleep Disorders Center at Mount Sinai Medical Center’da yapılan bir araştırmada yatmadan beş altı saat önce yapılan sporun vücudun çekirdek sıcaklığını yükselttiği ve vücut sıcaklığı birkaç saat sonra normale döndüğünde de vücudun onu uyku zamanı işareti olarak kabul ettiği sonucuna varılmıştır.


10- Daha enerjik olmanızı sağlar


Yapılan araştırmalar düzenli olarak egzersiz için zaman ayıran kişilerin daha verimli ve spor yapmayan yaşıtlarına göre daha fazla enerjiye sahip olduğunu göstermektedir. Yoğun programları günün ortasında bir spor salonuna sıkıştırmak mümkün olmamakla birlikte bazı uzmanlar öğle saatlerinin vücut saati nedeniyle ideal bir zaman olduğunu belirtiyor.

Read more
no image

Ruh eşinizi bulmak için, birçok ilişki denemesinde bulunur, birçok erkekle flört edersiniz. Bu süreç, ne istediğinizi anlamamız açısından çok önemlidir.


Bu erkekler, sizi etkileyebilmek için, önce mükemmel erkeği oynarlar fakat zamanla gerçek renklerini belli etmeye başlarlar. Bu durumda, hiç düşünmeden ve oyalanmadan bu erkeklerden uzaklaşmanızı tavsiye ederiz. İşte uzak durulması gereken 4 erkek tipi:


Cimri


İlk birkaç buluşmanızdan sonra, cüzdanını asla yanına almayan ve bir dilim pizza da yeseniz, sinemaya da gitseniz, romantik bir yemeğe de çıksanız, her zaman parayı size ödetmeye çalışan erkekten mutlaka uzak durun. Tabi ki arada sırada erkek arkadaşınızın hesabını ödemenizde bir sorun yok ama siz her zaman para ödeyen taraf oluyorsanız, cimri ve beleşçi bir erkekle berabersiniz demektir. Bu erkek, sizi sömürmeden ve kalbinizi kırmadan, bu ilişkiyi bitirmeniz, sizin için iyi olacaktır.


Tembel teneke


Erkek arkadaşınız, ilk buluşmanızda, idealleri ve yapmayı planladığı projeleri hakkında konuşarak, sizi çok etkileyip, aylar geçmesine rağmen, video oyunu oynamak, dışarıdan yemek ısmarlayıp ve kanepede yatmak dışında bir şey yapmıyorsa, işte burada çok büyük bir sorun var demektir. Tembel bir erkeğin, iş bulmaya motivasyonu ve hiç niyeti yoktur. Bu durum sürmeye devam ediyorsa, erkek arkadaşınız iş konusunu hiç açmıyor ve iş aramak için pek de hevesli gözükmüyorsa, bu ilişkiyi bitirmenizi ve biran önce oradan uzaklaşmanızı tavsiye ederiz.


İşkolik


Tembel erkeğin zam zıttı olan bu erkek, harika bir iş, yüksek bir kazanç ve parlak bir geleceğe sahip olsa da, asla size ayıracak vakti yoktur. Sizin yanınızdayken de sürekli işten konuşur. Pahalı hediyeler ve lüks restoranlarda yenilen yemeklerle sizi etkilemeye çalışsa da, işler ciddiye binmeye başlayınca, sizden çok kariyerine odaklanacaktır. Eğer böyle bir erkekle birlikteyseniz, her zaman onun için ikinci planda olmaya alışmanız gerekir.


Koca bebek


Bazı erkekler asla büyümez ve olgunlaşmazlar. İlk başta çok çekici gelen bir erkek, eğer yeterli olgunluğa sahip değilse, bir süre sonra çok rahatsız edici olabilir. Bu erkeğin tek istediği eğlenmektir ki bu ilk başlarda eğlenceli gelse de, bu erkek, birlikte yaşamaya başlayınca, finans, evlilik, aile kurmak, kira gibi sıkıcı konular konusunda konuşmak istemeyecektir. Eğer uzun süreli ve ciddi bir ilişki arıyorsanız. Bu erkek tipi, hiç size göre değil demektir.


Kendiniz için ideal erkeği bulma yolunda, birçok kalp kırıklığı ve gereksiz ilişki yaşayabilirsiniz. Fakat yukarıda bahsettiğimiz erkeklerden uzak durarak, bu süreci daha kolay hale getirmeniz mümkündür.

Read more
3 Aralık 2013 Salı
no image

Dünyada en az bir kişi tarafından fark edilir olmayı istemek gayet doğal ve güzel bir beklentidir. Bağlılık diye bir olgu yalnızca romantik ilişkilerde değil bütün ilişkiler de vardır ve insanlar bu konuda çok hassastır.


Hikayenin bittiğine ve özel biriyle karşılaşınca her şeyin yoluna gireceğine inanan insanlar için hakikat sancılı bir uyanma süreci olabilir. Hikayenin başı hemen hemen her zaman filmlerdeki kadar heyecanlı ve güzeldir. Ancak hormonlar etkisini kaybedip hayatın toz pembesi görünmez olunca, sarsılmak ve o peri masalının nereye gittiğini düşünürken duvara toslamak fazlasıyla mümkündür. Peri masalı besleneceği bir kaynak ve emek ister.


İlişkiniz yeni ya da eski olsun, işte romantizmi canlı tutmak ve bağlılığınızı derinleştirmek için birkaç fikir:


1. İnsanlardan koleksiyon yapmayın, onları sevin.


Hiçbir yer bir kişinin mahremini gösterebileceği yerden daha fazla ''mülkü'' değildir. Yakınlık hassasiyet gerektirir ve bazı insanlar için bu duvarı yıkmak korkutucu olabilir. Kalbinizi korumak ihtiyacınız olan bir şey olabilir elbette ancak birisi sizi gerçekten tanısın istiyorsanız, bütün çıplaklığınızla orada durmalısınız. Bütün güzelliğiniz ve bütün acınızla...


Bir şeyleri düzene sokmak istediğinizde partnerinizin sizi hiç tanımadığını fark edeceksiniz. Görünür olmak istiyorsanız, kendinizi göstermeye gönüllü olmalısınız. Ve biriyle sağlıklı bir ilişki yaratmak için kendinizi de tanıyor olmalısınız. Öte yandan sizin için doğru olanı açıkça nasıl söyleyebilirsiniz? Sizi ne harekete geçirir,ne korkutur, neye ihtiyacınız vardır?


Size ait olanı tanıma yeteneği hayati bir durumdur, bu yüzden gerektiğinde özür dileyebilir, kendinizi açıkça ifade edebilir, çekindiğiniz konular üzerine kafa yorabilirsiniz, ki bu ilişkinin en büyük hediyelerinden biridir.Gerçek samimiyetin yolu budur. Hiç kimseyi kendinize saklayamazsınız ancak gerçekten istekliyseniz, birlikte en iyi olmak için aşk, sabır ve bağışlayıcılık dolu bir alan yaratabilirsiniz.


2. İnsanlar her zaman değişkendir dolayısıyla sıkılmak için hiç bir neden yok.


Birçok insan ilişkilerinde şunları söyler: Ben bu insanı tanıyorum, yıllardır onunlayım ve artık fark edebileceğim hiçbir şey yok. Sorun tam da bu: Partneriniz de tıpkı sizin gibi zamanla değişiyor. Siz aynı siz değilsiniz; bir yıl veya beş yıl hatta bir hafta önceki siz değilsiniz ve ne de partneriniz böyle.


Sevgilinizle tanıştığınızda ne hissettiğinizi hatırlıyor musunuz? Kesinlikle onun heyecan verici olduğunu düşündünüz. Ne kadar, kibar ne kadar özeldi... Muhtemelen ellerine, gülüşüne ya da size nasıl baktığına dikkat etmiştiniz. Ancak bir şeyleri fark etmeyi bırakmak çok basittir.


Başkalarının hatalarına odaklanmak her zaman daha kolaydır. Asıl zor olan kendi hatalarını görmek ve onları değiştirmeye çalışmaktır. Partnerinizin karakterini değiştiremezsiniz ancak yapmakta olduklarınızı değiştirmeniz mümkün. Yaptığınız her şeyi çok normal mi buluyorsunuz? Bugün daha farklı, daha beklenmedik bir şey yapmaya ne dersiniz? Bu sizin ve partnerinizin arasındaki enerjiyi yükseltecek ve onu şaşırtacaktır.


3. Bütün kalbinizle dinleyin.


Hayranlık duymak kolay ama samimi olmak zordur. Bir anlaşmazlığın ortasında, herkes partnerinin konuşmasını dinlemek yerine kendi konuşma sırasının gelmesini bekler. Yılların hikayesi bir toz bulutu olur ve birden ortadan kaybolur. Haklı olma isteği insanı kör ve sağır bir hale getirir ve kimileri o kadar ileri gider ki konuşmanın hiçbir dürüst yanı kalmaz. Eğer bu bir dövüş, partneriniz ise sizin rakibiniz olsaydı,kazanmaktan söz edebilirdik. Ancak ilişki bir oyun değildir ve sevdiğiniz insan acı çekiyorsa bu oyunun kazananı yoktur. Ya egonuzu ya da ilişkinizi korursunuz. Gerçek aşk, duyarlılık ve samimiyet gerektirir.


Birçok insan aşkı kontrol ve manipülasyon ile birbirine karıştırır. Ancak aşk kabul ve takdir ile alakalıdır. Bu her şey yolunda gidecek anlamına gelmiyor elbette. Yalnızca insanları olduğu gibi görün, kendinizi severken onları da kabul ve takdir edin. Gerçek bağlılığa emek vermeye devam ederken bütün bu bahsedilenleri de aynı zamanda yaparsanız, bu partnerinizi seviyor olmanız ve kendinizle de gurur duymanız anlamına gelir.Gerçek bir birlikteliğin binlerce güzel yanı vardır ve hepsi de çaba gerektirir. Her ne sebeple olursa olsun,peri masalları veya romantik komediler bu çabalardan hiç söz etmezler.

Read more
no image

Toronto Üniversitesi'nin yaptığı iki yeni çalışmayla çiftleri cinsel birlikteliğe motive eden etmenler araştırıldı.The Wall Street Journal'da yayınlanan Bonds bloğunda yer alan habere göre araştırmacılar insanların cinsel ilişkiye girmesinin en genel nedenlerini ve daha çok uzun vadeli ilişkilerle ilişkili olan nedenleri kategorilere ayırdı.


Julie Brinton'ın günleri yıllardan bu yana biberonlar, derisi soyulmuş dizler ve üç küçük çocuğu yemek masasına oturtmak, banyoya sokmak ya da uykuya yatırmakla dolu halde. Geceleri sürünerek yatağa girdikten sonra tek isteği bir saatliğine televizyon izleyebilmek. Ancak bazı geceler eşi Rob omuzlarını ovmaya başlayıp sırt masajı isteyip istemediğini soruyor. Ardından Julie düşünmeye başlıyor, "Gerçekten üç hafta oldu mu? Sanırım seks yapmamız gerekecek."


Arizona Mesa'da yaşayan 34 yaşındaki Brinton, "Onun için bunu yapabilirim," diyor. Eşiyle aynı yaşta olan Rob bu jestin değerini biliyor ve "Ancak sonrasında bencillik ettiğim için kendimi kötü hissediyorum," diyor.


Terapistler daha fazla cinsel beraberlik kuran ve daha iyi bir cinsel hayatı olan çiftlerin daha mutlu ve daha istikrarlı olduğunu uzun zamandan bu yana biliyor. Ancak Toronto Üniversitesi'nin yaptığı yeni bir araştırma cinselliğin evlilikten alınan tatmini neden bu kadar ciddi şekilde etkilediğini ortaya koyuyor. Diğer yandan bir kişinin cinsellik için motivasyonu olması o günden aylar sonrası için dahi ilişkisinin sağlığını etkileyebiliyor.


Bilim insanları yıllar boyunca insanların basit nedenlerle cinsel birliktelik yaşadığını düşündü: üremek,fiziksel haz ve cinsel gerilimi düşürmek. Ardından 2007 yılında Teksas Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışmada cinsellik için 237 farklı motivasyon kaynağı belirlendi. Bunların arasında stresi azaltmak gibi günlük nedenlerin yanında Tanrı'ya yaklaşmak gibi manevi nedenler, eşin daha iyi hissetmesini sağlamak gibi fedakar ya da aldatan eşten aldatarak intikam almak gibi kinci nedenler de var.


Toronto Üniversitesi'nin yaptığı, bu ay Personality and Social Psychology Bulletin isimli dergide yayınlanan iki çalışmada araştırmacılar insanların neden cinsel ilişkiye girmesinin en genel nedenlerini ve daha çok uzun vadeli ilişkilerle ilişkili olan nedenleri iki motivasyon kategorisine ayırdı: yaklaşmak ve kaçınmak.Yaklaşma motivasyonları olumlu bir sonuca gidiyor. "Eşimle aramızdaki yakınlığı artırmak istiyorum" ya da "Partnerime daha yakın hissetmek istiyorum" gibi. Yakayı kurtarmayı amaçlayan kaçınma güdüleri ise olumsuz bir sonuca gidiyor. "Tartışmadan kaçınmak istiyorum" ya da "Suçlu hissetmek istemiyorum" gibi.


Her kategori ise kendine odaklı ya da partnerine odaklı olmak üzere iki alt gruba ayrılıyor.


Bu araştırmacılar partner odaklı amaçlara özellikle dikkat etti. Çalışmanın baş araştırmacısı Toronto Üniversitesi'nden doktora sonrası akademi üyesi Amy Muise, "İlişkiyi en çok etkileyen partner odaklı hedefler," diyor.


Her iki çalışmada da araştırmacılar tarafından "günlük" çalışmaları olarak adlandırılıyor. İlkinde 108 heteroseksüel çift iki hafta boyunca her gün birer anket doldurdu. Cinsel birliktelik yaşadıkları günlerde her bir partner ilişkiye girme nedenleri konusundaki 26 soruya 1'den 7'ye kadar puanlama yaparak yanıt verdi.Örneğin: "Partnerimin küsmemesi için" ya da "Kendimi kötü hissetmemek için" ankette yer alan seçenekler arasında. Çiftler ayrıca her gün ilişkilerinden ve cinsel hayatlarından ne ölçüde tatmin olduklarını ve ne denli istekli olduklarını puanladı.


Sonuçlar: Kişi daha olumlu motivasyonlarla cinsel birliktelik yaşamak istediği günlerde hem ilişki hem de cinsel birliktelik açısından daha fazla tatmin oluyor ve daha fazla istek duyuyor. Buna karşılık olumsuz hedeflerle cinsel ilişki yaşamak istediği günlerde daha az tatmin oluyor ve daha az istek duyuyor.


Daha da ilginci ise araştırmacılar bir kişinin cinsel motivasyonunun partnerinin ne kadar haz aldığını etkilediğini söylüyor. Kişi olumlu nedenlerle ilişkiye girdiğinde partneri daha istekli oluyor ve daha fazla tatmin oluyor. Olumsuz nedenlerle ilişkiye girdiğinde ise partneri hem ilişki hem de cinsel birliktelik açısından daha az tatmin oluyor. Araştırmacılar cinsiyet konusunda ise bir fark olmadığını belirledi. Dr. Muise, "Erkeklerin genel olarak isteği daha yüksek ancak cinsellik için motivasyonları ve karşılarındaki kişilere nasıl hissettirdikleri erkek ve kadınlarda farklı değil," diyor.


Ayrıca çift ne sıklıkla ilişkiye girerse girsin araştırmanın sonuçlarının aynı olduğu görüldü.


Dr. Muise, "Anlamak istediklerimizden biri, istediklerini aldıktan sonra partneriniz için neden birlikte olmak istediğinizin önemi olup olmadığıydı," diyor. Dr. Muise yanıtın evet olduğunu söylüyor. Dr. Muise, "Eğer yaklaşma kategorisindeki amaçlarla cinsel birliktelik kuruyorsam bu istediğimi ve duyduğum tatmini artırıyor. Bu nedenle partnerim muhtemelen bunu fark ediyor ve bu da sonucu değiştiriyor. Bizim duyduğumuz tatmin partnerimize naklediliyor." diyor.


İlk çalışmada evli olmayan ve birlikte yaşamayan çiftler üzerinde çalışılırken ikincisinde 44 evli ya da birlikte yaşayan çift üç hafta boyunca takip edildi. Ardından dört ay sonra yeniden izlendiklerinde sonuçların ilk çalışmayla büyük ölçüde aynı olduğu görüldü.


Üstelik bu etkiler zaman içinde de sürüyor. Üç haftalık izleme süreci sırasında genellikle olumlu motivasyonlarla cinsel birliktelik yaşayan kişilerin dört ay sonra da daha fazla cinsel tatmin duyduğu görüldü. Genellikle olumsuz nedenlerle birliktelik yaşayanların ise daha az tatmin ve istek duyduğu görüldü.Tabii her iki süreçte de aynı partnerler için değerlendirme yapıldı.


Sonuç olarak olumsuz ya da kaçınmalı motivasyonlarla cinsel birliktelik yaşamaktansa hiç yaşamamak daha iyi denebilir mi? Bunun yanıtı karışık. Araştırma cinsel birliktelik yaşadığımız günlerde yaşamadığımız günlere göre ilişkiden daha fazla tatmin duyduğumuzu gösteriyor. Diğer yandansa daha sık olarak olumsuz motivasyonlarla cinsel ilişkiye girildiğinde kötü sonuçlar üst üste biniyor. Dr. Muise vardığı sonuç konusunda, "Cinsel ilişki yaşamak çok yoğun şekilde kaçınma amaçlı olmadıkça iyi denebilir. Ancak yaklaşma motivasyonundan çok daha fazla yarar göreceğiniz de kesin." diyor.


Konu cinsellik olduğunda nasıl daha olumlu motivasyona sahip olabilirsiniz? Klinik sosyal hizmet uzmanı Julie Hanks, "Eğer uyumak daha çekici geliyorsa partnerinizle aranızdaki duygusal ilişkiye karşı daha duyarlı olmaya çalışın. Neyin olmamasını istediğinizden çok ne olmasını istediğinize odaklanın" diyor.


Julie Brinton da yaklaşık bir yıl önce eşiyle cinsel hayatları üzerine çalışmaları gerektiğini düşünmüş.Brinton, "Cinsellikten zevk almak istediğimi düşünüyordum. Eşime bağlı hissetmek istiyorum.Seksiliğimi geri kazanmak istiyorum." diyor. Brinton böylece kendini çekici hissetmesini sağlayacak şeyler yapmaya başlamış. Yeni iç çamaşırları alıp erotik romantizm hikayeleri okumaya başlamış.


Brinton ayrıca kocasına birlikte cinsellik terapistine gitmelerini önermiş.


Eşi ise bunun onu çok mutlu ettiğini söylüyor. Ev ödevi olarak çok fazla cinsel birliktelik yaşamaları gerektiğini düşünmüş. Ancak en azından ilk başlarda ev ödevleri yalnızca kısa konuşmalar değil, cinsellikle ilişkili olmayan gerçek bir iletişim kurmak üzerine olmuş. Rob Brinton, "Yatak odasının dışında iletişim kurmayı öğrenene kadar harika, yakın bir cinsel hayatınız olamayacağını anladım," diyor.


Sonuç olarak konuşmaları cinsellikle ilgili konulara ve daha sonra daha yoğun olarak cinsellikle ilgili konulara gelmeye başlamış. Rob, "Diğer konulardan nasıl konuşacağımızı anladıktan sonra birbirimizin yatakta ne istediği gibi daha zor soruları konuşurken daha rahat hissetmeye başladık," diyor. Her ikisi de önemli olanın daha iyi hissetmeye odaklanmak olduğunu biliyor.

Read more
2 Aralık 2013 Pazartesi
no image

Dr. Keçe, bir aşk ilişkisinde arkadaş olabilmeyle, biten bir aşk ilişkisinden sonra arkadaş kalabilmeyi birbirinden ayırt etmek gerektiğini söylüyor. İlki daha kolay hatta arzu edilen bir durumken, ikincisi pek kolay olmayan, duyguların birbirine karıştığı ve idare edilmesi zor bir durum. Çünkü biten her aşk ilişkisinde kalplerden biri daha fazla kırılmış ve incinmiş oluyor. İnsanın onlarca arkadaşı olabilirken sevgilisi bir tane ve bu nedenle aşk ilişkisi çok özel.


Arkadaşlık ilişkisi aşk ilişkisine daha kolay dönüşüyor. Ve daha sık yaşanan bir durum olarak karşımıza çıkıyor.


Acı verici ayrılıkların ardından birçok kişi eski sevgilisini can simidi gibigörebiliyor. Acı çekilen devrede ağlanacak bir omuz ya da teselli gibi algılanabilen eski sevgili, dikkat edilmezse, yağmurdan kaçarken doluya tutulmanıza sebep olabilir. Çünkü daha önce denenmiş ve yürümemiş bir ilişkiye yeniden verilen şans, yine hüsran getiriyor.


Duygusal açıdan kırılgan olunan bu evrede karşı cinsle yakınlaşırken kontrolü elden bırakmamak gerekiyor. Çünkü anlık duygular hataya düşürebiliyor.


Biten aşk ilişkisinin ardından bir tarafın diğerine büyük bir öfke beslediği örnekler oldukça fazla. Hatta kimi durumlarda iki eski sevgili birbirinden nefretle bahsedebiliyor. Dr. Keçe, "Yaşanan sevgi koşulsuzsa, ilişki bittiğinde öfke ve nefret doğmaz" diyor ve ekliyor "Nasıl ki, mevsimler geldiği gibi kabul edilebiliyorsa,partnerler de birbirlerini olduğu gibi kabul ederek, koşulsuz sevmeli." Ancak sevmek için karşımızdaki kişiyi gerçekten iyi tanımamız gerekiyor. Çünkü kişi ancak çok iyi tanıdığı birine karşı koşulsuz sevgi geliştirebiliyor.


Dr. Keçe, vefayı "Çiftin ateşle imtihanı" olarak tanımlıyor. Bu imtihanı başarıyla sonuçlandırabilmek için vefanın yanı sıra içinde barındırdığı şefkat hissi de olmazsa olmaz. Hastalık ve zorluklarda eşe gösterilmeyen şefkat ve vefasızlıksa ilişkiye kaçınılmaz kopuşu ve devamında öfke ve nefret gibi yıkıcı duyguları getirebiliyor.


İlk zamanların heyecanı geçip ilişki rutine girdiğinde tehlikeli bir süreç başlıyor. Her şeyin görev, mecburiyet ya da zoraki yapılması gereken bir şey olarak görüldüğü bu anda, ilişkiler yalnızca eşitlikle yürüyebiliyor. Bu durumda uzmanların tavsiyesi eşinizi mutlu etmek için kendinizden taviz vermeyin, onu tatmin etmek için de kendi isteklerinizi görmezden gelmeyin.


Ayrılığın ardından henüz acınız tazeyken, eski sevgilinizle arkadaş kalma düşüncesine sıcak bakmayın.Uzmanlar da 'sevgilinizi size anımsatan her şeyi ortadan kaldırıp sosyal hayatınıza odaklanın' diyor.

Read more
no image

Egzersiz yapmaya saatlerinizi ayırmanıza kesinlikle gerek yok!  Bunu biz değil, yıllar süren araştırmalarıyla bizzat bilim adamları söylüyor. Sizi yormayacak, hevesinizi kırmayacak ve sonucu kanıtlanmış alışkanlıklar edinmeniz yeterli. Gelin bu noktada işin uzmanlarına kulak verelim...


Çıplak ayakla koşmak 2012’de kaldı! Artık dayanıklılık egzersizlerinde çıkarıyoruz ayakkabılarımızı…


Ağırlık kaldırırken spor ayakkabıları bir kenara bıraktığınızda; bacak ve ayak kaslarınız üzerinde yükseldiğiniz için dik durmaya mecbur kalıyor ve kollarınıza daha fazla güç verebiliyorsunuz. Hava sirkülasyonu sağlayan çoraplardan da kullanabilirsiniz!


tahıllı olanı koyduğunuzda daha hızlı yağ yakıyorsunuz. İngiltere Loughborough Üniversitesi araştırma görevlileri; maraton koşucularının egzersiz yapmadan üç saat önce düşük karbonhidratlı yiyecekler tüketerek dayanıklılıklarını artırdıklarına ve daha çok kilojul yaktıklarına dikkat çekiyorlar...


Uzmanlar spin derslerini kiminle alacağımız konusunda titiz davranmamız için bizi uyarıyorlar! Michigan Devlet Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre kendilerinden daha ince bir bedene sahip olan kişilerle egzersiz yapanların, tek başına ve yoğun egzersiz yapanlara oranla yüzde 200 oranında daha fit oldukları saptandı. Neden mi? Egzersiz sonuçlarını daha net görebildiğiniz için bedeniniz rahatlıyor, bu da yağ yakımını çok daha hızlandırıyor.


Spor salonunda; gizliden gizliye aynada kaslarına hayranlıkla bakan erkekler yanılıyor olamazlar, tabii abartılı olmamak şartıyla! Güney Karolina Devlet Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre vücudunun spesifik bir bölümüne odaklanarak egzersiz yapanların kas aktivitesinin yüzde 26 oranında arttığı belirlendi.


İnce, dayanıklı ve fit bir vücuda sahip olmanın en önemli kurallarından biri de beslenme alışkanlığı… The American Journal Of Clinical Nutrition’da 2012 yılında yayınlanan bir makalede; balık yağı hapı kullanan kişilerin kullanmayanlara oranla dayanıklılık egzersizlerinden daha fazla verim aldığı bilimsel açıdan kanıtlanıyordu.


Hepimiz MP3 player’ımızda Eye Of The Tiger çaldığında nasıl hırslandığımızı ve harekete geçmek istediğimizi gayet iyi biliyoruz! Laboratuvar önlüklerini kuşanmış araştırmacılar da işte bu noktaya dikkat çekmeye çalışıyorlar... Zira beynimizi doğru müzikle kandırmamız çok kolay! Kanada Simon Frazer Üniversitesi’ndeki bilim adamları; bedenimiz en düşük enerji seviyesindeyken daha fazla hareket etmek arzusunda olduğumuzu ortaya çıkardılar. Hemen belirtelim; bilim adamları Cruise Control adında bir iPhone aplikasyonu dahi geliştirmiş durumda. Bu aplikasyon hangi parçada yağ yakımımızın daha fazla olduğunu gösteriyor ve yağ yakımı azaldığında uyarıyor.


Şayet step türevi sınıflarda egzersizlerin sonunu getirmekte zorlanıyorsanız, bu hamlığınızdan değil,vücudunuzun duruşundan kaynaklanıyor demektir. Miami Üniversitesi Kliniği profesörlerinden Dean Smith;“Bir egzersiz programında, 25 derecelik bir açıyla eğilindiğinde, oksijen alımı da yüzde 28 artar” diyor.Bunun yanı sıra evdeyken yere uzanıp, sırtınızın ortasına yuvarlak bir havlu yerleştirip, ellerinizi iki yana genişçe açarak omurilik çizginizin düzgün durmasını sağlayın ve yorgunluğun neden olduğu kamburluktan kurtulun.


Vücut sağlığınız için günde dört bardak siyah çay içmeniz yeterli… Neden mi? Artık hepimizin bildiği gibi stres; vücuttaki kortizol hormonunu artırıyor; bu da iştahı artırarak obeziteyi tetikleyen yağlı ve şekerli yiyeceklere yönelmemize neden oluyor. Oysa University College London’ın araştırma görevlileri fazla olmamak kaydıyla çay içme alışkanlığı olanların hiç içmeyenlere oranla stres altındayken daha az kortizol ürettiklerini bilimsel olarak kanıtladılar.


“Bugün çok egzersiz yaptım ve bir tatlıyı hak ettim” tuzağına düşerek kocaman bir doughnut’ı mideye indirme yanılgısına düşmeyin. Sydney’deki Vision Personal Training’de spor eğitmeni olan Kris Mount;“Evet; bir şeyler yemeği hak ettiniz ama yiyeceğiniz kaslarınızı besleyecek yüksek proteinli bir abur cubur olmalı” diyor ve yumurtayı öneriyor. Egzersiz yaptıktan sonraki yarım saat içinde tüketeceğiniz bir omlet ya da menemen, döktüğünüz tere değecek ve bedeninizin yeniden yapılanmasına içten destek sağlayacak.

Read more
no image

Seks hayatınız monotonlaşmaya mı başladı? Yatak odasına yalnızca uyumak için mi giriyorsunuz? İşte her çiftin bilmesi gereken cinsel yaşam tüyoları! İlişkinizde önemli bir zemin olan cinsel hayatınızı bir köşeye atmayın! Çift olarak birbirinize dokunmaktan, tensel iletişim kurmaktan çekinmeyin. Bu sizi birbirinize bağlayan en güçlü bağ! Zamanla rutinden monotona dönen cinsel hayatınızı canlandırmak için birşeyler yapmalısınız.


İlk olarak mağazalarda gördüğünüz şık ve seksi iç çamaşırlarından alın ve kendinize bakım yapın. Bunu bir alışkanlık haline getirirseniz hem her zaman görünümüzden memnun olacak hem de sevgiliniz sizinle sevişmek istediğinde onu reddetmeyeceksiniz.


Artık kendinizi daha çekici hissettiğinize göre sevgilinizle ilgilenebilirsiniz değil mi?


Farklı Olun


İlişkinizde istediğini elde eden ve herşeyle ilgilenen baskın karakter sevgiliniz mi? Kontrolü bir seferlik elinize almaya ne dersiniz? Eğer ilişkinizdeki baskın karakter sizinkiyse o zaman kontrolü sevgilinize devredin !


Kontrolü elinize alıp yatak odasında on a emirler yağdırabilir ya da onun emirlerine uyabilirsiniz. Bir adım ileri giderek ipek fularınızla sevgilinizin ellerini bağlayabilirsiniz. Böylece size karşı koyamaz ve ona ne isterseniz yapabilirsiniz.


Müsade Edin


Sevgilinizin yatak odasında yapmanızı istediği ve sizin reddettiğiniz o teklifleri kabul etmeye ne dersiniz?Erkeklerin genellikle fantezilerini sesli olarak ifade etmekten çekinmiyor. Bu sizin ondan ev işlerinde yardımcı olmasını istemeniz gibi birşey.


Sevgiliniz sizi onun için dans ederken mi izlemek istiyor? Yoksa seksi bir hizmetçi gibi giyinmenizi mi?Herkesin sınırları olduğunu tabii ki biliyoruz. Ama sevgilinizin sizden istediklerini deneyip ona bir şans verirseniz pişman olmazsınız.


Yenilikler


Birlikte yeni şeyler denemek aranızdaki bağları güçlendirir ve dürüst olmak gerekirse, yatakta sevgilinizle yeni ve heyecanlı birşeyler yapmayalı uzun zaman olduğunu biliyoruz!


Sevgilinize yeni şeyler denemek istediğinizi söyleyin ve denemek istediği bir şey olup olmadığını sorun. Cep telefonunuza yükleyeceğiniz kama sutra uygulamalarından ya da seks oyunlarından faydalanabilirsiniz.


Flört


Sevgilinizle romantik bir gece planlayın. Klasik bir buluşma gibi göstermek için önce sakin bir yemeğe ardından da sinemaya gidebilirsiniz.


Bu buluşmaya giderken daha önce hiç giyinmediğiniz kadar kadınsı ve seksi olun. İnce saten bir elbise ve topuklu ayakkabılar her zaman işe yarar özellikle de göğüs dekoltesinin gücünü küçümsemeyin!


Gece boyunca onu baştan çıkarmaya çalışın. Konuşmalarınızla erotik göndermeler yapın ya da açık bir şekilde yatakta size ne yapmasını istediğinizi anlatın. Yemekten sonraki planlarınız iptal olabilir.


Reddetmeyin!


Size asla istemediğiniz şeyleri yapmanızı öğütlemiyoruz fakat sevgiliniz size dokunmaya çalıştığında onu reddetmeyin. İstekli dokunuşlarını ne kadar sık reddederseniz ondan o kadar soğuduğunuzu düşünecektir.


O anda kendinizi seksi hissetmeseniz bile size dokunmasına izin verin. Eğer sürekli olarak sevgilinizi reddetmeye devam ederseniz yakında size dokunmaktan vazgeçecektir.


Bu nedenle o onda seks yapmak istemeseniz bile arada bir size dokunmasına izin verin ve sevgilinizin istekli öpücüklerinin keyfini çıkarın.


Obje


Biz kadınların hiç yapmadığımız bir şey varsa o da sevgilimize bir seks objesi olarak bakmak. Bunu ciddi anlamda yapın demiyoruz ama bir akşam sevgiliniz işten döndüğünde hiç konuşmadan onu öpmeye başlayabilirsiniz.


Bu süpriz sevgilinizi hem şaşırtacak hem de çok mutlu edecek. Bunun için önceden onun sevdiği şeyleri hazırlayabilir, çekici çamaşırlarınızı giyebilirsiniz ama odak noktanız mutlaka sevgiliniz olmalı.


Gece boyunca ona iltifat etmeyi ihmal etmeyin!

Read more
1 Aralık 2013 Pazar
no image

Her erkeğin içinde biraz çapkınlık olsada bazıları bunu alışkanlık haline getirir.İşte çapkın erkeklerin genel özellikleri...


Çapkın erkekler genelde cool takılırlar


Hiçbir şey, hiç kimse umurunda değilmiş, onlarla asla işi olmazmış gibi davranırlar.


Ama bir kızı elde etmek istiyorlarsa ufak ufak iletişim kurmaya başlarlar. Eğer kız onun ilgisine yanıt vermiyorsa fazla uğraşmazlar, tabir-i caizse yeni avlarına doğru yola çıkarlar.


Çapkın olan erkekler her gördüğü kızla ilgilenmezler


Etrafta gördüğünüz her kızla flört etmeye çalışan tipler genelde hiç bir kızı elde edemeyen erkeklerdir. Onlar zararsızdır.


Çapkın erkekeler ağzı laf yapan, kısa hikayeleri olan erkeklerdir. Yer yer bilgisiyle kadınları etkilerler.


Çapkın erkekeler ağzı laf yapan, kısa hikayeleri olan erkeklerdir. Yer yer bilgisiyle kadınları etkilerler.


Çapkın erkekler kendileriyle asla övünmezler


Ama kendilerine güvenleri her zaman tamdır. Karşısındakini özgüvenleriyle etkilerler.


Çapkın erkekler; kadınların kalbine giden yolu çok iyi bilirler


Önce karşısındaki kadın hakkında fikir edinir, sonra uygulamaya geçerler. Yani nabza göre şerbet verirler. Karşısındaki kadını nasıl etkileyeceğini her zaman bilirler.

Read more
no image

ABD’de yapıla araştırma çok eşliliğin ömrü kısalttığını oraya çıkardı.


Utah Üniversitesi’nin araştırmasına göre; çok fazla erkek fare ile çiftleşen dişi farelerin erkek yavrularının diğer dişi farelere daha çekici geldiği gözlemlendi.


Bunun sebebi ise erkek farelerin rekabetçi bir ortamda büyümeleri…


Yavrular kendi bölgelerini belirlemek için normalden daha fazla koku yayıyor ve bu koku da dişi fareleri çekiyor.


Ancak yüksek oranda feromon yayan farelerin sadece %48’i deney süresini tamamlayabildi.


Tek eşli farelerin yavrularının deney sonuna kadar yaşama şansı ise %80.

Read more
no image

Flört ederken kullanılan vücut dili çok şeyler anlatabilir. Bu sayede partnerinizin sizden gerçekten hoşlanıp hoşlanmadığını anlayabilirsiniz. İşte size kılavuzluk edecek hareketler…


Göz teması


Yeni tanıştığınız bir erkek sizinle çok sık göz teması kuruyorsa, gerçekten de sizden hoşlanıyor demektir.Siz de birinden hoşlandığınızda onunla göz kontağı kurmaya çalışırsınız. Bu durum erkekler için de aynıdır.


Gülümsemek


Gülümsemek vücut dilleri arasında durumun iyi olduğunu işaret eder. Eğer karşınızdaki erkek size gülümsüyorsa, büyük bir ihtimalle sizin çok tatlı olduğunuzu düşünüyordur.


Karşılıklı sataşmalar


Erkek birinden hoşlanıyorsa ona sık sık sataşarak dikkatini çekmeye çalışır.


Yanında durma


Hoşlandığınız erkek sürekli yanınızda duruyor ve ayrılmıyorsa bu sizden hoşlandığının göstergesidir.


Başını eğerek dinleme


Eğer bir erkek sizi dinlemek için başını eğiyorsa bu bir erkeğin sizden hoşlandığını gösteren bir vücut dili işaretidir. Aynı zamanda bu hareket size gerçekten uyum sağladığını ve her söylediğinizle ilgilendiğini gösterir.


Göz kaçırma


Gözlerini kaçırmak sadece kızların taktiği değildir. Erkeklerde bu taktiği uygular. Hoşlandığınız çocuk sizinle konuşurken gözlerini sizden kaçırıyorsa ama farklı zamanlarda onu size sık sık bakarken yakalıyorsanız,sizden gerçekten de hoşlanıyor demektir.


Büyüyen göz bebekleri


Karşınızdaki erkek sizinle konuşurken göz bebekleri büyüyorsa bu onun sizden hoşlandığını gösterir.


Karşındakini yansıtmak


Hoşlandığınız kişinin her hareketinin aynısını yapıyor musunuz? Mesela o gülerken siz de mi gülüyorsunuz?Hoşlandığınız kişiyi yansıtmak son derece doğal bir harekettir ve eğer hoşlandığınız kişinin de bunu yaptığını fark ediyorsanız sizden hoşlandığına emin olabilirsiniz.


Ellere dikkat


İnsanlar heyecanlanınca ellerini çok fazla hareket ettirirler. Bu aynı zamanda birinden hoşlandığınızda da olan bir durumdur.


Ayak oyunları


Eğer hoşlandığınız erkekle, karşılıklı olarak birbirinizin ayağına basma oyunu oynuyorsanız bu onun sizden hoşlandığını gösterir. Kimse durduk yere çocuk oyunları oynamaz.

Read more