Open top menu
31 Ekim 2012 Çarşamba
no image

'Kazıklı Voyvoda''nın kalesinin yakınlarında 70 milyon yıl önce yaşamış, kan kırmızı dişlere sahip bir memeli fosili bulundu."


''New Scientist'' bilim dergisinde yer alan makalede, "Barbatodon transylvanicus" adı verilen memeli türüne ait fosilin, Eflak Beyliği'nin prensliğini yapan, düşmanlarını kazığa oturtup, işkenceyle öldürdüğü içi, ''Kazıklı Voyvoda'' olarak bilinen 3. Vlad'ın kalesinin yaklaşık 200 kilometre ilerisinde bulunduğu bildirildi.


Brüksel'deki Belçika Kraliyet Doğal Bilimler Enstitüsü'nden Thierry Smith ve fosili bulan Romanya Babes-Bolyai Üniversitesi'nden Vlad Codrea, memelinin diş minesinde muhtemelen aşınmalara karşı daha dayanaklı olmasını sağlayan yüzde 3 oranında demir bulunduğunu söyledi.


Memelihih bir sıçan büyüklüğünde olduğunu belirten uzmanlar, dinozorların yok olmasından sonra hayatta kalan memelinin 35 milyon yıl önce nesli tükenmiş, az bilinen "multituberculate" türüne ait olduğunu açıklandı.


Uzmanlar, dişlerinin günümüzdeki kır farelerine benzemesinden dolayı memelinin böceklerle beslendiğinin sanıldığını söyledi.

Read more
no image

İnsanların davranışlarında etkin olduğuna inanılan burçlar, yemek yeme alışkanlıklarında da belirleyici olabiliyor. Bu yüzden diyet yaparken burcunuzun özelliklerine uygun davranmak en akıllıca olanı diye düşünenlerdenseniz, okumadan geçmeyin...



Koç (21 Mart - 20 Nisan) : Abur cubur yemeye son derece meraklısınız. Bu nedenle sizin için tehlike çanları çalıyor. Tuz ve alkolden uzak durarak bunun yerine bol bol su için. Domates, patates, soğan, kuru fasulye, mercimek, karnıbahar, marul, yeşil salata, ıspanak, turp, pirinç, zeytin, elma, balkabağı, ceviz gibi besinler haftalık beslenmenize mutlaka eklenmesi gerekli yiyeceklerdir. Sizin için gerekli olan tatlılar! Kayısı gibi fazla şeker içermeyen tatlılar olmalıdır.


Boğa (21 Nisan - 21 Mayıs) : Yemek için yaşayanlardansınız. Fakat unutmayın ileride bu kilolar başınıza bela olur. Karbonhidratlardan kaçının. Aksi takdirde tombul bir kişi olursunuz. Sindirim güçlüğü çekebilirsiniz. Düşük nişasta, yağ ve şeker içeren bir diyet, beslenme hayatınızın gerekli bir parçası olmalıdır. Doğal iyot içeren besinler, balık ve deniz mahsulleri, yumurta, karaciğer, böbrek, buğday, ıspanak, pancar, taze meyve ve yeşil salata besin listenizde daima yer almalıdır. Ayrıca su içmek de hayatınızın vazgeçilmez bir parçası olmalı.


İkizler (22 Mayıs - 21 Haziran) : Yemek yerken o kadar acele hareket ediyorsunuz ki artık bu durum sizin sağlığınızı etkiler hale gelmiş. Yemekleri çok çiğnemeden yutmayın. Az ama sık yemeyi prensip haline getirin. İkizler kemiklerinin sağlıklı olmasını istiyorsa sağlıklı beslenmelidir. İkizler de kan pıhtılaşması çok sık görülür. Balık, tereyağı ve köy peyniri, havuç, portakal, greyfurt, şeftali, erik, üzüm suyu, kuru üzüm ve badem beslenme listenizde vazgeçilmez besinler olmalıdır. Sakinleşmeniz ve huzurlu olmanız için de şifalı bitkiler ve kafeinsiz çaylar tam size göre.


Yengeç (22 Haziran - 23 Temmuz) : Duygusal olmanız sizin beslenme alışkanlıklarınızı da etkiliyor. Üzüldükçe böreklere, keklere, dondurma ve şekerlemelere sarılıyorsunuz. Halbuki yengeçler, nişastalı yiyeceklerden, şeker, tuz ve baharatlardan uzak durmalıdır. Çünkü mideleri çok hassastır. Vücudunuz kalsiyuma fazlaca ihtiyaç duyar. Düşük yağ içeren süt, peynir ve yoğurt, kıvırcık lahana, domates, salata ve marul, bol miktarda taze sebze ve yağsız protein, sizin cilt ve mide sağlığınız açısından iyi olup, kilonuzu daha rahat kontrol altına almanızı sağlar. İncelmek için öncelikle kendinizle hesaplaşmalısınız.


Aslan (24 Temmuz - 23 Ağustos) : Yemek sizin için adeta bir zevk haline gelmiş. Güzel lokantalar, nefis yemekler her zaman hayalinizi süslüyor. Vücudunuza önem verdiğiniz için diyet yapmakta son derece başarılısınız. İradeniz harika! Kan dolaşımınızın düzenli olması için; sığır, kuzu ve kümes hayvanları eti, karaciğer, çiğ yumurta sarısı, kereviz, elma, incir, şeftali, limon ve badem sizin için idealdir. Porsiyonlarınızı yüzde 50 azaltmanız önerilir.


Başak (24 Ağustos - 23 Eylül) : şekerleme deyince siz akla geliyorsunuz. Özellikle de çikolata hayatınızın vazgeçilmezleri arasında yer alır. Ancak bu yiyeceklerden uzak durmalısınız çünkü kalbinizde problem yaratabilir. Tuz, buğday, çavdar, yağsız sığır ve kuzu eti, peynir, zeytin, portakal, limon, kavun, elma, armut sizin ideal yiyeceklerinizdir. Kavun, elma, armut kısmen cildinizi temizlemek ve saçlarınıza bakım sağlamak için yardımcı olur. Elma ise kurtarıcınızdır.


Terazi (24 Eylül - 22 Ekim) : Terazi böbrekleri, sırtın alt kısmını, temsil eder. Bezelye, mısır, havuç, ıspanak, buğday, yulaf unu, elma, çilek, badem ve kuru üzüm hep elinizin altında olmalıdır. Böbrekleriniz için çok fazla asitli içeceklerden uzak durmalısınız. İncecik ve zarif bir beden için; ince dilimler faydalı olacaktır.


Akrep (23 Ekim - 22 Kasım) : Burcunuz üretim organlarını temsil eder. Solunum yolları problemleri yaşayabilirsiniz. Tahıllardan yapılmış ekmekler, balık ve deniz ürünleri, yeşil salata, soğan, kırmızı turp, taze meyve ve sebzeler içeren bir diyet tam size göredir. Doğru beslenme gerginliğinizi alıp götürür.


Yay (23 Kasım - 20 Aralık) : Burcunuz kalçalar, bacak üstleri ve karaciğeri temsil eder. Doğal beslenmek için kabuklu meyveler ve sebzeleri tercih edin. Bolca çiğ sebze, yeşil biber, patates, incir, kuru erik, çilek, elma, armut, ve taneli tahılları yemeniz önerilir.


Oğlak (21 Aralık - 18 Ocak) : Çalışkan bir yapınız var ve çalışırken de farkında olmadam öğün atlıyorsunuz. Oysa bu sizin için çok zararlı. Vücudunuzun vitamin ve minerallerden oluşan geniş bir besin karışımına ihtiyacı var. Burcunuz , dizleri, dişleri, kulakları ve deriyi temsil eder. Lahana, kereviz, yağsız etler, limon, portakal, inek sütü, her türlü peynir, balık, yumurta sarısı, buğday ve incirle aranızın çok iyi olması gerekir. Kayısı, badem yiyerek kuru ve alerjik eğilimli cildinizi canlandırın. Cildinizi sigara ve sigara dumanından uzak tutarak korumaya çalışın.


Kova (19 Ocak - 20 şubat) : Vücudunuzun sürekli C vitaminine ihtiyacı var. Yemek tarzınız yenilikçi. Bu nedenle değişik lezzetler tatmayı seviyorsunuz. Burcunuz el ve ayak bilekleriyle baldırları ve dokuları temsil eder. Vücudunuz sofra tuzuna çok ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacı sofra tuzundan değil, bu maddeyi barındıran besinlerden almanız en mantıklısıdır. Çok fazla tuz aldığınızda zayıf bir kan dolaşımına, gereğinden fazla şişkin bir vücuda ve karaciğer rahatsızlıklarına açıksınız demektir. Deniz ürünleri, brokoli, havuç, turp, balkabağı, ıspanak, elma, şeftali, limon, portakal, greyfurt, nar ve ananas sizin için doğal tuz bakımından ideal besinlerdir.


Balık (20 şubat - 21 Mart) : Katı ve sıkıcı diyetler size göre değil. Yüksek proteinli, düşük yağ ve şeker içeren diyet uyguladığınız zaman kendinizi çok daha iyi hissedersiniz. Burcunuz ayaklar ile duyma, işitme, dokunma ve tatmayı temsil eder. Demir vücudunuzun başlıca ihtiyacıdır. Demir eksikliği, anemi ve düşük tansiyona sebep olur. Diyetlerinizde zengin demir içeren karaciğer, yağsız sığır eti, kuzu eti, yumurta sarısı, beyin, midye, ıspanak, soğan, arpa, marul, buğday ekmeği, kuru fasulye, elma, üzüm, limon, portakal, şeftali, hurma, kuru erik ve üzüm yer almalıdır. Maydanoz da bu listeye eklenebilir./bayan24.net

Read more
no image

Günün her saatinden kilonuz farklı olur. Bu yüzden doğru zamanlarda tartılmalısınız. İşte Kilo Sonuçlarınızı Doğru Öğrenebilmek İçin Tartılmanız Gereken Zamanlar.


Diyet yapmaya başlayanlar, tartıya çıkma takıntısına da kapılırlar. Nerdeyse her hareketten sonra tartılmaya koşarlar. Uyanınca, kahvaltıdan sonra, giyinikken, soyunukken…


Bu kadar çok tartılmak, peşinde hayal kırıklığını da getirir. Ağırlık gün içinde çok değişkendir. Gün içinde tüketilen yemek ve sıvı miktarı, vücudun tuttuğu ödeme, idrar durumu gibi pek çok etkene göre değişiklik gösterir.


Sizi yanıltan durumlardan biri de, yemek yedikten sonra tartıya çıkmanızdır. Yemekten sonra mutlaka kilonuz fark edecektir ancak bu fazla kilo, vücudun tutacağı yağ oranını göstermez. Gün içinde alınan tartı sonuçları yanıltıcıdır. Moralinizi bozmaktan başak işe yaramaz.


Diyet yaparken, her gün düzenli olarak kilo kaybetmezsiniz. Bazı durumlarda yağ kitlesi düşer ama kas kütlesi artar. Biz tartıda bunu, kilo artışı zannedebiliriz. Oysa kas artışı vücut için çok faydalıdır. Ayrıca uzun süre ayakta durmak, seyahat gibi etkenlerden dolayı, vücut ödem tutabilir. Birkaç gün içerinde geçer. Bu durumda tartıya çıkarsanız, kilo aldığınızı düşünebilirsiniz.


Özellikle regl döneminde ve birkaç gün öncesinde, 1-2 kilo ağırlık artışı yaşayabilirsiniz. İlaç kullanmak da vücudun ödem yapmasına sebep olabilir. Bu gibi durumları göz önüne almadan tartıya çıkıp, moralinizi bozmayın.


Doğru tartılma:




  • Kilo tartılmaları sabah aç karnına ve aynı saatte olmalıdır.

  • Tartılırken üstünüzde çok hafif kıyafetler olmalı veya çıplak olmalısınız.

  • Her zaman aynı tartıda tartılmaya özen göstermelisiniz.

  • Evde kullandığınız tartınızın, belli aralıklarla servisinde ayarının yapılması gereklidir.

  • Regl, seyahat, kabızlık, ishal veya egzersiz sonrası tartılmak doğru değildir.

  • Sürekli tartılmak, psikolojik bozukluklara yol açar.

  • Önemli olan beslenme alışkanlıklarını sürekli olarak değiştirebilmektir.

  • Haftada 1 veya 2 gün sabah aç karnına tartılmak yeterlidir.

Read more
no image

Vücudunuzun sağlığı, ruhunuzun da sağlığıyla ilgilidir. Genç kalmak ve kendinizi daha genç görmek istiyorsanız, önerilerimize kulak verin.

Haftada 3 kez 1 su bardağı az yağlı yoğurt ve 1 yemek kaşığı zeytinyağı tüketin. Yoğurdu kahvaltıda veya öğün aralarında yiyebilirsiniz. Evde yoğurt yaparak da motive olabilirsiniz.


Her gün 8-10 bardak su için. Su yerine yeşil çay veya kuşburnu çayı da günde 2-3 fincan tüketebilirsiniz. Ancak unutmayın ki, suyun yerini hiçbir şey tutmaz. O yüzden günlük su miktarına özen gösterin. Su sağlıktır!


Kahveyi günde 1-2 fincan ile sınırlayın. Kafeinsiz olanları tercih edin. Aşırı kahve tüketimi cildiniz için zararlıdır. Kahve yerine bitki çaylarını tercih edin, üstelik çok seçeneğiniz var.


Kan şekeri düzeyinizi sabit tutun. Bunun için, 3-4 saatten fazla aç kalmayın. Kandaki insülin dalgalanmaları damar sisteminizi, bu durum da cildinizi yıpratır.


Yemek pişirirken gereksiz yağ eklemeyin. Margarin ve hayvansal yağ kullanmayın. Unutmayın ki, yağ yemekler dışında tükettiğiniz pek çok besinde ( süt dahil) vardır.


Bitkisel proteinleri, karbonhidratları (meyve ve sebzeleri), zeytinyağından veya taze kabuklu yemişlerden gelen esansiyel yağ asitlerini her öğünde tüketin. Tüketeceğiniz bu yararlı bitkisel yağlar, cildinize de sağlıklı bir görünüm kazandıracaktır.


Kalorinizi yağsız proteinler ve karbonhidratlardan alın. Yağı azaltın, toplam kalori tüketimini sınırlandırın ve güne yayarak tüketin. Boş kalori almak yerine, doğru seçimler ve besinlerle çok vitamin, çok antioksidan alın.


Kadınlar her gün 10 köfte kadar yağsız protein, 2 porsiyon meyve ve en az 4 porsiyon sebze tüketmelidirler.


Aşırı kilo alıp vermeyin. Beslenme yanlışlarınız basenlerinizden önce cildinizden anlaşılır. Unutmayın ki, sık kilo alıp vermek, psikolojinizi ve cildinizi bozar.


Doğru beslenmenin yanı sıra cildinize uygun kaliteli, mineral ve kinetin içeren nemlendirici veya bakım ürünlerinden kullanmayı ihmal etmeyin. İçeriden ve dışarıdan yapacağınız doğru destekler sizi mutlu kılacaktır.

Read more
no image

Aynaya baktığınızda solgun ve mat bir yüz mü görüyorsunuz? Allık sürmeden yanaklarınızda tatlı bir pembelik yakalayamıyor musunuz? Cildinizdeki ölü deriler; güzelliğinizi gölgeliyor olabilir!


Kadını’nına özel doğal malzemelerle kolayca hazırlayabileceğiniz ev yapımı peeling maskeleri haftada 15 dakikanızı ayırarak daha parlak bir cilde sahip olmanıza yardımcı olacak.


Toz Şeker Maskesi

Pütürlü yapısıyla cilt üzerindeki ölü derileri yok eden toz şeker peelingi; içeriğindeki süt ve zeytinyağı ile cildinizi besler.


Malzemeler,

2 çay kaşığı toz şeker

1 çay kaşığı süt

1 çay kaşığı zeytinyağı

Hazırlanışı ve Uygulanışı,

Tüm malzemeleri cam bir kâsede karıştırın.

Göz ve dudak çevresi hariç tüm yüzünüze karışımı sürün.

Parmak uçlarıyla hafifçe bastırarak masaj yapın.

Sırtüstü koltuğa uzanıp 15 dakika bekleyin.

Sürenin sonunda yüzünüzü ılık suyla durulayın.

Havluyla fazla bastırmadan kurulayın.

Salatalık Maskesi

Cildin ihtiyaç duyduğu nemi sağlayıp, ölü derilerden arındıran salatalık maskesi; haftada 1 kez uygulayıp fark edilir düzelmeye yardımcı olacaktır. Cildi ölü derilerden arındırmak; cilt gözeneklerinin açılıp nefes almasını, siyah nokta ve sivilce probleminin azalmasını sağlar.


Malzemeler,

1 adet salatalık

Yarım çay kaşığı limon suyu

Yarım kaşığı irmik

Hazırlanışı ve Uygulanışı,

Salatalığın kabuğunu soyup rendeleyin.

Kâsede; salatalık rendesi, limon suyu ve irmiği karıştırın.

Göz ve dudak çevresi hariç tüm yüzünüze karışımı sürün.

Parmak uçlarıyla hafifçe bastırarak masaj yapın.

Sırtüstü koltuğa uzanıp 15 dakika bekleyin.

Sürenin sonunda yüzünüzü ılık suyla durulayın.

Havluyla fazla bastırmadan kurulayın.

 
Read more
no image

Diyet yapıp kilo veremiyor veya sık sık yarıda bırakıyorsanız, birkaç değişikliğe ihtiyacınız olabilir. Biraz taktik değiştirmek, dengenizi bulmanıza yarayacaktır.

Sıklıkla tükettiğiniz yağ oranı yüksek bir yiyeceği seçin. Onu 40 gün boyunca tamamen unutun. Bu sürenin sonunda, o yiyeceğin tadı ağzınızdan silinecektir.


Günde 3-4 defa süt ve süt ürünlerini tüketenler, tüketmeyenlere oranla %70 daha fazla yağ yakarlar.Kalsiyum metabolizmayı hızlandırdığı için, vücuda daha fazla yağ yakamsı için komut vermiş olur.Her sabah kalktığınızda, üstünüze dar gelen bir pantolonu deneyin. Bu denemeler sonunda,yiyecekleriniz seçerken daha dikkatli olduğunuzu göreceksiniz.


Ev işlerini yaparken, müzik dinleyin ve dans edin. Hareketli müzikleri seçerek dans ederseniz, yavaş yavaş forma girdiğinizi göreceksiniz.


İhtiyacınız olmayan bir şey yemek istediğinizde, ona vereceğiniz parayı bir kavanozun için atın. Birkaç hafta sonra, kavanozda biriken parayı görünce, ne kadar çok şey yemediğinizi fark edeceksiniz. Ayrıca bu parayı ileride, istediğiniz kıyafeti almak için kullanabilirsiniz.


Hızlı yemek yiyen insanlar, genellikle kiloludur. Nerede ve kiminle yerseniz yiyin, yemeği bitiren son kişi siz olun.


Göz zevkine önem verin. Salata yemekten hoşlanmıyorsanız, kendinize şık bir salata tabağı alın ve salatanızı bu tabakta iyin. Hem gözünüze güzel görünecek, hem sağlığınıza faydalı olacaktır.


Yemek yedikten sonra dişlerinizi fırçalamayı alışkanlık haline getirin. Ağzınızda oluşan ferahlık duygusu iştahınızı uzun süre engelleyecektir.


Yemek zamanında masaya oturun. Ayakta veya televizyon karşısında yemek yediğinizde, doyduğunuzu anlamaz ve daha çok yersiniz.


Açlık hissettiğinizde, meşgul olmanızı sağlayacak şeyler bulun. Hobiler edinin ya da kendinizi işe verin. Böylece yemek yemek aklınıza gelmeyecektir.


Tabağınızdaki yemeği bitirmek gibi bir alışkanlığınız varsa, küçük tabaklarda yemek yiyerek işe başlayın Bu göz kandırmacası sayesinde, daha az yemek yer ve doyarsınız.


Tutku ve cinsellik, kiloları eritir. Mutluluk hormonu salınımını arttırır. Yemek yeme isteğini azaltır.Unutmayın, aşksız kalmak, oburluğun kapılarını açar.




Read more
30 Ekim 2012 Salı
no image

Beyrut'ta açılan ve sadece 4 ile 12 yaş arasındaki kızlara yönelik hizmet veren güzellik salonu, Lübnanlılar tarafından büyük ilgi görüyor.


Salon yöneticisi Hania Halvani yaptığı açıklamada, Lübnan'ın güzelleri ve güzellik salonlarının başta Ortadoğu olmak üzere bir çok ülkede meşhur olduğunu belirtti.




Halvani, ''Her genç kızın rüyası, bir gün anne olmak, annesi gibi giyinerek onun gibi davranmak oluyor.Burası ise genç kızların hayallerini gerçeğe dönüştürdükleri yer'' dedi.


Halvani, salona gelen küçük müşterilerinin özellikle doğum günü partisi, akrabalarının düğünü olanlar ya da festival ve bayram zamanlarında özel görünmek isteyen kızlardan oluştuğunu söyledi./cumhuriyet



Read more
no image

Bel çevresini zayıflatmak yaş ilerledikçe zorlaşır. Genel olarak hiç kilo almasanız bile yağlar,vücudunuzun bu bölümünde birikir. Oturarak bu yağlardan kurtulamazsınız!


Önereceğimiz 5 egzersiz bel çevresi ve gövdenizin zayıflaması sağlar. Sağlıklı beslenme ve 60 ila 90 dakika arasında yapılan egzersizin düz bir karın için en iyi yol olduğu biliniyor. Düzenli egzersiz yapamıyorsanız üzülmeyin, gün içinde kısa periyodlarda yapacağınız egzersizlerle de düz bir karına sahip olabilirsiniz.


Bel çevresini zayıflatmak yaş ilerledikçe zorlaşır. Genel olarak hiç kilo almasanız bile yağlar, vücudunuzun bu bölümünde birikir. Oturarak bu yağlardan kurtulamazsınız! Önereceğimiz 5 egzersiz bel çevresi ve gövdenizin zayıflaması sağlar.



Sağlıklı beslenme ve 60 ila 90 dakika arasında yapılan egzersizin düz bir karın için en iyi yol olduğu biliniyor. Düzenli egzersiz yapamıyorsanız üzülmeyin, gün içinde kısa periyodlarda yapacağınız egzersizlerle de düz bir karına sahip olabilirsiniz.


Düz bir karına sahip olmak için bunları yapın!

1- Yere yüz yukarı şekilde uzanın ve parmaklarınızı başınızın arkasında birleştirin. Dizinizi çenenize doğru getirmeye çalışın ve bu sırada omuzlarınızı, boynunuzun konumu aynı kalarak yerden yukarı doğru kaldırın.Sol bacağınızı düz tutarak yerden 45 derece açıyla kaldırın ve sağa doğru hafifçe dönmeye çalışın.Yatarak bisiklet kullanıyor gibi düşünebilirsiniz. pedal çeviriyor gibi 12-16 kez bacak değiştirerek uygulayın.


2- Sandalyenin üzerine çıkın ve sıkıca tutunun. Dizlerinizi sırayla kıvırarak çenenize doğru kaldırmaya çalışın, b u hareketi 12-16 kez tekrarlayın.


3- Yere yüz yukarı uzanın. Ellerinizi yanlara düz bir şekilde uzatın. Bacaklarınızın ikizini de 90 derece açıyla yukarı doğru kaldırın ve bacak bacak üstüne atar gibi düz olarak bir süre sabit durdurduktan sonra değiştirin. Hareketi 12-16 kez tekrarlayın.


4- Yere yüz yukarı uzanın. Ellerinizi 45 derecelik açıyla kulaklarınızın yanından düz olarak geriye doğru uzatın. Düz olarak uzattığınız bacaklarınızı 45 derece aralık şekilde kıvırın. Omuzlarınızı kendinize doğru kaldırın.


5- Yere yüz aşağı uzanın. Ayak parmaklarınızın ucunda ve el dirseklerinize dayanarak tüm vücudunuzu havaya kaldırmaya çalışın. 


Dahası: Favori şarkılarınızla dans edin. Hava almak için yürüyüş yapın. Çocuklarla elim sende oynayın. Bisiklete binme ve merdiven egzersizleri yapın./bayan24.net

Read more
no image

Kalçalarınızın genişliğinden şikayet mi ediyorsunuz? Uygulayacağınız 6 haftalık diyetle kalça ve basen bölgelerinizdeki fazla yağlardan kurtulabilirsiniz.


Amerikalı ünlülerin denediği bu diyetle sadece vitrinden izlemekle yetindiğiniz dar pantolonları üzerinizde rahatlıkla taşıyabilirsiniz. Tabii rakiplerinizi kıskandırıp, partnerinizi büyülemek de cabası.


Hareketsizlik ve yanlış beslenme sonucu vücudun alt tarafında toplanan yağlardan kurtulmak için çok özel bir diyete ihtiyaç var. Uygulayacağınız diyet her yerde kolaycabulup tüketeceğiniz gıdalardan oluşuyor. En önemlisi de oldukça ekonomik oluşu. Diyetin birinci dereceden etkilediği bölüm kalça ve basen ardından da bacaklar geliyor. Özellikle binici pantolonu olarak adlandırılan kalça ve diz kapağı bölgesinde fazla kilo problemi olan kişiler tam 6 hafta içinde etkili çözüme kavuşabiliyorlar. Diyet kayısı ve badem müslini olarak tanımlanıyor.


Müslinin hazırlanışı


Hazırlayacağınız müslinin tadı oldukça leziz. İçeriğinde badem ve kurutulmuş meyveler ve tahıllar kadar pek çok vücudunuza faydalı gıdalar bulunuyor. Ancak hepsi bir araya getirildiğinde kalça bölgenizdeki yağları hızla eritip, sizi forma sokuyor. Hazırlanışına gelince:


2 fincan yulaf tanesi, 2 fincan kırılmış fındık, 1 fincan buğday, 1 fincan çekirdeksiz kuru üzüm, 1 fincan ayçiçek tohumu, 1 fincan badem, 1 fincan ince kıyılmış kuru kayısı.


Malzemeleri karıştırıp, blenderdan geçirin. Hazırladığınız karışımı tam 12 porsiyon olacak şekilde eşit parçalara ayırın. Her porsiyonda karışımı bir bardak diyet soğuk süt ilave ederek tüketeceksiniz. Tabii üzerine yarım dilim muz da ekleyebilirsiniz.

Günlük program


Kahvaltı: Bir porsiyon hazırladığınız müsli, bir fincan süt ve dilimlenmiş yarım dilim muz
Saat 11.00: Bir elma
Öğle: Bir porsiyon müsli ve yarım muz
Öğleden sonra: Bir avuç kuru üzüm
Ana öğün: Meyveyle birlikte temel gıdalar
Yatmadan önce: Bir portakal
Meyveler: Elma, kayısı, iki kurutulmuş erik, bir mango


Ana öğünler


Pazartesi: Bir parça tavuk kanat ya da göğüs ızgara, yeşil salata ve bir meyve
Salı: İki yumurtalı omlet, domates ve rendelenmiş havuçla tüketilecek.
Çarşamba: Bir çay fincanı büyüklüğünde yer tutan spagetti. Bir meyve.
Perşembe: İnce dilimlenmiş bir tavuk göğsü. Haşlanmış havuçla servis yapılacak. Dilerseniz yanına haşlanmış brokoli de alabilirsiniz. Bir meyve.
Cuma: Ton balıklı yeşil salata. Bir adet katı pişmiş yumurta. Bir meyve.
Cumartesi: Bir parça hindi göğsü, mısırla karışık yeşil salata. Bir meyve.
Pazar: 3 dilim rosto edilmiş biftek, havuçlu brokoli salatası ve iki adet haşlanmış patates. Bir meyve./bayan24.net

Read more
no image

Kilolarınızdan sadece yemek yemeyi keserek değil aynı zamanda yapay tatlandırılmış şekerli içeceklerdende kaçarak kurtulabilirsiniz.


İşte göbeğinizi eritmek için içilmesi gerekenler! Göbeğinizin büyümesine yol açan etkenlerin arasında asitli içecekler, yeni yeni tanıştığınız afilli kahve türleri hatta meyve suları var. Günümüzde neredeyse onları içmeden yapamaz hale geldik. O zaman bu içecekler yerine alternatiflerini koymalı ve göbeği eritmeniz için size bir içecek reçetesi veriyoruz.

Su (Hep)


İçtiğiniz birçok şeyin yerini H2O almalı. Bol bol su için çünkü kaslarınızın neredeyse %80'i sudan oluşmaktadır. Günde üç 500 ml'lik pet şişe yeterli olacaktır.


Diyet içecekler (Aşırıya kaçmadan)


Diyet içecekler yapay olarak tatlandırıldığı için genelde 5-10 kalori içerirler ki, bu oldukça düşük bir miktardır ve kilo alımını doğrudan tetiklemez. Fakat kalori miktarı az diye sürekli içmeniz de sizi şişirir ve gün içinde içebileceğiniz sağlıklı içeceklerden sizi mahrum bırakır. Üstelik araştırmalar, suni olarak tatlandırılmış içecekleri kullanan kişilerin, daha sonra çok şekerli içecekleri tercih ettiğini gösteriyor.


Kahve (Sık sık)


Çayda olduğu gibi kahvede de birçok yararlı bileşim vardır ve neredeyse hiç kalori içermez. Fakat son zamanlarda çok süslü püslü, havalı kahve türleri çıktı ve kahve içecekleri kalori deposuna dönüştü. Kahve alışkanlığınızdan vazgeçin demiyoruz ama içtiğiniz kahvede nelerin olduğuna dikkat edin.

Çay (Sık sık)


Sudan sonra çay dünyadaki en popüler içecektir. Çünkü çayın içinde kansere ve birçok diğer hastalığa karşı etkili olan antioksidanlar var. Ayrıca kaloride içermiyor.


Alkol (Aşırıya kaçmadan ki bence içmeseniz de olur)


Günde bir iki kadeh alkolün kalp hastalıklarına yakalanma ihtimalini azalttığı biliniyor. Bu işin olumsuz tarafı ise alkolün kalori içermesi ve iştahınızı açacak olmasıdır. Üstelik yağlardan, karbonhidratlardan ve proteinlerden farklı olarak alkolde bulunan kaloriler vücutta biriktirilemez ve hemen kullanılması gerekir.Sonuç olarak da alkol hazmedilene kadar vücüdunuz yağ yakma işlemini durdurur. Bu süreç her kadeh için bir saate tekabül eder. Bu nedenle bir sonraki kadehe geçmeden önce düşünmek gerek.

Meyve suları (Aşırıya kaçmadan)


Tüm meyve sularının, meyveden üretildiği için sağlıklı olduğu palavrası senelerce bizlere yutturulmaya çalışıldı. Bu yüzden de ne kadar içersek, bir o kadar faydasını göreceğimizi düşündük. Fakat birçok meyve suyunda meyvenin kendisinden gelen şekerin yanı sıra çok fazla miktarda ek şeker ve katkı maddeleri bulunuyor. Üstelik hazır meyve suları bir tarafa, kendi hazırladığımız meyve sularına ekşi olmasınlar diye kattığımız şeker düşünülünce, alınan kalori miktarının sürekli arttığını görebilirsiniz. Bu nedenle meyvenin kendisini yemekte fayda var. Eğer suyunu içecekseniz, belli miktarlarda için ve çok fazla şeker içermeyenleri tercih edin.




Read more
29 Ekim 2012 Pazartesi
no image

Işıltılı, sağlıklı ve parlak ciltlere sahip olmanın yolu cildinize özen göstermekten geçiyor. Kullandığınız kırışık karşıtı kremlerin yanı sıra doğal yöntemlerle de bakımını ihmal etmemeli ve günlük bakımınızı es geçmemelisiniz.


Ani sıcaklık değişimleri cildinize zarar verir. Serin bir ortamdan güneşe çıkmanız cildinizin yeni ısıya alışması için büyük enerjiler harcamasına sebep olur ve cildinizi strese sokar.


Yüksek dozda şeker ciltte kırışıklıklara neden olur. Özellikle aşırı tüketilen çikolata cildinizin erken yaşlanmasına sebep olur.


Cildinizin erken kırışmasını istemiyorsanız uyku düzeninize dikkat etmeniz şart. Yorgunluğun ilk yansıdığı yer cildinizdir. Bu sebeple günde altı- sekiz saat arası bir uyku düzeniniz olmalı.


Gün içerisinde yaşadığınız stres cildinize yansır. Günlerinizi mümkün olduğunca stressiz ve sakin geçirmeye özen gösterin.


Sağlıklı ve pürüzsüz ciltlere sahip olmak için gün sonunda nemlendiricilerle ufak yüz masajları yapmayı ihmal etmeyin./hthayat.com

Read more
no image

Kış aylarında cildin nem oranının düştüğü, bunun için daha az sıklıkta banyo yapma ve uygun nemlendiricilerle cildi güçlendirmek gerektiği belirtildi.


Cilt Uzmanı Dr. Gaye Devrim Özyürek, kış aylarında kuru ve soğuk havanın etkisiyle cildin daha kuru, mat ve donuk hale geldiğini, ileri vakalarda cildin pul pul döküldüğünü belirtti. Bu durumlarda cildin toparlanmasının nemlendirilmeye bağlı olduğunu ifade eden Özyürek, cildin nem oranının artırılması için bazı önerilerde bulundu.


Özyürek, kışın derinin daha az nem kaybetmemesi için daha az banyo yapmak, çok sıcak su kullanmamak ve çok uzun süre banyoda kalmamak gerektiğini söyledi.


Banyodan çıktıktan hemen sonra deriyi uygun bir nemlendiriciyle nemlendirmek ve ihtiyaç halinde bu işlemi günlük bir kaç kez tekrarlamanın ideal olduğunu anlatan Özyürek, şunları söyledi:

"Derimizin ihtiyaç duyduğu nemlendirici ürünler kişinin cilt tipine göre tayin edilmeli, kuru ciltlerin çok yağlı ciltler için kullanılan ürünleri kullanması doğru olmadığı gibi, yağlı cilde sahip olanların da kuru ciltler için üretilmiş ürünleri kullanması uygun değildir. Kişi için çok pahalı değil, ideal ürünü seçmek her zaman uygundur. Kışın, özellikle hem güneşli hem de karın yoğun yağdığı havalarda yansımalardan kaynaklı dış hasarı önlemek için içerisinde 15 ile 30 faktör nemlendiricili güneş kremleri kullanılmalıdır.”


Özyürek, cildin nem oranının yalnızca dışarıdan alınan ürünlerle karşılanamayacağına, beslenmenin de ciltteki nem oranının artırılmasında önem arz ettiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:


“Örneğin günde iki kaşık işlenmemiş zeytinyağı tüketmek, ceviz, badem, fındık, yer fıstığı gibi ürünler tüketmek, yeterli miktarda sağlıklı protein almak cildin nemlendirilmesi için önemlidir. Günlük sekiz bardak su tüketmek, antioksidan içerikli besinleri tüketmek, gerekirse bunları hekim tavsiyesi doğrultusunda kapsül şeklinde almak, tercih edilebilir.”

Saçlarında kış aylarından etkilendiğini dile getiren Özyürek, ciltte olduğu gibi, saçlar için de uygun nemlendiricilerin kullanılmasının, nem dengesini koruması bakımından ideal olacağını söyledi. Özyürek, kış aylarında tırnaklarda da, ciltte olduğu gibi kuruma görüleceğini kaydetti. Özyürek, tırnaklar için de, aynı şekilde uygun tırnak nemlendiricilerinin kullanılmasını önerdi./kadinvekadin.net

Read more
28 Ekim 2012 Pazar
no image

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Adana Şube Başkanı Uz. Dr. Canatar, yaptığı açıklamada, kadın ve erkeğin aldatma için farklı nedenleri olabildiğini belirterek, "Bazen kötü giden bir ilişkinin sonucunda eşlerin birbirini aldatması söz konusu olurken, bazen de sadece eğlence ya da yeni bir heyecan yaşamak için aldatma gündeme gelebilir" dedi.



Erkekler Neden Aldatır


Erkekler genellikle cinsel heyecan ve skor için aldatırken, kadınların ise daha çok duygusal ihtiyaçlar için eşlerini aldattıklarını vurgulayan Canatar, Amerika'da Cornell Üniversitesi'nde son dönemde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre erkeğin eşinden az kazanmasının da aldatma nedeni olabileceğine dikkat çekti. Uz. Dr. Canatar, erkeğin aldatmasının daha çok cinsel amaçlı gibi görünse de bazen erkeğin varoluşsal bir tepkisi de olabileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:



Erkek Tehdit Aldığında Aldatabilir


"Tüm toplumlarda erkeğe yüklenen bir görev vardır, erkek evin reisidir, ailenin geçimini sağlayan ve eve para getiren kişidir. Ancak son dönemlerde kadının da çalışmasıyla birlikte roller değişmeye başladı ve artık kadın da eşi kadar hatta bazen eşinden fazla para kazanmaya başladı. Erkek de bu durumu erkekliğine tehdit olarak algıladığında eşini aldatma eğilimi fazla olabilir. Burada amaç erkekliğini kanıtlamak ve kendi bilinçdışı dünyasında eşine üstünlük sağlamak olabilir."



Aldatma Anketi


CİSED olarak aldatma ile ilgili yaptıkları anket çalışmasında da Amerika'dakine benzer sonuçlar elde ettiklerini söyleyen CİSED Adana Şube Başkanı Uz. Dr. Taner Canatar, şöyle konuştu: "3 bin 250'i erkek bin 750'si kadın olmak üzere 5 bin kişi üzerinde yaptığımız bir çalışmada, katılımcıların yüzde 30'u en az bir defa eşlerini aldattıklarını belirtmişlerdir. Aldatan erkeklerin yüzde 55'nin eşleri onlardan daha fazla para kazanmaktadır. Aldatan kadınlara baktığımızda ise yine eşlerinden fazla para kazanan kadınların daha bağımsız oldukları ve aldatmaya daha meyilli oldukları ortaya çıkmıştır. Maddi özgürlüğü olmayan kadınların ise aldatma oranları daha azdır.''


Erkekler eşleri kendilerinden fazla para kazandığında kendilerini daha az erkek gibi, başarısız ve işe yaramaz hissedebileceklerini de söyleyen Dr. Canatar, şöyle devam etti: "Tabi ki her erkek böyle hissetmez, psikolojik faktörler, kişilik yapısı ve kültürel kodlar bu durumu etkileyebilir. Özellikle ailenin reisinin erkek olduğu Türk toplumunda kadının erkekten fazla kazanması erkeği olumsuz etkileyebilir. Evlilik ilişkisinde sorunlara ve hatta cinsel sorunlara neden olabilir. Erkek eski gücünü kazanmak ve erkekliğini kanıtlamak için eşini aldatabilir." Canatar, yine kadının erkekten daha fazla kazanmasının, erkek açısından cinsel sorunlara da yol açabildiğini sözlerine ekledi.

Read more
no image

Her zaman çok cesur olmakla övünen erkekleri, evlilik deyince korkudan tir tir titreten ne olabilir?


Erkekler sorumlulukların ilişkiyi bozacağını düşünüyor! Erkek için evlilik, bilgiye dayalı bir tahminler dizisidir. Öte yandan, hepsi olmasa da bazı kadınlar için ise hayat sezgiden ibarettir. Durumun erkekler için böylesine korkutucu olmasının nedeni de budur. Kadınlar durgun akan nehirde aheste kürek çekerken erkekler açık denizde bir başlarına kaldıklarını hissederler. Erkeklerin bağlanmaktan bu kadar korkmalarının nedenini bir de kendi ağızlarından duymaya ne dersiniz?


İşte erkeklerin evlilik öncesindeki korkulu itirafları:


1- O hayati cümleyi duymak 'Hastalıkta ve sağlıkta' (Gardiyan gelir, hapishane kapısı kapanır.)


2- Her milletten meyvelerin tadına bakma hayalinden vazgeçmek (Şahane bir aşk ve şehvet seline kapılıp bir çiçekten öbürüne konmak)


3- 'Ya!' kuruntusuna kapılmak (Ya başka bir kadına aşık olursam?)


4- Boşanmak (Yanlış ata oynamak gibi)


5- Anne-babanın başarısız evliliklerini tekrarlamak (ya da anne-babanın mutlu evliliğini tekrarlamak, günün birinde karısına 'Meleğim', 'Balım' ya da 'Aşkım' diye hitap etmek)


6- Eğlence şirketi müdürlüğünden feragat etmek. Sonra da 'uzlaşma' denen şirketin yönetim kuruluna hesap vermek zorunda kalarak, her kararın günün birinde insanın neşesini kaçıran bir teftişten geçeceğinin tamamen bilincinde olmak.


7- Evcilleştirilen Kocalar Kardeşlik Derneği'nin aktif üyelerinden biri haline gelmek.


8- Ezbere bir hayat (sıkıntı, fazla yüz göz olma ve sıradanlık)


9- Sükunet, denetim, boş alan, mahremiyet, bütün gece spor kanalı izlemek, ahbaplarla poker, sigaradan alınan bir fırt, leş kokan spor ayakkabılar gibi nimetlerden feragat etmek.


10- Misafir odasında başlayıp kanepede devam eden erotizmden vazgeçerek düzenli ve renklilikten uzak bir seks hayatına adım atmak.

Read more
no image

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nca hazırlatılan kitapçıkta evlilikte ilk geceye yönelik tavsiyeler yer alıyor.


İlk gece yaşanacak olan ilişkide kanamanın olmaması, fark edilemeyecek kadar az olması, ya da aşırı kanamanın olması kişinin yaradılışı gereği durumlardan biri olduğuna dikkat çekildi.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın desteklediği 'Evlilik Öncesi Eğitim Projesi' hayata geçti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanan eğitim programında evlenecek çiftlere ilk gece yaşanacak ilişkiyle ilgili önerilerde bulunuldu.


Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nca hazırlatılan kitapçıkta çiftlere 'Seni seviyorum', 'sen benim için önemlisin' gibi ifadeler kullanmaları. Ele ele tutuşmaları, sarılarak film izlemeleri önerildi. "Kadın hasta olduğunda erkeğin çorba yapması veya erkek hasta olduğunda kadının alışverişe gitmesi, faturaları ödemesi gibi özel durumlarda çiftlerin birbirine yardım etmesi önerildi.



Cinsellik için uyarı


"Cinsel ilişki bir vazife anlayışı ile değil her iki tarafın da memnun olacağı şekilde yaşanırsa mutlu evlilik olur" sözlerine yer verilen kitapçıkta "İlk gece yaşanacak olan ilişkide kanamanın olmaması, fark edilemeyecek kadar az olması, ya da aşırı kanama olması kişinin yaradılışı gereği durumlardan biridir" denildi. Çiftlere 'kürtaj'ın sadece anne ya da bebek sağlığı tehlikede olduğu durumlarda tercih edilmesi gerektiği anlatıldı. 'Sezeryen'in ise büyük bir cerrahi girişim olduğu, hayat kurtardığı gibi sağlık sorunları yaratabileceği belirtildi.

Read more
no image

Bacaklarınızın kısa sürede incelmesini ve kusursuz bir görüntüye kavuşması için aşağıdaki müsli tarifini hazırlamanız yeterli..


2 fincan yulaf ezmesi,
2 fincan kırılmış fındık içi,
1 fincan buğday,
1 fincan çekirdeksiz kuru üzüm,
1 fincan ayçiçek tohumu,
1 fincan badem,
1 fincan ince şekilde kıyılmış kuru kayısı.


Temin ettiğiniz malzemelerin hepsini karıştırıp blenderden geçirin. Hazırladığınız müsliyi 12 eşit porsiyona ayırın ve her porsiyonda 1 bardak yağsız diyet sütün içine ilave edip için.


Sabah kahvaltısında; 1 porsiyon müsli,


Ara öğünde; 1 adet yeşil elma kabuklu olarak yiyin


Öğle yemeğinde; 1 porsiyon müsli ve 1 adet muz


Ara öğünde; 1 avuç ceviz içi


Ana öğün olarak; temel gıdalarla birlikte meyve


Yatmadan 1 saat kadar önce; 1 adet yeşil elma, 5 adet kuru kayısı, 4 adet erik tercih ettiğiniz bir tanesini seçebilirsiniz.


Ana öğünler;


Pazartesi; 1 porsiyon tavuk ızgara (derisiz), 1 porsiyon yeşil salata, 1 adet meyve,


Salı; 2 adet yumurta ile hazırlanmış sebzeli omlet,


Çarşamba; 1 porsiyon spagetti, 1 adet mevsim meyvesi


Perşembe; 1 porsiyon balık ızgara, kibrit kutusu büyüklüğünde helva, 1 bardak portakal suyu


Cuma; 1 porsiyon ton balıklı yeşil salata, 1 adet lop yumurta, 1 adet meyve


Cumartesi; 1 parça hindi göğsü, mısırla karıştırılmış yeşil salata, 1 adet meyve


Pazar; 3 ince dilim rosto edilmiş biftek, havuçlu brokoli salatası, 1 adet haşlanmış patates, 1 adet mevsim meyvesi


Öğünlerde 2 dilimi geçmemek koşulu ile çavdar ekmeği tüketebilirsiniz. Bacak eriten diyet programını egzersiz ve fiziksel hareketler ile tamamlamanız daha hızlı bir şekilde arzu ettiğiniz fiziğe kavuşmasını sağlar./kadinvekadin.net

Read more
27 Ekim 2012 Cumartesi
no image

Çocukluk döneminde yaygın şekilde görülen korkulardan biri olan karanlık korkusu, çocukların ruh sağlığını derinden etkileyebiliyor. Karanlık korkusuna ilişkin uzmanlar korkuların pekişmesinde ebeveyn tutum ve davranışlarının etkili olduğunu söylüyor.


Çocukluk döneminde yaygın şekilde görülen korkuların başında gelen karanlık korkusu, gecelerin uzamasıyla birlikte çocukları daha da kaygılandırıyor. Öyle ki; bazı çocuklar gece korkudan uyuyamıyor.


Çocukların korkularıyla ilgili sürecin iyi yönetilmesi gerektiğini ifade eden Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol; çocuklarda 2 yaşından itibaren korkuların oluşmaya başladığının altını çiziyor. Mestçioğlu, 2 yaşında annesinden ayrılmaktan ve yüksek sesten korkan çocuğun 3 - 5 yaş arasında karanlıktan korktuğunu, bu korkunun doğal olarak gelişen korkulardan biri olduğunu ifade ediyor.


Gökmoğol, karanlık korkusunun aile tarafından sağlıklı olarak ele alınması halinde ileriki yaşamdaçocuk için sorun olmaksızın kaybolabileceğine, aksi halde sorunun devam edebileceğine dikkat çekiyor.


Bu yaşlarda çocukların canavar, cadılar gibi doğaüstü canlılar görebileceklerini belirten Gökmoğol, bunun TV izlenme saatlerinin uzamasının ile bilgisayar oyunlarındaki şiddet içeriğinin artıyor olmasının etkisi olduğunu vurguluyor.


Korkacak Bir Şey Yok Demeyin!


Karanlıktan korkan çocukların uyku saati yaklaştığında tek başına yatmak istemediklerini, uyumamak için ise çeşitli mazeretler uydurduklarını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol, çocukların odalarında sürekli ışığın açık kalmasını istediklerini, karanlık bir yerden herhangi bir şey almak söz konusu olduğunda, gitmemek için çeşitli bahaneler uydururduklarını söyledi. Bu çocukların hırçınlık yaptıklarını da kaydeden Gökmoğol, korkusunu doğrudan ifade eden çocuğa kesinlikle "Korkacak bir şey yok" denmemeli diyor.


Ebeveyn Tutumu Korkuları Pekiştiriyor


Gökmoğol karanlık korkusunda ebeveyn tutumunun önemli olduğunu da hatırlatıyor ve şöyle devam ediyor: "Karanlık korkusunu pekiştiren en önemli neden, anne babanın tutum ve davranışlarıdır. Işıkla uyumayı alışkanlık haline getirtmek, kendi korkularını çocuğa belli etmek, çocukların da tedirgin olmasına hatta karanlığın korkutucu olduğunu düşünmesine neden olacaktır. Bazı anne babalar gece kalkıp çocuğunun korkup korkmadığını kontrol ediyorlar. Geçmişte çocuğunu kaybetmiş ve bu nedenle yoğun kaybetme korkusu yaşayan ebeveynelerde bu durum çok daha derin yaşanmakta ve çocuklarının  korkuları ve kaygıları çok daha fazla olmaktadır."


Karanlığa Alıştırmak Mümkün mü?


Karanlıktan korkan çocuğa, korktuğu durumlarda ailesine kolay ulaşabileceğine inandırılması gerektiğinin altını çizen Özlem Mestçioğlu Gökmoğol, ebeveynin bu davranışla çocuğunu psikolojik risklerden  koruyabileceğini söyledi. Korkuyu sakinlikle ve sabırla karşılamak onunla baş etmek için aşamalı ve yavaş biçimde mücadele etmek gerektiğinin altını çizen Gökmoğol, çocuğu karanlığa alıştırmanın mümkün olduğunu dile getirdi.


Gökmoğol, "Karanlığa alıştırırken önce loş ışık seçmek ve yanında olmak, yavaş yavaş ışığın gücünü azaltarak yanından uzaklaşmak ve seslenebileceği mesafede durmak yöntemi izlenilebilinir. Ayrıca çocuğun yaşına uygun biçimde korkusunun kaynağıyla ilişkili ve tehlikelere karşı alınabilecek önlemlerle ilgili bilgiler vermekte çocukları rahatlatabilir, korkularını hafifletebilir" dedi.


Yrd. Doç. Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol, ebeveynlere şu önerilerde bulundu:


Çocuklarınızın korkularını yok saymayın
Onları küçümsemeyin
Onlarla alay etmeyin
Korkuların nedenleri araştırılıp, ortadan kaldırılması çalışılmalı
Aşırı koruyucu davranılmamalı
Ona sürekli çevrenin tehlikeli bir yer olduğu duygusu verecek cümlelerden uzak durulmalı
Fiziksel temasla korkusu kontrol altına almasına yardımcı olunmalı
Arkadaş grubuna girmesine, özgüven duygusunu kazanmasına yardımcı olunmalı
Korkuları konusunda hazır olduğunda onunla konuşulmalı
Korkutucu masallar anlatılmamalı, filmler izlettirilmemeli

Read more
26 Ekim 2012 Cuma
no image

Hangi erkek “Beş dakika sonra evdeyim” demiyor, daha barda içkisini yudumlamaya yeni başladığı saatlerde...   İşte söylenen klasik yalanlar...

“Sevişmek istediğimden değil, şurada birlikte biraz uzanalım istiyorum” Aslında söylemek istediği: “Seninle sevişmek istemesem zaten burada olmazdım. Niyetim, birlikte uzanarak seksi başlatmak için bir şans yaratmak” Birlikte aynı yatağa uzandığı kadınla seks yapmak hangi erkeğin aklından geçmez ki! Çok isteksiz göründüğünüz zamanlarda sizi sekse zorlamak yerine, daha istekli olmanız için işi kolaylaştıracak bir yöntemdir çoğu erkek için. Bir erkek size böyle söylüyorsa, izleyin ve görün: Kırmızı ışıklarınız yeşile döndüğünde fırsatı kaçırmayacak ve ‘maç’ı derhal başlatacaktır.


“Seni arayacağım” Aslında söylemek istediği: “Seni arayabilirim” Erkeklerin en sık başvurdukları yalanlardan biridir. Eğer sizi aramayacaksa bunu açıkça söyleyerek sizi kırmak istemediğindendir aslında bu cümleyi sarf etmesinin nedeni. Hanımlar, öyleyse telefon başında daha fazla nöbet tutmayı bırakın ve hayatınızı yaşayın! “Arayacağım” dedikten sonraki birkaç gün içinde telefonunuz çalmadıysa, beklediğiniz arama hiçbir zaman gerçekleşmeyecek demektir.


“Bu şimdiye kadar yaptığım en güzel seksti” Aslında söylemek istediği: “İyi bir sevişmeydi” Bu ilk sevişmesi değilse ya da olağandışı bir hafıza gücü yoksa, bir erkek hiçbir zaman şimdiye kadar yaşadığı sevişmelerin detaylarını hatırlayamaz. Ama bu yalanı bir kompliman olarak algılayabilirsiniz. Bir sonraki sevişmeye sizi teşvik etmek için seçilmiş yoldur çoğu zaman.


“Seni seviyorum” Aslında söylemek istediği: “Senden hoşlanıyorum” Her erkek aşkını ilan eden kadına karşı otomatik olarak “seni seviyorum” karşılığını verir. Ama her zaman gerçekten aşık olduğundan değildir bunu söylemesi. Evet, seks anlamında ya da duygusal olarak aranızda gittikçe güçlenen bir bağ oluşuyor olabilir, ama aslında sarf ettiği söz, sizi kaybetmek istememesinden dolayı verilmiş hızlı bir tepkidir. Eğer siz söylemeden önce söylüyorsa, gerçeklik payı olabilir


“Evli değilim” Aslında söylemek istediği: “Evliyim ama kendimi karıma adamış durumda değilim” Pek çok erkek kağıt üzerinde evliyken bekarmış gibi davranmaktan ve bekar hayatı yaşamaktan zevk alır. Evet bazen gerçekten de evliliği sevgi dolu değildir, belki de bitme noktasındadır. Ama evde onu bekleyen ve ona bağlı olan karısı olan erkekler de ne yazık ki maceraya atılmaktan çekinmeyebiliyorlar. Bu durumda inanmanız gereken, içgüdüleriniz. Eğer içgüdüleriniz size onun evli olabileceğini söylüyorsa, onları takip edin.


“Sorun sen değilsin, benim” Aslında söylemek istediği: “Sorun tamamen sensin ama bunu söyleyemiyorum” Bir erkeğin en büyük kabusu bir kadından ayrılmak ve kadını bundan dolayı (belki ayrılık mesajı sonrası) ağlarken görmektir. Bu yüzden erkekler kadınları gözyaşı sağanağı altında bırakacak sözleri söylemekten çekinirler. Bu sözün başka bir versiyonu, “Benim için çok fazla iyisin” ya da “Ben sana layık değilim”dir.


“Bunu daha önce hiçkimseye anlatmadım” Aslında söylemek istediği: “Bunu sana daha önce hiç anlatmadım” Bir erkek için itirafta bulunmak çok olağan bir şey değildir. Bu, herkesçe bilinen bir gerçek olduğuna göre bir kadına, yalnızca ‘ona’ açıklıyormuş izlenimi vermek, kadının kalbini kazanmanın en hızlı yoludur. Bu açıklama kadına “seçilmiş” tek kişi, en “özel” kadın olduğu hissini verir. Hanımlar, buna dikkat! Bu yalana kanmanız halinde bir erkeğin avucunun içine düşmeniz işten bile değil.


“Aileni seviyorum” Aslında söylemek istediği: “Onların üstesinden gelebilirim” Akıllı bir erkek, anne ve babasıyla iyi ilişkisi olan bir kadınla birlikteyken ailesi hakkında neler söylemesi gerektiği konusunda iki kere düşünür. Zira ailesine bağlı olan bir kadının kalbini fethetmek için iyi bir yoldur ailesi hakkında güzel sözler söylemek. “Babasının kızı” ya da “annesinin bir taneciği” için yapılabilecek en iyi kompliman, ne kadar harika bir aileye sahip olduğunu söylemektir erkek için. Gerçekte öyle düşünmese de... Bu, birbirine bağlı bir aileyle baş etmenin ve aileye kabul edilmenin en akıllıca yoludur.


“Hayır, o kadınla hiçbir zaman ilişkim olmadı” Aslında söylemek istediği: “Evet, onunla ilişki kurdum ama bunu sana söylersem çılgına dönersin” Erkeklerin önceki ilişkileriyle ilgili bilgi vermek istemediklerinde sıkça başvurdukları bir yalandır bu. Çünkü arkasından gelecek kaçınılmaz sorularla yüzleşmekten korkarlar. Nelerdir o sorular derseniz, örnek verelim: Yatakta benden daha mı iyiydi? Benden daha mı güzeldi? Zaman zaman onu aklına getiriyor musun? Ona karşı hala bir şeyler hissediyor musun? Ayrıldıktan sonra hiç görüştünüz mü? Ayrılmayı sen mi istedin, o mu? Neden ayrıldınız?

Read more
25 Ekim 2012 Perşembe
no image

Kadınlar bir erkekten hoşlanıyorsa nasıl hareket eder?


Kadınlar da erkekler gibi saça dokunma, giysileri düzeltme, bir veya iki ellerini birden kalçalarına koyma, ayak ile vücudun erkeğe çevrilmesi daha uzun mahrem bakışlar ve artan göz teması gibi aynı temel hazırlık hareketlerini kullanırlar.


Ayrıca erkek saldırganlık hareketi olmasına rağmen bir kadın inceliğiyle kullanılan ve sadece tek başparmağın kemere sokulduğu veya bir çanta veya cepten dışarı çıktığı başparmaklar kemerde hareketini yaparlar.


Kadın hazırlık hareketleri
Heyecan dolu bir ilgi kadınlarda da gözbebeklerinin büyümesine ve yanakların kızarmasına yol açar. Bunun ardından diğer dişi flört sinyalleri gelir.




Saç atma
Baş hafifçe savrularak saçlar omuzlardan geriye veya yüzden uzağa atılır. Kısa saçlı kadınların bile bu hareketi yaptıkları görülebilir.


Bilek gösterme
İlgilenen bir kadın ilgilendiği kişiye bileklerinin iç tarafındaki düzgün yumuşak teni gösterecektir. Bilek bölgesi uzun zamandır vücudun en erotik yerlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Konuşurken avuçlar da erkeğe gösterilir. Sigara içen kadınlar bu tahrik edici bilek / avuç göstermeyi sigara içerken çok kolay yaparlar. Bilek gösterme ve saç atma hareketleri dişi bir görünüme sahip olmak isteyen eşcinsel erkekler tarafından da taklit edilir.


Bacak açma 
Bacaklar erkek orada olmasaydı açılacaklarından daha fazla açılırlar. Bu hareket kadın oturur pozisyonda da olsa ayakta da olsa ve sürekli olarak bacaklarını çapraz ve bitişik tutan cinsel olarak savunmaya geçmiş kadınla tezat oluşturur.


Dizle göstermede bir bacak öbürünün altına toplanırken ilginç bulduğu kişiyi gösterir. Bu çok rahat bir pozisyon olup konuşmanın resmiyetini ortadan kaldırır ve uylukları sergiler.


Ayakkabı ile oynama

Ayakkabıyla oynama da rahat bir tavrı gösterir ve bazı erkekleri çıldırtabilen bir şekilde ayağın ayakkabıya sokup çıkarılması gibi baştan çıkartıcı bir etkiye sahiptir. Çoğu erkek bacak dolamanın bir kadının yapabileceği en çekici oturuş pozisyonu olduğunu düşünür. Bu kadınların dikkat çekmek için bilinçli olarak kullandıkları bir harekettir.


Dr Sheflen bir bacağın diğerine daha önce de belirtildiği gibi kişi cinsel performansa hazır olduğunda vücutta görülen durumlardan biri olan yüksek kas tonu görünümü vermek üzere bastırılır. Kadınlar tarafından kullanılan diğer işaretler arasında bacakların erkeğin karşısında yavaşça kavuşturulup ayrılması ve dokunulma arzusunu gösterircesine eliyle uyluklarını hafifçe okşamak sayılabilir Genellikle buna alçak sesle konuşmak eşlik eder.


Kalça yuvarlama
Pelvik bölgeyi vurgulayacak şekilde yürürken kalçaların rolü önem kazanır. Aşağıda verilen daha rafine dişi flört hareketlerinden bazıları yüzyıllardır mal ve hizmetleri satmak için yapılan reklamlarda kullanılmaktadır.


Yan bakış


Göz kapaklan kısmen düşük olarak kadın erkeğin bakışına erkek fark edene kadar karşılık verir ardından hemen bakışlarını kaçırır. Bu tahrik edici bir gözetlenme, gözetleme hissi uyandırır ve çoğu normal erkeği ateşlendirmek için yeterlidir.


Ağız hafif aralık, ıslak dudaklar
Bu hareket dişi jenital bölgesini simgelemek amacını güttüğünden Dr. Desmond Morris bunu 'kendi kendini taklit' olarak tanımlar. Dudaklar yalanarak veya kozmetiklerle ıslak gösterilir. Her iki durumda da kadının cinsel bir davette bulunduğu izlenimini uyandırır.

Ruj 
Bir kadın cinsel olarak uyarıldığında dudakları, göğüsleri ve cinsel organları kanla dolarak daha büyük ve daha kırmızı olurlar. Ruj da binlerce yıldır kullanılan ve cinsel olarak uyarılmış dişinin kızarmış cinsel organını taklit etmeyi amaçlayan bir tekniktir.

Nesnelere dokunuş
Sigara, şarap kadehinin ayağı, parmak veya herhangi uzun ince bir nesnenin ellenmesi ne düşünüldüğünün bilinçaltı bir göstergesi olabilir.

Read more
no image

Sorumluluk almayı öğrenememiş olmaları.


Bir türlü büyüyememeleri.Annelerinin gereksiz korkularıyla her istediklerini önlerine koyarak yetiştirmelerinin lüksünü kaybetmemek için büyümeyi reddetmeleri.


"Erkek adam çapkınlık yapar" hikayeleri ile büyütülmüş, hayatta en büyük başarının birlikte olunan kadın sayısının çokluğu olduğu zannıyla yetiştirilmiş olmaları.


Aslında kendi içlerinde değer duygusundan, öz güvenden yoksun birer birey olmaları. Dolayısıyla, onların tabiriyle "tavladıkları" her kadınla kendilerini değerli hissetmeye ihtiyaç duymaları.


Günümüzün güçlü, akıllı, başarılı kadınının altında ezilip, kendini yanında "daha güçlü", "daha akıllı" hissedebilecekleri, yani genelde eşlerinden aslında daha alt nitelikte kadınlar aramaları.


Hayatın merkezinde olduklarını ve her şeye hakları olduğunu zannetmeleri. Sinirlenince eşlerini dövmeye,canları isterse aldatmaya hakları olduğunu düşünmeleri.


Erkek erkeğe sohbetlerde çapkınlık hikayeleriyle ilgili atıp tutarken aslında yalan söylüyor olmaları ve hayatlarında pek az kadın tanıyabilmiş olmaları.


İlişkilerin bir süre sonra yara alması ve aldatma vakalarının ortaya çıkmasında, cinsel uyumsuzluğun büyük rol oynadığını söyleyen Jinekolog Turgay Karakaya şöyle devam ediyor:


"Evliliklerin veya ilişkilerin sıkıntıya girmesi ve kadın olsun, erkek olsun çiftlerin birbirini aldatmasının altında bu gerçek yatıyor olabilir. Eğer eşler arasında ten uyumu denen birbirinin vücudundan hoşlanma hali yoksa veya yeterince birbirlerini sevmiyorlarsa bu da cinselliği zehirler.


Burada bahsettiğimiz uyumsuzluk nedenlerinden kaçınarak ve cinselliği daha rahat ve kısıtlamasız yaşayarak uyumu sağlamak mümkün. Bazı tabular özellikle kadınların cinsel hayatını çok kısıtlayarak erkeği kendinden uzaklaştırmasına yol açabilir. Vajen iltihapları, vajinal doğumlar sonrası oluşan yırtık ve gevşeklikler de cinsel sorunlara yol açabilir.


Karşılıklı konuşmak, varsa cinselliği etkileyen vajinit, vajen gevşekliklerinin ve erkeğin ereksiyon sorunlarının bazı ilaçlarla düzeltilmesi gibi yollarla uyumsuzluğun giderilmesi mümkündür."

Read more
no image

Amerikalı yönetmen Steven Spielberg'in uzaydan gelen bir yaratığı konu alan filminin kahramanı E.T. ölümsüzleşiyor.


Madame Tussauds Müzesi, 1982 tarihli filmin, bir süre önce 30. yaşını kutlayan kahramanı E.T.'nin bal mumu heykelini 6 ülkede sergileyecek.


E.T.'nin bal mumu heykellerinin, Londra, Los Angeles, Sydney, Tokyo, Berlin ve Amsterdam'daki Madame Tussaud müzelerinde sergileneceği belirtildi.

Read more
no image

Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği (AYSAD) Başkanı Tan Erdoğdu, yaptığı açıklamada, Türk halkının ayak yapısının tespit edilebilmesi ve ''ayak haritası'' çıkarılabilmesi için Edirne'den Ardahan'a uzanan çok geniş çaplı bir araştırma yapılması gerektiğini belirtti. Böyle bir proje için de topyekün bir çalışma başlatmak gerektiğini ifade eden Erdoğdu, proje için üniversiteler, podiatri uzmanları, ayakkabısektörünün bileşenleri ve hükümetten destek isteyeceklerini söyledi.


Tan Erdoğdu, ''Proje hayata geçirilebilirse Türk ayak yapısına daha uygun bir ölçü sistemi getirilir.Şu anda ayakkabı üreticileri, bu eksiği kendi imkanlarıyla gideriyor. Yeni bir endüstriyel ölçü standardının oluşturulmasıyla çok daha sağlıklı ve entegre üretim yapılabilecek'' dedi.


Şu anda kullanılan Fransız kalıp sisteminin Türk halkının ayak yapısına uygun olmadığını belirten Erdoğdu, ''Bir çok AB ülkesi gibi Türkiye'de de ayakkabı yapımında Fransız kalıp sistemi kullanılıyor.İngiltereise kendi ölçü sistemini kullanıyor. Amerika, çok kozmopolit yapıya sahip olduğu için buçuklu numaraların olduğu kalıpları kullanıyor. Türkiye'de de çok kozmopolit bir yapı var. Türk halkının ayak yapısı ne Fransız ve İtalyanlar kadar ince ne de Araplar kadar etli.Buna uygun bir milli ölçü sistemioluşturabilirsek, toplum sağlığına faydalı olabileceğimizi düşünüyoruz'' diye konuştu.


'Ayak ölçüsünü alan makine'


Erdoğdu, AYSAD'ın, ayakkabı meslek liseleri ve yüksek öğretim kurumlarında kalıp konusunda deneyimli gençler yetiştirmek için ayak ölçüsünü tarayabilen makine sipariş edeceğini vurgulayarak, şu andaAvrupa,Amerika ve Uzak Doğu'da kullanılan bu makinenin, tüm ayak formunu tarayıp, kalıp tasarımının yapıldığı sistemlere aktarabildiğini anlattı.

Ayak sağlığı konusunda toplumda farkındalık yaratmayı amaçladıklarını kaydeden Erdoğdu, ''Daha çok endüstri ile ilgili olan kalıp sistemisokaktaki insanın çok da düşünmeyeceği bir konu aslında.Ancak herkesin 'Benim ayağım 37,5, 37 giydiğimde sıkıyor, 38 giydiğimde büyük geliyor'şeklinde serzenişi vardır. Bu sıkıntıların önüne geçmek için elimizde bir harita olması gerekiyor.Amaç sadece Türk toplumun ayak yapısını incelemek değil, aynı zamanda yapılan üretimi de insanların ihtiyaçlarınayönelik düzenlemek'' dedi.


'Kül kedisi masalı gibi...'


Ayak haritasını çıkarmak için ''Kül Kedisi'' masalında olduğu gibi pilotbölgeler seçilecek, tek tek ayak ölçülerinin alınacağını belirten Erdoğdu,''Ayak cihaza konduğu zaman bileğe kadar bütün ayağın formu 3 boyutlu olarak lazerle ve ilgili kamerayla taranıp, sistemeölçüleriyle birlikte aktarılacak.Böylece kişiye özel ayakkabılarbile üretilebilecek'' diye konuştu.

Erdoğdu, ayak haritası çıkarmanın ülkesel değil, küresel bir çalışma olması gerektiğine dikkati çekerek,''Nereye satış yapıyorsanız oülkenin de ayak haritasına sahip olmanız gerekiyor. Bizim en büyük pazarımız Rusya, Suudi Arabistan ve Almanya. Bu pazarların hepsi farklı özellikler taşıyor.Yani Rusya'ya sattığınızayakkabı ile Suudi Arabistan'a sattığınız ayakkabı arasında çok büyük farklar var. 'Türk ayak kalıbını bulduk, bunu bütün dünyayada satarız' diyemezsiniz'' ifadesini kullandı.


AYSAD Başkanı Tan Erdoğdu, yılın 7 ayında yaklaşık 328 milyon dolar ihracat yakaladıklarını belirterek,2023 yılında ayakkabı ve ayakkabı yan sanayi sektörünün 1,5 milyar dolarlık ihracat hedefi bulunduğunu bildirdi.(cumhuriyet.com.tr)

Read more
no image

Ayrılık Nedeni: Ten Uyuşmazlığı


Başarısızlıkla sonuçlanan evliliklerin çoğunun nedeni,çiftler farkedemese de ten uyuşmazlığıdır aslında.Kadın ve erkek eğer yatakta hem bedenleriyle hem de duygularıyla kendilerini iyi hissetmeliler.Çünkü cinsel uyumla ruhsal uyumu birbirinden ayırmamız mümkün değildir. Düşünün bir kere... Gerilimli ve tartışmalı geçen bir günün gecesinde yaşanan sıcak ve tatmin edici anlar, bir gün önceki meseleyi tamamen unutturabilir, değil mi?


Uyumun Vaat Ettiği Ödül: Orgazm


Bazen insanlar şu konuda yanılıyorlar: Ten uyumunu, birlikte ve aynı anda orgazm olmak olarak algılıyorlar.Kadının orgazm olamama sorununu direkt ten uyuşmazlığına bağlamak da yanlış. Çoğu kadının orgazma ulaşamaması, yetersiz cinsel deneyime sahip olmamasından kaynaklanıyor ne yazık ki... Şu bir gerçek ki eşler arasında ten uyumu söz konusuysa mükemmel orgazm anları kaçınılmaz oluyor.


Rutin Seks Hayatı


“Ten uyuşmazlığı” olarak adlandırılan, tarafların ya da sadece bir tarafın eşinin teninden haz almaması ya da hoşlanmaması durumu, aslında rutinin içinde kaybolmalarından ileri gelir. Bu durumda cinsel uyumu arayan çiftler, bunu da hesaplamalılar ve yeniliklere açık olmalılar.


Sevişme Senaryosunu Değiştirin



Bir kadın ilişki boyunca hiçbir zaman orgazm deneyimi yaşamamışsa, ortada baş etmesi güç bir durum var demektir. Bu durumda erkek cinsel ilişkiyi yoluna koymak için insiyatifi eline almalıdır. Eğer bir kadın ilişkide sürekli olarak tatminsizlik sorunu yaşıyorsa, muhtemelen kadın erotik olarak uyarılmıyor demektir.İlişkideki en önemli ayaklardan biri, cinsel fedakarlıktır. Tensel uyum için, cinsel hayatınızda küçük değişiklikler yapmanız gerekir.


Ten Uyuşmazlığı Çözülebilir


Bir erkek, kendisiyle seks yapmak istemeyen karısını, artık kendisini sevmediği ya da soğuk bir kadın olduğu şeklinde suçlayabilir. Kadın, orgazm sorunu olmadığı halde kocasıyla eskisi gibi sık seks yapmak istemiyorsa, bu onun frijit olduğunu değil, cinsel yapılarının farklılığından dolayı kadının ten uyuşmazlığı sorunu yaşadığını gösterir.


Her ikisinin cinsel yapısı arasında bir çatışma var demektir. Ama merak etmeyin, uzlaşma yolu her zaman bulunur. Yani ten uyuşmazlığı aşılamaz bir sorun değildir. Tabii bu durumu bir takıntı haline getirmediğiniz ve trajediye dönüştürmediğiniz takdirde.

Read more
no image

Kendi kanınız; yüzünüzü, boynunuzu ve dekolte bölgenizi ince kırışıklıklardan kurtarıyor. Ayrıca sivilce ve yara izlerini yok etmekte de kullanılıyor. PRP adı verilen yeni tedavi yöntemi dermatolojinin başarılı sonuç veren işlemleri arasında yer alıyor.


Cildimiz; sigara, hormonal faktörler, güneş ve çevresel etkenler nedeniyle zaman içinde yaşlanıyor. Bu durum kişideki yansımasını; kırışıklıkların artması, yetersiz nem düzeyi ve lekelenmeler şeklinde gösteriyor.


“Deri gençleştirme uygulamaları, düzenli yaşam tarzı ve güneşten korunmak bu sorunlara iyi gelen sonuçlar verse de bir şansınız daha var” diyen Esteworld Etiler Plastik Cerrahi HastanesiDermatoloji Uzmanı Gül Yıldırım, kandaki pıhtılaşmada görevli plateletlerin gücünden yararlanmanın gözle görülen başarısı olduğunu söylüyor. Bu işlem, ‘Platelet Rich Plasma (PRP)’ olarak anılan plateletlerin salgıladıkları büyüme faktörleri adlı moleküllerin iyileştirici gücünden faydalanılan yeni bir tedavi yöntemi olarak tanımlanıyor.


Tıp doktorları uygulamalı!


Uygulamada, kişiden alınan az miktardaki kan özel bir santrifüj işleminden geçirilerek bileşenlere ayrıştırılıyor. Elde edilen platelet yönünden zengin plazma aynı kişiye enjeksiyon yoluyla geri veriliyor. Plateletlerin salgıladıkları 60 değişik büyüme faktörü, hücrelerin onarım mekanizmasını devreye sokarak yaraların iyileşmesinde başlattıkları yapılanma faaliyetleriyle cildi yenilenme sürecine sokuyor. Bu yapılanma, etkilerini vücudun farklı bölgelerinde de gösteriyor.


PRP uygulamasının, tıp doktorları tarafından yapılması gereken medikal bir işlem olduğunu belirten Yıldırım, yöntemin doğru uygulamayla gelecekte dermatolojinin umut veren işlemlerinden biri olarak daha çok kullanılacağını söylüyor.

Read more
no image

İlişki koçu olarak danışmanlık verdiğimiz zaman sıkça sorulan bazı sorular varki cevaplarının tüm erkekler için faydalı olacağını düşünüyorum. O yüzden bu soruları ve cevaplarını paylaşıyoruz


Gece gezmeleri


SORU: Akşam çıktığımda hoş bir kadınla tanışma şansımı nasıl arttırırım?


CEVAP: Beyler, sürü halinde dolaşmayın! 2 kişi bu işin maksimum rakamıdır, kalabalık olmaktansa yalnız çıkmayı tercih edin. Sürü halinde dolaşmanız biz bayanların size yakınlaşmasına fırsat vermeyecektir.Flörtöz mekanlar seçmek lazım. Salı günü hareketli olan bir yer perşembeleri boş olabilir,dikkatli olun. Mekanda köşedeki bir masaya çakılıp kalmaktansa gelen geçeni görebileceğiniz orta bir masada ya da barda oturmayı tercih edin. Aynı gece aynı mekanda herkesi süzmektense tanışmak istediğini kişiyi belirleyin ve hedefe yönelik davranın. WC kuyruğunda, sigara molasında ya da bardan içki alırken tanışma fırsatı yakalayabilirsiniz. Kendinize müdavim mekanlar edinin, tanımadığınız biri size nerede ne zaman ulaşabileceği hakkında bir fikir sahibi olmuş olur.


Horlamak nelere kadir?


SORU: Kızarkadaşım uyurken çok horladığım için benimle artık aynı yatakta uyumak istemiyor.Bu durum ilişkimizi etkiler mi?


CEVAP: İlk yapmanız gereken kızarkadaşınızın söylediklerini ciddiye almak olsun. O bu kadar rahatsızken sizin bir çözüm üretmemeniz,  ilişkinizi olumsuz etkileyecektir. Siz uyurken farkında olmadan onu uykusuz bıraktığınız için sizi bilinçaltında kötü bir yatak arkadaşı olarak llan edebilir. Bu durum maalesef  uzun vadede cinsel isteksizliğe de yol açabilir. Tekrar eski güzel günlerinize dönmek için, hemen aksiyon alın.Horlamayı önleyici burun bantlarını deneyin. Eğer o da işe yaramıyorsa, horlama probleminizi gidermek için hemen bir uyku merkezine başvurun.


Seks monotonlaşınca hareketlenin


SORU: 3 yıldır evliyiz, cinsel hayatımız monotonlaşmaya başladı ama eşimi aldatmak da istemiyorum, seks hayatımızı nasıl hareketlendirebiliriz?


CEVAP: Cinsel hayattaki monotonluk hissi, ilişkinizi de sorgulamanıza neden olabilir, o nedenle bu problemi yumuşak bir dille partnerinizle konuşmanızda fayda var. Seksle ilgili nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadığınızı, eşinizle karşılıklı paylaşın. Bunu tv izlerken değil de gerçekten erotik bir ortamda içki eşliğinde yaparsanız eşinizin utanma hissini de kırmış olursunuz. Birbirinizi dinlemek cinsel hayatınızı renklendirecektir. Sonrasında, farklı mekanlarda heyecanınızı kışkırtan deneyimler yaşamak için partnerinize sürprizler yapın. Eminim o da bu yaratıcı oyunu sevecektir.


Ertesi gün hapı


SORU: Dün gece yeni tanıştığım bir kızla eğlenmeye çıktık. Gecenin sonunda herşey aniden gelişti ve korunmadan beraber olduk. Ertesi gün hapı kullanıp kullanmadığını sorsam ne olur?


CEVAP: Kadınlar kendilerini özel hissetmek isterler, beraber olduğu birinden alacağı ilk mesajın bu olması onun gözündeki imajınızı zedeler. Bu soruyu direkt sormaktansa konuyu dolaylı olarak oraya getirin. Dün gecenin ne kadar güzel geçtiğiyle ilgili söze başlayın. Karşı taraf kendini iyi hissettikten sonra, suçu kendinize atarak tedbirsizliğinizden ötürü özür dileyin. O anda kendinizi kötü hissetmemeniz için, kızımız ertesi gün hapı aldıysa zaten söyleyecektir. Ancak hem riskli hem de kontrolünüz dışında olduğu için bu haplara güvenmeyin.Tavsiyem, tedbirinizi önce kendiniz almanız yönünde.


İlk buluşma


SORU: Yeni bir kızla tanıştım, yemeğe çıkmayı teklif edeceğim. Kendimi rahat hissetmek için müzikli ve gürültülü bir yer olmasını tercih ediyorum, ne dersiniz?


CEVAP: llk tanışmalar her zaman doğası gereği biraz streslidir, hele ki karşınızdaki kişiden hoşlanıyorsanız işiniz daha zor. Müzik sesinin konuşmaları bastırdığı, gürültülü ve alkollü bir ortamda elbette ki daha rahat edeceksinizdir ancak ertesi gün karşınızdaki kişiyi ne kadar fazla tanıdınız ve ilişkiye dair bir adım öteye geçebildiniz mi değerlendirmesinde sınıfta kalmanız kaçınılmaz. Sağlıklı ve uzun ömürlü bir ilişki için doğru iletişim kurmak önemli. Şarap menüsü güzel bir italyan restoran ya da rakı seviyorsanız rakı-balık eşliğinde, hafif müzikli şık bir restoran yerinde bir seçim olacaktır. Özenli giyinin ama abartıya da kaçmayın. Doğal halinizden çok uzaklaşmayın, kostümünüzün rahat olması sizi de rahatlatacaktır. Daha önce bilmediğiniz, test etmediğiniz bir yer tercih etmeyin, mekana hakim olun. Son olarak sohbet ederken karşınızadakini mutsuz ve yalnız anılarınızla boğmayın, eski ilişkilerinizden bahsetmeyin. Harika bir hayatınız olmasa da yine de işi, gücü, yapacak şeyleri olan, dolu bir izlenim bırakın.Kaynak:askmen

Read more
24 Ekim 2012 Çarşamba
23 Ekim 2012 Salı
no image

Bilim adamları, başkalarını özellikle bir haksızlığa karşı uyarmak amacıyla yapılan dedikodunun, haksızlığa şahit olmanın yarattığı stresi azalttığını bildirdi.


"Journal of Personality and Social Psychology" dergisinin haberine göre, hakkında konuşulacağını bilmek de sosyal davranışı olumlu yönde etkiliyor. Berkely’deki California Üniversitesi bilim adamları, deneklere dört farklı test uyguladı.


İlk testte, deneklerin, karşılıklı güvene dayalı, para kazanılan bir oyunda, oyuncuların hile yapmasına verdikleri tepki ölçüldü. 51 denek önce iki kişiyi oyunu oynarken izledi. Oyunculardan biri, daha fazla kazanmak için hile yaptığında, deneklerin kalp atışının hızlandığı tespit edildi.Deneklerin büyük bölümü,oyuncu değişikliği yapıldığında, yeni oyuncuyu hile yapan konusunda uyardı.


Hile yapanın bu olumsuz davranışı hakkında bir başkasıyla dedikodu yapmak, deneklerin kalp atışlarının tekrar normal seviyeye düşmesini ve kendilerini daha iyi hissetmelerini sağladı.


İkinci testte 111 denek önce özgecilik ve diğer insanlarla işbirliği yapma istekliliğini belirlemek üzere anket doldurdu.


Ortalamanın üzerinde sosyal olan kişilerin, hile yapanlardan daha büyük rahatsızlık duyduğu ve bir sonraki oyuncuyu uyarma konusunda daha istekli olduğu görüldü.


Bilim adamları, şartları ağırlaştırmak için, hile konusunda diğerlerini uyarma karşılığında deneklerin,araştırmaya katıldıkları için alacakları paranın bir bölümünden vazgeçmelerini istedi. Ancak deneklerin para kaybedecek olması sonucu etkilemedi.Denekler, bu konuda konuşmak için para ödemeyi kabul etti.


Testlerin sonuncusuna 300 denek katıldı. Deneklere, 50 dolar değerinde jetonlar verildi ve kazandıklarının kendilerine ödeneceği belirtildi. Oyuncuların bir bölümüne, verilen arada bir gözlemcinin kimin hile yaptığını açıklayacağı söylendi.


Özellikle ankette egoist çıkanlar, bu uyarıdan sonra çok dürüst ve işbirliğine açık davrandı. Bilim adamları, hakkında başkalarının konuşacağını bilmenin bu denekleri daha sosyal davranmaya yönelttiğini belirtti. Kaynak:milliyet


Read more
22 Ekim 2012 Pazartesi
no image

Tombul ya da çökük yanaklar, belirgin olmayan elmacık kemikleri ya da normalden büyük kulaklar… Yüz estetiğini olumsuz etkileyen ve kişilerin rahatsızlık duymasına neden olan sorunlara yapılacak müdahaleler ya da operasyonlar, günümüzde çok güvenli ve etkili sonuçlar yaratıyor.


Tombul ve çökük yanaklar ideal görünüme kavuşuyor…


Yanaklar, yüzün en önemli kısmını oluşturan yapılardan biri. Genç yaşlarda dolgun ve diri olan yanaklar,yaş ilerledikçe çökük ve sönük görünür. Bazı insanlarda, yanaklar gereğinden fazla çökük ve düz, bazılarında ise gereğinden fazla dolgun, tombul ve şişkindir ki, bu her iki görüntü de pek istenmez. Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Nuri Battal yanak estetiğinin, işte bu noktada önem kazandığını söylüyor.


Yanak aşırı tombulluğu; genellikle gençlerde yanaklar bazen gereğinden fazla şişkindir. Gergin yanak gençlik göstergesidir; ama miktar fazla ise, bazı kişilerin kilolu olmasalar bile kilolu görünmelerine neden olur. Yapılacak müdahale ile yanağın ortasından bir miktar yağ dokusu alınır ve hemen ertesi gün işe dönmeyi engellemez. Yanakların küçültülmesi ile elmacık kemiklerinin ve çenenin belirginleşmesi sağlanır.Kulak önünden başlayarak ağız köşesine doğru bir çukurlanma sağlanır. Pek çok ünlü fotomodelde de görüldüğü gibi, yüzün bu bölgesinin bu şekilde olmasının yüz güzelliğinin en önemli kriteri olduğunu belirten Op. Dr. Nuri Battal, yüz güzelliğindeki ideal oranı şöyle açıklıyor; “Yüzün üst kısmından başlayarak sıralamak gerekirse, dolgun ve çıkık elmacık kemikleri, altında çukur orta kısım ve en altta da çıkık çene kenarları, yüz güzelliğinde ideal oranları sağlaması açısından çok önemlidir.”


Yanak sarkması ve çöküklüğü; Op. Dr. Nuri Battal, genç yaşlarda yanakları dolgunlaştırmak için uygulanan pek çok dolgu maddesinin olduğunu ama hiç birisinin doku kokteyli kadar etkili ve kalıcı olmadığını vurguluyor. İlerleyen yaşlarda ise yanakların ve orta yüzün kaldırılmasının tedavi için zorunlu olduğunu belirtiyor. Op. Dr. Nuri Battal, bu dolgu maddelerinin 45-50’li yaşlardan sonra kullanılması durumunda, ağız çevresinin ve yüzün arı sokmuş gibi şişmesiyle, yüzde doğal ve anatomik olmayan, estetik görünmeyen, anormal bir görüntü oluşacağına dikkat çekiyor.


Op. Dr. Nuri Battal, cerrahi müdahaleden çekinmeye gerek olmadığını vurgulayarak; “İlerleyen cerrahi teknikler ve optik sistemler sayesinde artık bu ameliyatlar endoskopi (kapalı sistem) yardımı ile (küçük kesiklerden girilerek) minimal invaziv olarak yapılabilmektedir. Orta yüz gençleştirmede, yanakların endoskopik olarak yukarı kaldırılması sadece yanak değil, gözaltı dokuları da düzeltildiği için çok doğal ve normal bir görünüm oluşturur. Bu, 45 yaş sonrası en etkili tedavi yöntemlerinin başında gelir” diyor.


Elmacık kemiği estetiği ile gençleşin…


Son dönemde popülarite kazanan bu ameliyat, Op. Dr. Nuri Battal’ın verdiği bilgilere göre yüz estetiğinde ciddi düzelme ve gençleşme sağlayan bu işlem hem güvenli hem de acısız. Önceden hasta ile yapılan konsültasyon sırasında kararlaştırılan büyüklükteki  implant lokal anestezi altında ağız içinden yapılan küçük bir kesiden yerleştirilir ve hastanede kalmayı gerektirmez. Yüzde hafif bir şişme olabilir ki, bu da birkaç gün içinde kaybolur. Hasta 1-2 gün içinde normal günlük yaşamına dönebilir. İz bırakmaz.


Kepçe kulak hayatınızı kabusa çevirmesin…


Halk arasında “kepçe kulak” veya  “yelken kulak” diye adlandırılan şekil bozukluğu; kulak kıkırdaklarının zayıf olması nedeniyle kulak kıvrımlarının yeterli oluşmaması ve buna bağlı olarak kulağın öne, yana doğru açılı durduğu durumdur. Op. Dr. Nuri Battal, kepçe kulak ameliyatını erkeklerin de yoğun talep ettiğini söylüyor. Çünkü kadınlar saçları ile kulaklarını kolayca gizleyebilirken, erkekler kısa saçları nedeniyle bunu yapamıyor. Kulak estetiğinde bir diğer problem ise kulak memesinin küpe kullanımı ile zamanla yırtılması veya sarkarak göze hoş görünmemesidir.


Neden?


Kepçe kulak doğuştan olan ve ailesel olarak gelişen bir durumdur. Belirli bir nedene bağlı değildir. Herhangi bir rahatsızlık veya hastalık belirtisi değildir.


Ne zaman ameliyat yapılır?


Kepçe kulak okul çağındaki çocukların kız veya erkek en büyük kabusudur. Çünkü okuldaarkadaşları için alay konusu olurlar ve bu durum onların okul başarılarını ve sosyal ilişkilerini ciddi oranda etkiler. İlerde bazen telafisi mümkün olmayan ciddi psikolojik problemlere bile neden olabilir. Op. Dr. Nuri Battal, en iyi tedavinin aileleri tarafından kepçe kulak tespit edilen bebeklerde doğumdan 2-3 hafta sonra devamlı olarak fakat doktor kontrolünde kulaklara bir elastik bandajın bir kaç ay süre ile uygulanması olduğunu söylüyor. Sonuç genellikle başarılı olur ve ilerde ameliyat gerek kalmaz.


Bu fırsatı kaçırmış olan çocuklarda ise en iyi tedavi zamanı ilkokula başlamadan cerrahi olarak düzeltilmesidir. Kişisel şartlara ve ailenin tercihine göre ameliyat daha sonraki yıllarda da yapılabilir, ancak okul öncesi ameliyat, çocuğun arkadaşları tarafından kulakları yüzünden alay konusu edilme olasılığını ortadan kaldırdığı için tercih edilmelidir. 5 yaşından itibaren her yaşta yapılabilir.


Erişkinlerde de kepçe kulak düzeltme ameliyatı yapılabilir ve hiçbir sakıncası yoktur. 


Faydaları nelerdir?


Kepçe kulak estetiği ameliyatı kulakların normal yerlerine gelmesini sağlayarak ciddi olarak kişinin görünümünü değiştirir. Bu durum kişinin kendine güvenini artıracağında ailesel ve sosyal ilişkilerini olumlu yönde etkileyecektir.


Op. Dr. Nuri Battal, kulak estetiği ameliyatının ciddi riskler taşıyan bir müdahale olmadığını belirterek, hastanın yaşına göre lokal veya genel anestezi altında yapılabildiğini söylüyor. Hastanede veya kliniklerde yapılabilen, hastanede kalmayı gerektirmeyen günlük bir cerrahi işlemdir. Cerrahın tercihine göre kulak önünden veya arkasında yapılır. Kulak kıkırdakları yeniden şekillendirilerek kulak geriye doğru yerleştirilir.


45-90 dakika kadar süren ameliyattan sonra bir kulak bandını 1-2 hafta kadar takmak gerekir. Kesiler genellikle kulak arkasındaki kıvrımda kalacağından görünen bir iz kalmaz. Duymayı etkilemez. İyileşme 1-2 hafta içinde tamamlanır. Kulak memesinde oluşan yırtılma ve deliklerin genişlemesi ya da sarkması yine lokal anestezi ile düzeltilebilir.(milliyet)

Read more
no image

Işıltılı, sağlıklı ve parlak ciltlere sahip olmanın yolu cildinize özen göstermekten geçiyor. Kullandığınız kırışık karşıtı kremlerin yanı sıra doğal yöntemlerle de bakımını ihmal etmemeli ve günlük bakımınızı es geçmemelisiniz.


Ani sıcaklık değişimleri cildinize zarar verir. Serin bir ortamdan güneşe çıkmanız cildinizin yeni ısıya alışması için büyük enerjiler harcamasına sebep olur ve cildinizi strese sokar.


Yüksek dozda şeker ciltte kırışıklıklara neden olur. Özellikle aşırı tüketilen çikolata cildinizin erken yaşlanmasına sebep olur.


Cildinizin erken kırışmasını istemiyorsanız uyku düzeninize dikkat etmeniz şart. Yorgunluğun ilk yansıdığı yer cildinizdir. Bu sebeple günde altı- sekiz saat arası bir uyku düzeniniz olmalı.


Gün içerisinde yaşadığınız stres cildinize yansır. Günlerinizi mümkün olduğunca stressiz ve sakin geçirmeye özen gösterin.


Sağlıklı ve pürüzsüz ciltlere sahip olmak için gün sonunda nemlendiricilerle ufak yüz masajları yapmayı ihmal etmeyin.(hthayat.com)

Read more
21 Ekim 2012 Pazar
no image

Yaşlanmak hepimizin kabusu… Karşı koymak için kozmetik ürünlerden ve bakımlı olmaktan medet umuyoruz. Ama bazen insanın hayat tarzı kırışmasına sebep olabilir. İşte cildinizin normalden erken yaşlanması ve kırışmasının en önemli ilk 5 sebebi:


Güneş: İlkbaharla birlikte göz kırpmaya başlayan güneşin sıcaklığını cildinizde hissetmek hoşunuza gidebilir. Kimin gitmez ki? Ama bu yüzünüzün kırışmasına sebep olabilir. Güneşle olan tüm bağlantınızı kesin ve hatta eve kapanın demiyoruz ama iyi bir güneş kremi kullanmayı asla ihmal etmemelisiniz ve hatta bir şapka…


Yüz mimikleri: Çocukken anneniz sizi de uyarmaz mıydı: “Şunu yapmayı kes, yıksa yüzün öyle kalacak!” Tam olarak yalan söylemiyorlardı. Yüzünüzü her hareket ettirdiğinizde, cildiniz biraz daha kırışır. Çoğu zaman cildiniz kendini yenilediği için yeni deri hücreleri geliştikçe o ufak çizgiler de kaybolur. Ama bu yenilenme sonsuza dek süremeyecek.


Sigara: Evet hepimiz biliyoruz ki sigara güzelliği etkiliyor. Ama sadece sizi hasta edip dişlerinizi sarartmıyor aynı zamanda yaşlı görünmenize sebep oluyor!


Uyku: Kulağa tuhaf gelse de tüm günün yorgunluğundan arınmanız için yatağa girdiğinizde de kendinize dikkat etmeye devam etmelisiniz. Çünkü bir pozisyonda çok uzun süre yatarsanız, yüzünüzün o bölgesi daha çok kırışıyor. Bu yüzden yüzükoyun yatmaktan çok sırtüstü uyuma alışkanlığı kazanın.


Stres: Kadınsınız, öyleyse gerçekçi olalım ki hayatınızdan stresi tamamen çıkartmanız mümkün değil. Ama güzel yüzünüzü korumak için daha sakin ve soğukkanlı olmayı denemelisiniz. Aslında kırışıklıkları önlemek için stresten uzak durmalısınız çünkü bu kırışıklar daha çok strese girmenize sebep olacaktır.

Read more
no image

Günlük olarak uygulandığında bu küçük egzersiz ve masajlar, cildinize daha gergin bir görünüm verebilir.Çünkü kendi kendinize rahatça yapabileceğiniz bu masaj ve yüz egzersizleri, cildinizi destekleyen kasların güçlenmesini sağlar.  İster gece, ister gündüz yapın; işin anahtarı, zamanı ve sessiz bir ortamı seçmek. Daha sonra mümkün olduğunca rahat edebileceğiniz bir pozisyon bulmalısınız.


Oturabilir ya da ayakta durabilirsiniz; sadece elinizden geldiğince rahatlamaya bakın, püf noktası bu.Masajdan önce dokuları yumuşatmak amacıyla masaj yapacağınız bölge için özel üretilmiş bir nemlendirici uygulayın. Son olarak, beş kere derin nefes alın. Hazır mısınız? Haydi, başlıyoruz!


Gözler


Kaz ayaklarını düzeltmek ve göz kapaklarını (hem alttaki, hem de üstteki) güçlendirmek için: Gözlerinizi kapatın ve göz kapaklarını serbest bırakın. Gözlerinizi kısarak burnunuza doğru bakın ve bu şekilde beş saniye bekleyin; sonra gözlerinizi yavaşça açın ve önünüzdeki sabit bir noktaya odaklanın. Bu işlemi beş defa tekrarlayın.


Siyah çizgilerden ve gözlerinizdeki şişliklerden kurtulmak için: Yüzük parmağınızı alt göz kapağınızın hemen altına yerleşecek şekilde koyun ve gözlerinizi kapamaya çalışırken nazikçe bastırın.


Alnınızdaki kırışıklardan kurtulmak için: İşaret parmağınızı ve orta parmağınızı kaşlarınızın üzerine koyun ve yavaşça şakaklarınıza doğru çekin. Bunu yaparken aynı zamanda gözlerinizi kapamayı deneyin. Bu şekilde beş saniye tutun ve bunu beş defa tekrarlayın. Egzersizler arasında parmak uçlarınızla göz çevrenizi rahatlatabilirsiniz.


Dudaklar


Dudaklarını dolgunlaştırmak için: Ağzınız kapalıyken, dudaklarınızı işaret ve başparmaklarınızla sıkıştırın.Bunu yapmaya dudakların ortasından başlayın ve kenarlara doğru devam edin. Kenarlara gelince tekrar ortaya doğru sıkıştırın. Bu işlemi iki dakika boyunca tekrarlayın.


Güldüğünüzde oluşan kırışıkları gidermek için: Başparmağınız ve işaret parmağınızla bu kırışıklıkları canlı ve nazik bir şekilde çimdikleyin. Bu işlemi iki dakika boyunca sürdürün.


Elmacık kemiklerinin olduğu bölgeyi yumuşatmak için: Ağzın köşesinden başlayarak yanak çukuru boyunca baş parmağınızın ucuyla bastırın ve elmacık kemiklerinizin dış bölgesine kadar bunu uygulayın.Eğri bir şekil çizerek bunu en az iki dakika boyunca yapın ve yüzün her bölgesine baskı uygulayarak sonlandırın. Gözlerinizi kapatın ve derin nefes alarak rahatlayın.


Yüz


Gerdan bölgesindeki sarkmaları engellemek için: X harfini abartılı bir şekilde telaffuz edin ve bunu yaparken boynunuzdaki kasların ve tendonların kasıldığını hissedene kadar ağzınızı iyice esnetin. Bu şekilde beş saniye bekleyin ve bunu beş defa tekrarlayın. Her bir ‘x’ arasında ağzınızı rahatlatmak için birkaç defa ‘o’harfini de söyleyin.


Çenenizin altındaki oval bölgeyi şekle sokmak için: Baş parmaklarınızı çenenizin altına yerleştirin ve bastırın; bunu yaparken ağzınızı açmaya çalışın. Bu şekilde beş saniye tutun ve aynı işlemi beş defa tekrarlayın.


Elmacık kemiklerinizi yukarı kaldırmak için: Elleriniz düz bir şekilde yüzünüzün iki yanına koyun ve ağzınızı esneterek ‘ay’ deyin. Daha sonra cildinizi kulaklarınıza kadar gerdirin. Bu şekilde beş saniye tuttuktan sonra aynı işlemi beş defa tekrarlayın.



Read more
no image

Dr. Vefa Gönenç, yaşlanan cildi onarmanın yollarını anlattı: “Yaz aylarının sona ermesiyle güneşin altında geçen günlerin kazandırdığı canlı bronz tenler, yavaş yavaş rengini kaybetmeye, donuk bir hale gelmeye başlıyor. Çünkü hayat kaynağı ışığın bu kez olumsuz etkileri ortaya çıkıyor.


Özellikle güneş yani ultraviyole radyasyonu cilt yaşlanmasının en önemli nedenleri arasında. Güneş ışığıyla solaryum; ciltte kuruluk, derin kırışıklık, sarkma, esneklik kaybı, renk değişimleri ve deri yüzeyindeki damarlarda genişlemeye yol açıyor.


Gençliğinize güvenmeyin: Biyolojik olaraksa ciltte aşırı derecede serbest radikal oluşumu, yağ kayıpları, derinin esnekliğini artıran kolajenin bozulması, protein kaybı, hücrenin onarım kapasitesinde düşme, hücrelerin genetik yapısında bozulma gibi bir dizi olumsuzluk gelişiyor. Derinin görünümündeki değişimler dışında, gelecekte ortaya çıkabilecek deri kanserlerinin de ilk adımları bu dönemlerde atılıyor. Fotoyaşlanmanın cilde etkisi, 20’li yaşlara kadar devam ediyor. Yani bu yaşlara kadar aldığımız güneş, geleceğimizi büyük oranda etkiliyor. ‘Şimdi gencim, sonra kendimi korurum, yaşasın güneş diyorsanız’ yanılıyorsunuz!


İki haftalık pH diyeti yapın: Uzmanlar, birçok diyet programının cildin güzelleşmesine katkıda bulunduğunu söylüyor. Örneğin iki haftalık pH diyetiyle kırışıklıkların giderebileceğini gösteren çalışmalar var. Sağlıklı cilt, asit-baz dengesine gereksinim duyuyor. Her gün 3’e 1 oranında baz-asit şeklinde beslenmenin, her gün su, bitkisel çay, kalsiyum tablet ve probiyotik destek almanın, haftada bir kez mutluluk verecek bir   etkinlikte bulunmanın, yaşa ve cilde uygun günlük nemlendirici, güneş koruyucu, göz kremi kullanarak bakım yapmanın cilt yaşlanmasını önemli derecede engellediği biliniyor.


Dolguyla nemlendirin: Diyet dışında kozmetik ürünlerin ve uygulamaların desteğini de alarak yaz boyunca yıpranan cildinize etkili bakımlar yapabilirsiniz. Kozmetikçiler ürünlerinde, azalan deri kalınlığının ve destek dokunun düzeltilmesini sağlayan maddeler kullanıyor. Derialtı yağlı dokunun zamanla görülen kaybının nedeni tam bilinmiyor. Vücutta mevcut hormonların azalmasına bağlı olabileceği düşünülüyor. Genç ve sağlıklı bir deride normalde var olan ama daha sonra yaşlanmayla azalan su tutma kapasitesini artıran, dolayısıyla kırışıklıkları dolduran hyalüronik asit günümüzde yaygın kullanım alanı buldu. Yani dolgu dediğim şey, yalnızca o bölgeyi bir maddeyle doldurmak değil. Madde, o bölgede derinin ihtiyacı olan suyu da tutarak nem oranını artırıyor. Kırışıklıkların engellenmesi için en önemli basamaklardan biri, cildin nemlendirilmesi. Dolgu maddeleri de bu amaca hizmet ediyor.


Matlaşmaya seramit: Derinin en üst tabakasının engel işlevi, hücreler arasındaki iki tabakalı lipit (yağ) tarafından kontrol ediliyor. Bu yapının zamanla bozulması, nem kaybını artırıyor. Bu lipit bariyerin işlevini düzeltmek amacıyla birkaç farklı yol üzerinde çalışmalar yapılıyor. Öncelikle; yulaf özlü, gliserinli, mineral ve jojoba yağlı, dimetikonlu, propilen veya butilen glikollü, üreli, alfa hidroksi asitli, seramitli, soya fasulyeli birçok ürünle engel işlevinin düzeltilmesi amaçlanıyor.  Ayrıca cildiniz parlaklığını kaybettiyse seramitli nemlendiriciler bu sorunu çözmenizde yardımcı oluyor.  Seramitler, ciltte doğal olarak bulunuyor ve hasarlı hücreleri onarıyor. Yeni jenerasyon kremlerde kullanılan seramit-2 cildin bozulan bariyerini onarmada oldukça yardımcı. Son yıllarda geliştirilen yeni yaklaşım; engel işlevi gören lipitleri sentezleyen enzimlerin kontrol edilmesi.”


Yaşlanmaya karşı yeşil çay: Derinin yaşlanmasıyla ilgili yeni teorilerde, fotoyaşlanmayla karsinojenezin (kanserleşmeye giden süreç) aynı olduğu vurgulanıyor. Bunun nedeni, her ikisinin de ultraviyole A’nın etkisiyle deride gelişen enflamasyon sonucu ortaya çıkmaları. Dolayısıyla bu enflamasyonu engellemek veya azaltmak yaşlanmayı, kanser gelişim riskini azaltacak. Bu amaçla niyasinamit, yeşil çay polifenolleri ve salisilik asit kullanılıyor. Seçilen kozmetik ürünlerin deriyi tahriş etmeyen yapıda olması önemli. Çünkü bu tahrişler, enflamasyonu artırarak olumsuz etki gösteriyor.


Minik damarlara çözüm: Halk arasında ‘damar çatlaması’ olarak bilinen telenjiektaziler için yapılan özel lazer tedavileri var. Bu lekelerin lazerle giderilmesi mümkün. Son yıllarda geliştirilen lazer tedavileri, güvenli ve yüz güldüren sonuçlar veriyor.

Read more