Open top menu
11 Haziran 2013 Salı

Psikolog Topkara, “Modern erkeğin kafası karışık. Ne istediğini kendisi de bilmiyor. İstediği şeylerin sorumluluğunu almaktan kaçınıyor. Hep yalnız kalacağından, bağlandığı bir ilişkisi olmayacağından kaygı duyan, hayıflanan erkek hastama, ‘Bağlanmak istiyor musun?’ diye sorduğumda ‘Hayır’ demişti.


Bu çelişki erkeğin kafasındaki karışıklığı gösteriyor. Erkeğin beklentileri kısaca şöyle: En önde gelen talebi kendine güveninin, hayatla ilgili kaygılarının karşı tarafça dindirilmesi. Erkek için para kazanamamak, mesleğini kaybetmek varlığını devam ettirememe kaygısının dışında bir kişilik meselesi. Bu yüzden ekonomi erkek için çok daha derin bir kaygı alanı. Erkeklerin dışarıdan güçlü görünmelerine aldanmayın; en ışıltılı mesleği olanlar, zengin olanlar bile hayatla ilgili yoğun kaygı yaşıyor. Kaygılanmayı zayıflık olarak gördükleri için kaygılandıklarını ne kendine itiraf edebiliyor ne de başkasına. Bu kaygıları giderecek tüm olumlu yaklaşımlar erkeği ilişkiye bağlıyor. Onu mesleki olarak, kişilik olarak, başarı olarak takdir etmek erkeğin kaygılarını dindiriyor, kendini daha güçlü hissetmesini sağlıyor. Bir başka beklentisi kendini bir erkek olarak değerli hissetmek oluyor” diyor.


Kendi cinsiyle rekabetin uzantısı olarak, erkek güzel bir kadın istiyor, başka erkekler tarafından talep edilen bir kadın istiyor ancak bu kadının aynı zamanda sadece kendisine ait olduğunu bilmek istiyor. Modern erkeklerin özgürlüğüyle ilgili sorunu oluyor. Özgürlüğüne yapılan her baskı, onun ilişkiye ait duygularını azaltıyor, heyecanını yitirmesine neden oluyor. Bir başka nokta ise, erkek, ilişkide bir kadının varlığını hissetmek istiyor. Her söylediğine ‘evet’ diyen bir kadını istemiyor. Kadının, erkeğin sevgisini kazanmak ya da ilişkiyi kaybetmekten korktuğu için kendi sınırlarını çiğnetmemesi, kendi hassasiyetlerinden, kendi yaşamından vazgeçmemesi gerekiyor. Erkek bu durumdan rahatsız olsa da, içten içe bundan hoşlanıyor ve ilgisini çekiyor. Karşısında birinin varlığını hissediyor. Karşısındakinin varlığını hissederken, bir yandan da kendi varlığını hissediyor.


Kaygı hali erkeğin ilişkiye karşı ilgisini açık tutuyor. Kadının erkeğe şunu hissettirmesi gerekiyor: “Benim için önemlisin, ama vazgeçilmez değilsin.” Çoğu zaman bunu yapmakta zorlanılıyor, vazgeçilmez olmadığını hissettirirken, karşımızdakine kendini değersiz hissettirebiliyoruz. Ya da ona kendini önemli hissettirmek, sevildiğini göstermek isterken, vazgeçilmez olduğu hissettirilebiliyor. Bunlar kişinin ilişkide kendisi gibi olamamasının sonuçları ve ilişkilerde sorun yaşanmasına neden oluyor. Erkek böyle bir durumda ya kendini önemsiz hissediyor ve ilişkiden uzaklaşıyor ya da vazgeçilmez olduğunu hissedip, arzusunu kaybediyor.

Different Themes
Written by Lovely

Aenean quis feugiat elit. Quisque ultricies sollicitudin ante ut venenatis. Nulla dapibus placerat faucibus. Aenean quis leo non neque ultrices scelerisque. Nullam nec vulputate velit. Etiam fermentum turpis at magna tristique interdum.

0 yorum